Can Dündar ilk kez konuştu: Erdoğan Berlin'e geldiğinden beri daha çok endişeliyim!
Deutsche Welle'ye konuşan gazeteci Can Dündar, Erdoğan'ın Berlin ziyaretinden bu yana kendisini daha fazla tehlike altında hissettiğini söyledi.
İki yıldan fazla süredir Berlin'de yaşayan gazeteci Can Dündar DW'ye yaptığı açıklamada Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Berlin ziyaretinden bu yana kendisini daha büyük risk altında hissettiğini söyledi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya Başkanı Angela Merkel ile ortak basında toplantısında konuşurken Dündar'ı "ajan" olarak tanımlaması ve Dündar'ın Türkiye'ye iadesini istemesinden sonra kendisini daha fazla risk altında hissedip hissetmediği sorusuna Dündar, "Elbette" diyerek yanıt verdi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Ülkeye bir cumhurbaşkanının geldiğini ve bir gazeteciyi ajan ya da terörist olmakla suçladığını düşünün. Ne beklersiniz? Gazetecileri cezalandırarak Erdoğan ya da hükümetinin gözünde kahraman olmak isteyen çok sayıda insan var ve biz bunu Türkiye'de yaşadık. Adliye binasının hemen önünde silahlı bir kişi tarafından saldırıya uğradım ve bu kişi geçen hafta hiçbir cezaya maruz kalmaksızın serbest bırakıldı. Bu bir nevi bir cesaretlendirmedir."
"EŞİMİN GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ENDİŞELİYİM"
Dündar, hala Türkiye'de yaşayan ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunan eşi Dilek Dündar'la ilgili de açıklamalarda bulundu. Eşi için de can güvenliği endişelerinin olduğunu belirten Dündar, "Kendisi bir nevi rehine. Erdoğan onu hiçbir neden olmaksızın, yalnızca beni cezalandırmak amacıyla Türkiye'de tutuyor. Ve elbette herkes gibi onun hayatı da risk içerisinde" dedi. Dündar, "Dünyaya anlatmaya çalıştığımız şey işte bu hukuksuzluk: Artık Türkiye'de bir hukuk devleti, bir adalet sistemi yok ve bu şartlar altında yapabileceğiniz tek şey mücadele etmek" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini "hain, ajan ve terörist" olarak tanımlıyor oluşuna ilişkin soruya ise Dündar, "Benim cevabım kendisinin bir yalancı olduğudur" dedi. Türkiye'de "hiçbir gazetecinin terör yüzünden hapiste olmadığını" belirten Dündar, "Onlar devlet sırlarını sızdırmak, hükümete karşı yazı yazmak, hükümetin izlediği politikaları eleştirmekle suçlanmakta ya da bunlardan hüküm giymiş vaziyetteler. Onlar yalnızca gazeteci, terörist değiller" ifadelerini kullandı.
"ALMANYA DOĞRU MESAJLARI VERDİ"
Can Dündar, Erdoğan'ın Almanya’ya yaptığı devlet ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Dündar, "Bildiğiniz gibi ben başlangıçtan bu yana Alman hükümetini Türkiye'ye karşı yeterince sert tavır almadığı için eleştiriyorum. Ama bence bu ziyaret esnasında Türkiye'deki hukuksuzluk ve Türk hükümetinin saldırganlığı konularına daha açık bir şekilde değindiler" dedi. Dündar, söz konusu ziyarette Almanya'nın "Erdoğan'a doğru mesajları verme cesaretini gösterdiğini" de sözlerine ekledi.
Erdoğan Berlin'de Almanya Başbakanı Merkel ile yaptığı basın toplantısında Can Dündar'ın bir ajan olduğunu ve iadesini talep ettiklerini söylemiş, Dündar ise aynı gün düzenlediği basın toplantısında Erdoğan'ın "yalan söylediğini" savunarak, "Ben ajan değilim, gazeteciyim. Ben bir haber yaptım ve yaptığım haber yüzünden yargılandım ve yargılanmaya devam ediyorum" demişti. Dündar ayrıca "Erdoğan benim gazeteci değil, ajan olduğumu kanıtlarsa mesleği bırakmaya hazırım" ifadelerini kullanmıştı.
Dündar, Çarşamba günü Berlin-Brandenburg Radyo ve Televizyon Kurumu'na (RBB) yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa süre önceki Almanya ziyaretinin ardından kendisine yönelik tehlike seviyesinin önemli ölçüde yükseldiğini ve Alman yetkililer tarafından alınan güvenlik önlemlerinin artırıldığını açıkladı.
