Buyurun gazeteciliğin cenaze namazına
Zaman yazarı Bülent Korucu, Cumhurbaşkanlığı yemin töreninde Cemaat gazetelerine yönelik baskı ve sansürü eleştirdi.
Zaman gazetesi yazarı Bülent Korucu, bugünkü yazısında, Erdoğan'ın basına yönelik politikalarını ve baskı rejimini köşesine taşıdı.
Korucu'nun yazısında yer verdiği, 'Taraf Gazetesi günlerdir sosyal medya üzerinde kara propaganda yapan trolleri deşifre ediyor. Ne yazık ki bunların bir kısmı da gazeteci. Geldiğimiz nokta 'ört ki ölem'in bir adım öncesi...' cümleleri dikkat çekti.
İşte Korucu'nun yazısından çarpıcı bir bölüm:
"Hükümetin doğrudan yönlendirdiği ve sermayedarlarını kontrol ettiği büyük bir medya ağı oluştu. Bu havuzun dışındakiler ise bazen reklam ve ihale havucuyla, bazen de vergi vb. denetim sopasıyla yola getiriliyor.
Tek sesli medya yeni dönemin en baskın karakteri. Gazeteler aynı mutfakta hazırlanmış gibi birbirinin kopyası manşetlerle çıkıyor. Televizyonlarda hep aynı kadro dönüşümlü olarak ve her konuda konuşuyor. Bunlar nazikçe 'pozitif propaganda' diyebileceğimiz tarafgir yayınlar olsa belki görmezden gelinebilir. Ancak bir kara propaganda makinesine dönüşen ve bunun için her yolu mubah gören bir yeni gazetecilik türüyle karşı karşıyayız.
Aslında yeni değil; her dönem vardı ama hiç bu kadar yaygınlaşmamış ve pervasızlaşmamıştı. Bu gazetecilik türünün ayırt edici özelliği çok kolay yalan yazabilmesi; metinlerde mantık ve tutarlılık gibi kaygıları taşımaması. Ortalama zekâ düzeyi haberin tamamını okuduğunda başlık ve birinci sayfada yazılanların tam aksini görüyor. Haberi sonuna kadar kim okuyor ki? Onların pervasızlaşmasını sağlayan da bu kanaat. Başlığı at, algıyı oluştur; gerisi önemli değil. Haftalar sonra tekzip bile yayınlasan sorun etme; atı alan Üsküdar'ı geçmiş oluyor.
Yakın zamanda yayınlanan ve bir solukta herkesin aklına gelen bazı örnekleri sıralayarak mesleğimizin içler acısı haline dikkat çekmek istiyorum. (...)
Taraf Gazetesi günlerdir sosyal medya üzerinde kara propaganda yapan trolleri deşifre ediyor. Ne yazık ki bunların bir kısmı da gazeteci. Geldiğimiz nokta 'ört ki ölem'in bir adım öncesi..."
Korucu'nun yazısında yer verdiği, 'Taraf Gazetesi günlerdir sosyal medya üzerinde kara propaganda yapan trolleri deşifre ediyor. Ne yazık ki bunların bir kısmı da gazeteci. Geldiğimiz nokta 'ört ki ölem'in bir adım öncesi...' cümleleri dikkat çekti.
İşte Korucu'nun yazısından çarpıcı bir bölüm:
"Hükümetin doğrudan yönlendirdiği ve sermayedarlarını kontrol ettiği büyük bir medya ağı oluştu. Bu havuzun dışındakiler ise bazen reklam ve ihale havucuyla, bazen de vergi vb. denetim sopasıyla yola getiriliyor.
Tek sesli medya yeni dönemin en baskın karakteri. Gazeteler aynı mutfakta hazırlanmış gibi birbirinin kopyası manşetlerle çıkıyor. Televizyonlarda hep aynı kadro dönüşümlü olarak ve her konuda konuşuyor. Bunlar nazikçe 'pozitif propaganda' diyebileceğimiz tarafgir yayınlar olsa belki görmezden gelinebilir. Ancak bir kara propaganda makinesine dönüşen ve bunun için her yolu mubah gören bir yeni gazetecilik türüyle karşı karşıyayız.
Aslında yeni değil; her dönem vardı ama hiç bu kadar yaygınlaşmamış ve pervasızlaşmamıştı. Bu gazetecilik türünün ayırt edici özelliği çok kolay yalan yazabilmesi; metinlerde mantık ve tutarlılık gibi kaygıları taşımaması. Ortalama zekâ düzeyi haberin tamamını okuduğunda başlık ve birinci sayfada yazılanların tam aksini görüyor. Haberi sonuna kadar kim okuyor ki? Onların pervasızlaşmasını sağlayan da bu kanaat. Başlığı at, algıyı oluştur; gerisi önemli değil. Haftalar sonra tekzip bile yayınlasan sorun etme; atı alan Üsküdar'ı geçmiş oluyor.
Yakın zamanda yayınlanan ve bir solukta herkesin aklına gelen bazı örnekleri sıralayarak mesleğimizin içler acısı haline dikkat çekmek istiyorum. (...)
Taraf Gazetesi günlerdir sosyal medya üzerinde kara propaganda yapan trolleri deşifre ediyor. Ne yazık ki bunların bir kısmı da gazeteci. Geldiğimiz nokta 'ört ki ölem'in bir adım öncesi..."