CAN ATAKLI ZATEN CİDDİ BİR GAZETECİ DEĞİLDİ ŞİMDİ DAHA ÇOK ÜZÜLDÜM!
Ben kendisiyle bu kadar ağır bir derdi olduğunu bilmiyordum Can Ataklı'nın, üzüldüm.
Yazık, hep yazık
Ben kendisiyle bu kadar ağır bir derdi olduğunu bilmiyordum Can Ataklı’nın, üzüldüm. Meğerse Sabah gazetesinde köşe yazarlığına başladığında hiç kimse tarafından ciddiye alınmaması, adını Ankara’da anlamı ’Allah Sağlık Para Aşk Versin Amin’ cümlesinin baş harflerinden oluşan bir kebapçıdan alan köşesinde yazdığı yazılarla yıllarca dalga geçilmesi üzerinden yıllardır atamadığı bir travmaymış.
Ne bileyim hala geçmişinin intikamını almaya çalıştığını.
’O zamanlar havadan sudan yazardı’ dediğim için dün bana eskiden de ne büyük yazar olduğunu anlatıyor. Kusarak. Kompleksin bu dozundan korkarım ben.
Hiç onu yermek, bu travmasına dokunmak gibi bir niyetim de yoktu üstelik. Vallahi bozuldum. Saf saf onu övmüştüm oysaki.
Ne yazık ki Can Ataklı hiçbir zaman ciddiye alınan bir gazeteci değildi. ’Aspava’ da uyduruk bir köşeydi... Adından belli değil mi zaten?
Ama buna rağmen 28 Şubat’ta çok düzgün bir tavır aldı... Dün de alkışladım, bugün de alkışlarım.
***
Maalesef, bana yazdığı yazıyı görünce o kişilikli tavrın bir ömre yayılmadığını anladım; herhalde o dönem tesadüfen öyle denk geldi.
Keşke önce okuduğunu anlasa, kendisini samimiyetle övüp alkışladığımı algılayabilseydi. Şu hayatında bir kere övgü aldı, ona da ’okuduğunu anlama’ kabiliyeti yetmedi. Yazık... Ama Can Ataklı hep adını yazık’la andığımız bir ağabeyimizdir zaten.
Oray EĞİN / www.aksam.com.tr
Ben kendisiyle bu kadar ağır bir derdi olduğunu bilmiyordum Can Ataklı’nın, üzüldüm. Meğerse Sabah gazetesinde köşe yazarlığına başladığında hiç kimse tarafından ciddiye alınmaması, adını Ankara’da anlamı ’Allah Sağlık Para Aşk Versin Amin’ cümlesinin baş harflerinden oluşan bir kebapçıdan alan köşesinde yazdığı yazılarla yıllarca dalga geçilmesi üzerinden yıllardır atamadığı bir travmaymış.
Ne bileyim hala geçmişinin intikamını almaya çalıştığını.
’O zamanlar havadan sudan yazardı’ dediğim için dün bana eskiden de ne büyük yazar olduğunu anlatıyor. Kusarak. Kompleksin bu dozundan korkarım ben.
Hiç onu yermek, bu travmasına dokunmak gibi bir niyetim de yoktu üstelik. Vallahi bozuldum. Saf saf onu övmüştüm oysaki.
Ne yazık ki Can Ataklı hiçbir zaman ciddiye alınan bir gazeteci değildi. ’Aspava’ da uyduruk bir köşeydi... Adından belli değil mi zaten?
Ama buna rağmen 28 Şubat’ta çok düzgün bir tavır aldı... Dün de alkışladım, bugün de alkışlarım.
***
Maalesef, bana yazdığı yazıyı görünce o kişilikli tavrın bir ömre yayılmadığını anladım; herhalde o dönem tesadüfen öyle denk geldi.
Keşke önce okuduğunu anlasa, kendisini samimiyetle övüp alkışladığımı algılayabilseydi. Şu hayatında bir kere övgü aldı, ona da ’okuduğunu anlama’ kabiliyeti yetmedi. Yazık... Ama Can Ataklı hep adını yazık’la andığımız bir ağabeyimizdir zaten.
Oray EĞİN / www.aksam.com.tr