KESİNLEŞMİŞ BİR KARAR YOK
MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin haberin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanması nedeniyle yerel mahkemede Mayıs 2017'de "devletin gizli belgelerini ifşa etmek” suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan ve yargılanma sürecinde üç ay tutuklu kalan Dündar, Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluğun kişi hürriyeti ile basın ve ifade özgürlüğünü ihlal kararının ardından tahliye edilmişti. Ancak Yargıtay yerel mahkemenin kararını bozarak, Dündar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören "gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme” suçundan hüküm verilmesi gerektiğine karar vermişti. MİT tırları davasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılanmasına başlanan gazeteci Dündar hakkında Nisan ayında "gıyabında tutuklama" ve "kırmızı bülten çıkarılması" kararı verilmişti.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Almanya Başkanı Angela Merkel ile ortak basında toplantısında konuşurken Dündar'ı "ajan" olarak tanımlaması ve Dündar'ın Türkiye'ye iadesini istemesinden sonra kendisini daha fazla risk altında hissedip hissetmediği sorusuna Dündar, "Elbette" diyerek yanıt verdi ve sözlerini şu şekilde sürdürdü:
"Ülkeye bir cumhurbaşkanının geldiğini ve bir gazeteciyi ajan ya da terörist olmakla suçladığını düşünün. Ne beklersiniz? Gazetecileri cezalandırarak Erdoğan ya da hükümetinin gözünde kahraman olmak isteyen çok sayıda insan var ve biz bunu Türkiye'de yaşadık. Adliye binasının hemen önünde silahlı bir kişi tarafından saldırıya uğradım ve bu kişi geçen hafta hiçbir cezaya maruz kalmaksızın serbest bırakıldı. Bu bir nevi bir cesaretlendirmedir."
"EŞİMİN GÜVENLİĞİ KONUSUNDA ENDİŞELİYİM"
Dündar, hala Türkiye'de yaşayan ve hakkında yurt dışına çıkış yasağı bulunan eşi Dilek Dündar'la ilgili de açıklamalarda bulundu. Eşi için de can güvenliği endişelerinin olduğunu belirten Dündar, "Kendisi bir nevi rehine. Erdoğan onu hiçbir neden olmaksızın, yalnızca beni cezalandırmak amacıyla Türkiye'de tutuyor. Ve elbette herkes gibi onun hayatı da risk içerisinde" dedi. Dündar, "Dünyaya anlatmaya çalıştığımız şey işte bu hukuksuzluk: Artık Türkiye'de bir hukuk devleti, bir adalet sistemi yok ve bu şartlar altında yapabileceğiniz tek şey mücadele etmek" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kendisini "hain, ajan ve terörist" olarak tanımlıyor oluşuna ilişkin soruya ise Dündar, "Benim cevabım kendisinin bir yalancı olduğudur" dedi. Türkiye'de "hiçbir gazetecinin terör yüzünden hapiste olmadığını" belirten Dündar, "Onlar devlet sırlarını sızdırmak, hükümete karşı yazı yazmak, hükümetin izlediği politikaları eleştirmekle suçlanmakta ya da bunlardan hüküm giymiş vaziyetteler. Onlar yalnızca gazeteci, terörist değiller" ifadelerini kullandı.
"ALMANYA DOĞRU MESAJLARI VERDİ"
Can Dündar, Erdoğan'ın Almanya’ya yaptığı devlet ziyaretine ilişkin değerlendirmelerde de bulundu. Dündar, "Bildiğiniz gibi ben başlangıçtan bu yana Alman hükümetini Türkiye'ye karşı yeterince sert tavır almadığı için eleştiriyorum. Ama bence bu ziyaret esnasında Türkiye'deki hukuksuzluk ve Türk hükümetinin saldırganlığı konularına daha açık bir şekilde değindiler" dedi. Dündar, söz konusu ziyarette Almanya'nın "Erdoğan'a doğru mesajları verme cesaretini gösterdiğini" de sözlerine ekledi.
Erdoğan Berlin'de Almanya Başbakanı Merkel ile yaptığı basın toplantısında Can Dündar'ın bir ajan olduğunu ve iadesini talep ettiklerini söylemiş, Dündar ise aynı gün düzenlediği basın toplantısında Erdoğan'ın "yalan söylediğini" savunarak, "Ben ajan değilim, gazeteciyim. Ben bir haber yaptım ve yaptığım haber yüzünden yargılandım ve yargılanmaya devam ediyorum" demişti. Dündar ayrıca "Erdoğan benim gazeteci değil, ajan olduğumu kanıtlarsa mesleği bırakmaya hazırım" ifadelerini kullanmıştı.
Dündar, Çarşamba günü Berlin-Brandenburg Radyo ve Televizyon Kurumu'na (RBB) yaptığı açıklamada Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın kısa süre önceki Almanya ziyaretinin ardından kendisine yönelik tehlike seviyesinin önemli ölçüde yükseldiğini ve Alman yetkililer tarafından alınan güvenlik önlemlerinin artırıldığını açıkladı.
KESİNLEŞMİŞ BİR KARAR YOK
MİT tırlarının durdurulmasına ilişkin haberin Cumhuriyet gazetesinde yayımlanması nedeniyle yerel mahkemede Mayıs 2017'de "devletin gizli belgelerini ifşa etmek” suçundan 5 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırılan ve yargılanma sürecinde üç ay tutuklu kalan Dündar, Anayasa Mahkemesi’nin tutukluluğun kişi hürriyeti ile basın ve ifade özgürlüğünü ihlal kararının ardından tahliye edilmişti. Ancak Yargıtay yerel mahkemenin kararını bozarak, Dündar hakkında 15 yıldan 20 yıla kadar hapis cezası öngören "gizli kalması gereken bilgileri casusluk maksadıyla temin etme” suçundan hüküm verilmesi gerektiğine karar vermişti. MİT tırları davasının Yargıtay tarafından bozulmasının ardından yeniden yargılanmasına başlanan gazeteci Dündar hakkında Nisan ayında "gıyabında tutuklama" ve "kırmızı bülten çıkarılması" kararı verilmişti.