"Çakma gaziler" diyen Sabah yazarı Engin Ardıç'tan şehit yazısı: Tükürün
Sabah gazetesindeki yazısında gazilere hakaret eden Engin Ardıç, tepki çeken bu yazısının ardından 2018’in ilk yazısında da şehitleri köşesine taşıdı.
"Çakma Gaziler" başlıklı yazısında milli bayramlara kalpak, ayyıldız, madalya, palaska ile katılan gazilere "Bu adamlar feyk, sahte, çakma" diyen Sabah yazarı Engin Ardıç 15 Temmuz darbe girişiminde şehit olan insanlara hakaret edenlere, "Tükürün" dedi.
Ardıç 1 Kasım 2017 tarihinde Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında, "Bakıyorum, bu adamlar yaş olarak taş çatlasa benim kadarlar yahu! Hadi benden beş yaş büyük olsunlar. Hadi beş de benden koy, on yaş. Yani 'Milli Şef bebeleri' en fazla" ifadelerini kullanmıştı.
Ardıç bu kez "15 Temmuz şehitleri, siz bugünü göresiniz diye bugünü göremediler! Onların kıymetini bilin. Rahmetle anın.
Onlara küfür edene de tükürün" dedi.
Sabah yazarının "Geçti gitti hayırlısıyla" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Hadi hadi üzülmeyin artık, karalar bağlamayı bırakın, geçti gitti. Yılbaşı dedikleri...
Bunun böyle olacağını biliyordunuz ama içinizde gene de bir burukluk... Ne gerek vardı?
"Herkes eğleniyor ben oturuyorum" şeklinde gereksiz bir gıpta... Eğlenenlerin boyu uzamadı.
Bakın sabah oldu, bugünün dünden hiçbir farkı yok. Güneş gene erkenden batacak, yarın sabah da bir türlü doğmak bilmeyecek!
Dünden bugüne hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordunuz.
Belki biryerlerde itin biri gene bomba momba patlatmıştır, onu da ben bilmiyorum.
Üzülmeyin, geçti gitti.
Çok meraklıysanız, "kim nerede nasıl girdi" muhabbetini televizyondanizlersiniz.
Fena mı, "ziyan olmasın" diye bitirmesi üç gün sürecek artık yemek de kalmadı sofrada, bayatlamış fındık fıstık, pörsümüş salata, yağı donmuş hindi, kenarına zeytinyağı bulaşmış beyaz peynir de...
Başağrısı yok, mide bulantısı yok, "akşamdan kalmalık" yok.
Siz, yeni yıla yalnız girenler...
Bir şairimizin deyimiyle "babasız kocasız"...
Yatağına tek başına yatanlar...
Girdiniz işte, kimse eski yılda kalmıyor ki.
Hayattasınız, eliniz ayağınız tutuyor. Şükredin.
15 Temmuz şehitleri, siz bugünü göresiniz diye bugünü göremediler! Onların kıymetini bilin. Rahmetle anın.
Onlara küfür edene de tükürün.
***
Gençseniz yeni yılda yeni sevgili de bulursunuz mutlaka, zırlamayın artık.
Maaşınıza zam da gelir, korkmayın.
Diplomaysa diploma, işse iş. Çocuksa çocuk, torunsa torun. Gelir elbet.
Geceyi çalışarak geçirmek zorunda kalan bütün emekçiler... Nöbetçi doktorlar, hemşireler, ebeler, askerler, polisler, güvenlik görevlileri... Patron yüzde yüz zamlı tarifeden para kazanacak diye o masadan bu masaya koşturan garsonlar...
Yoruldunuz, bugün dinlenin.
Yarın, kaldığınız yerden devam.
Bir şey kaçırmadınız, üzülmeyin.
Takvime bakın, sevinin. Geçti gitti o sevimsiz aralık ayı.
Hadi, hafta başlasın da biz de yazı yazalım.
Bakalım Kılıçdaroğlu ne yapmış?
Hayat devam ediyor, fazla da ciddiye almayın.
İyi seneler dilerim yeniden.
Ardıç 1 Kasım 2017 tarihinde Sabah gazetesinde yayımlanan yazısında, "Bakıyorum, bu adamlar yaş olarak taş çatlasa benim kadarlar yahu! Hadi benden beş yaş büyük olsunlar. Hadi beş de benden koy, on yaş. Yani 'Milli Şef bebeleri' en fazla" ifadelerini kullanmıştı.
Ardıç bu kez "15 Temmuz şehitleri, siz bugünü göresiniz diye bugünü göremediler! Onların kıymetini bilin. Rahmetle anın.
Onlara küfür edene de tükürün" dedi.
Sabah yazarının "Geçti gitti hayırlısıyla" başlığıyla yayımlanan yazısı şöyle:
Hadi hadi üzülmeyin artık, karalar bağlamayı bırakın, geçti gitti. Yılbaşı dedikleri...
Bunun böyle olacağını biliyordunuz ama içinizde gene de bir burukluk... Ne gerek vardı?
"Herkes eğleniyor ben oturuyorum" şeklinde gereksiz bir gıpta... Eğlenenlerin boyu uzamadı.
Bakın sabah oldu, bugünün dünden hiçbir farkı yok. Güneş gene erkenden batacak, yarın sabah da bir türlü doğmak bilmeyecek!
Dünden bugüne hiçbir şeyin değişmeyeceğini biliyordunuz.
Belki biryerlerde itin biri gene bomba momba patlatmıştır, onu da ben bilmiyorum.
Üzülmeyin, geçti gitti.
Çok meraklıysanız, "kim nerede nasıl girdi" muhabbetini televizyondanizlersiniz.
Fena mı, "ziyan olmasın" diye bitirmesi üç gün sürecek artık yemek de kalmadı sofrada, bayatlamış fındık fıstık, pörsümüş salata, yağı donmuş hindi, kenarına zeytinyağı bulaşmış beyaz peynir de...
Başağrısı yok, mide bulantısı yok, "akşamdan kalmalık" yok.
Siz, yeni yıla yalnız girenler...
Bir şairimizin deyimiyle "babasız kocasız"...
Yatağına tek başına yatanlar...
Girdiniz işte, kimse eski yılda kalmıyor ki.
Hayattasınız, eliniz ayağınız tutuyor. Şükredin.
15 Temmuz şehitleri, siz bugünü göresiniz diye bugünü göremediler! Onların kıymetini bilin. Rahmetle anın.
Onlara küfür edene de tükürün.
***
Gençseniz yeni yılda yeni sevgili de bulursunuz mutlaka, zırlamayın artık.
Maaşınıza zam da gelir, korkmayın.
Diplomaysa diploma, işse iş. Çocuksa çocuk, torunsa torun. Gelir elbet.
Geceyi çalışarak geçirmek zorunda kalan bütün emekçiler... Nöbetçi doktorlar, hemşireler, ebeler, askerler, polisler, güvenlik görevlileri... Patron yüzde yüz zamlı tarifeden para kazanacak diye o masadan bu masaya koşturan garsonlar...
Yoruldunuz, bugün dinlenin.
Yarın, kaldığınız yerden devam.
Bir şey kaçırmadınız, üzülmeyin.
Takvime bakın, sevinin. Geçti gitti o sevimsiz aralık ayı.
Hadi, hafta başlasın da biz de yazı yazalım.
Bakalım Kılıçdaroğlu ne yapmış?
Hayat devam ediyor, fazla da ciddiye almayın.
İyi seneler dilerim yeniden.