Çağatay Ulusoy: Sevişme sahnemiz ses getirecek!

Netflix’in ilk Türk dizisi Hakan: Muhafız'ın başrolünde yer alan Çağatay Ulusoy'dan samimi açıklamalar.

Netflix’in ilk Türk dizisi, Çağatay Ulusoy’un başrolde olduğu ‘The Protector/ Hakan: Muhafız’, haftaya çarşamba günü başlıyor.

Ulusoy, dizinin bir bölümünde Ayça Ayşin Turan’la olan sevişme sahnesinin “çok ateşli” olduğunu söylerken bu tarz sahnelerin kendisini zorlayıp zorlamadığına dair bir soruya “Yooo gayet rahattık. Ayça da işinde çok profesyonel. İşimizi yaptık” ifadesiyle yanıt verdi.

Hürriyet’ten Ayşe Arman’a konuşan Ulusoy’un açıklamalarından öne çıkanlar şöyle:

Dizide İstanbul’un muhafızısın. Bize biraz karakterini anlatır mısın? Kimdir Hakan?

- Hakan İstanbul’un koruyucusu. Genç, normal bir adam aslında. Üniversite okumuş mu okumamış mı bilmiyoruz. Senarist de bilmiyor ne olduğunu. Neşet Babası -yani üvey babası- tarafından büyütülmüş. Kapalıçarşı’da antika işi yapıyor. Babasının dükkânında çalışıyor. Riskler almak, yeni atılımlar yapmak isteyen bir karakter. Kendi ayaklarının üzerinde durmak istiyor. Sıradan bir çocuk ama aynı zamanda özel. Geçmişten gelen bir sırla, atalarından kalan tılsımlı bir gömleğin görevini devralacağını öğrendiği zaman ikilemde kalıyor. Çünkü İstanbul’un koruyucusu olmak, bunu yüklenmek çok büyük bir sorumluluk. Tamamen başka bir hayata geçiyor.

Sevişme sahneleri seni zorluyor mu?

- Yooo gayet rahattık. Ayça da işinde çok profesyonel. İşimizi yaptık.

Sevgilin alınır mı, kıskanır mı?

- Sonuçta işimiz bu. Yaptığımız işler ve onların gereği konusunda birbirimize saygı duymamız lazım. Hiç bu konuda sorun yaşamadım. Bakalım buna ne diyecek. Kısmet...

Daha önceki işlerinde laf etmişler, “Bu adam öpüşmeyi bilmiyor” diye. Ne diyorsun?

- Dışarıdan nasıl gözüktüğünü bilmiyorum.

Sabah uyandığında dişini fırçalarken ya da duşa girerken filan aynaya bakıp “Ne şahane adamım!” diyor musun?

Yok ya! Ben kendini beğenen bir adam değilim. Eli yüzü düzgün bir adamım, o kadar.

Ayça Ayşin Turan’la çok ateşli bir sevişme sahneniz var. Bence çok ses getirecek. Sen ne diyorsun?

- Evet, ses getirecektir. Olması gereken bir sahneydi zaten. İki genç insanın arasında gerçek hayatta her an yaşanabilecek bir şey. Biz de onu yansıtmaya çalıştık. Çok da abartılacak bir sahne değil.