Çalışan Gazeteciler Günü: Baskılar ve mücadele arasındaki hakikat salıncağı...

10 Ocak Çalışan Gazeteciler Günü'nde gazeteciler, mesleklerini icra ederken maruz kaldıkları baskıları ve tehditleri değerlendirdi. Etkin Haber Ajansı (ETHA) muhabiri Elif Bayburt, Evrensel Gazetesi muhabiri Eylem Nazlıer ve Gazete Patika muhabiri Yadigar Aygün, özgür basın üzerindeki artan baskılara dikkat çekerek yaşadıkları zorlukları dile getirdi.

Türkiye’de 10 Ocak, 1961 yılında 212 sayılı Fikir İşçileri Kanunu'nun yürürlüğe girmesiyle Çalışan Gazeteciler Günü olarak kutlanmaya başlandı. Ancak bu anlamlı gün, gazetecilik mesleğinin artan baskılar altında zorlu bir mücadele alanına dönüştüğünü de gözler önüne seriyor. Dicle Fırat Gazeteciler Derneği’nin 2024 yılına ilişkin yayınladığı "Gazetecilere Yönelik Hak İhlalleri Raporu"na göre, 118 gazeteci gözaltına alındı, 26’sı tutuklandı, cezaevlerinde ise 43 gazeteci bulunuyor. Aynı raporda 47 gazetecinin saldırıya uğradığı, 912 haber takibinin engellendiği, 501 internet sitesinin kapatıldığı ve 5 bin 260 habere erişim engeli getirildiği belirtildi.

Çalışan Gazeteciler Günü vesilesiyle, Etkin Haber Ajansı (ETHA), Evrensel Gazetesi ve Gazete Patika’dan muhabirler, gazetecilere yönelik baskıları değerlendirdi.

Baskıların Gölgesinde Muhalif Basın

ETHA muhabiri Elif Bayburt, özgür basın üzerindeki baskılara dikkat çekerek, gazetecilerin hem fiziksel hem de hukuki saldırılarla susturulmaya çalışıldığını belirtti. Bayburt, “Nazım Daştan ve Cihan Bilgin’in haber takibi sırasında SİHA saldırısıyla katledilmesi, ardından anmalarında gözaltına alınan gazetecilerin tutuklanması, basına yönelik sistematik baskının bir göstergesi” dedi.

Bayburt, özellikle iktidarın hedef aldığı devrimci ve halktan yana gazetecilerin, gerçeği yansıttıkları için baskılara maruz kaldığını vurguladı: “Biz, ezilen halkların ve işçi sınıfının sesi olmak için buradayız. Bütün zorluklara rağmen hakikati yansıtmaya devam edeceğiz.”

Hedef Alınan Gazetecilik

Evrensel Gazetesi muhabiri Eylem Nazlıer, gazetecilerin sahada fiziksel ve psikolojik şiddete maruz kaldığını belirtti. Metin Göktepe’nin katledilmesini hatırlatan Nazlıer, "Göktepe’nin mezarı başında onu anarken, değişen bir şey olmadığını görüyoruz. Bugün de gazeteciler susturulmak için gözaltına alınıyor, şiddet görüyor ve haber yapmaları engelleniyor" ifadelerini kullandı.

Nazlıer, "Halkın haber alma hakkını savunmaya ve hakikatin peşinden koşmaya devam edeceğiz. Gücün değil, halkın ve haklının yanında olacağız" diyerek mücadeleye olan kararlılığını ifade etti.

Gerçekleri Yazmak Suç Değildir

Gazete Patika muhabiri Yadigar Aygün, gazeteciliğin suç unsuru olarak gösterilmeye çalışıldığını belirterek, meslektaşlarının serbest bırakılmasını talep etti: “Hapishanelerde 41 gazeteci tutuklu. Gerçekleri yazmak suç değildir. Tüm engellere rağmen ezilenlerin sesi olmaya devam edeceğiz.”

Hakikat Mücadelesi

Çalışan Gazeteciler Günü, gazetecilerin üzerindeki baskıların ve mücadelelerinin sembolü haline geldi. Türkiye’de özgür basın emekçileri, hem mesleki hem de toplumsal sorumluluklarını yerine getirme kararlılığıyla, baskılar karşısında yılmadan hakikati halka ulaştırmaya devam ediyor.