"BÜYÜK TÜRK YALANI YIKILDI!... BEN SEVİNCİMDEN AYAĞA FIRLAYIP BAĞIRACAKTIM!..." ERTUĞRUL ÖZKÖK'ÜN YIKILMASINA SEVİNDİĞİ TÜRK YALANI NEYDİ?...
Önceki gün Göteborg´da, Dünya Gazete Yayıncıları Birliği CEO´su Timothy Balding´i dinlerken, neredeyse yerimden fırlayıp bağırmaya başlayacaktım.
Büyük bir Türk yalanı yıkıldı
ÖNCEKİ gün Göteborg´da, Dünya Gazete Yayıncıları Birliği CEO´su Timothy Balding´i dinlerken, neredeyse yerimden fırlayıp bağırmaya başlayacaktım.
Yıllardır yıkmaya uğraşıp da yıkamadığım büyük bir Türk yalanı var.
Nereye gitsem bu Türk yalanıyla karşılaşıyorum.
Neymiş?
Türkler gazete okumazmış.
Neymiş?
Türkiye´de gazete tirajları çok düşükmüş, çünkü iyi gazeteler yapılmıyormuş.
Neymiş?
Türkler, gazeteyi okumaz, sadece bakarmış.
Yani hem Türk halkına, hem gazete okuyucusuna, hem gazetecilere hakaret.
* * *
Timothy Balding, dünyanın dört köşesinden gelmiş 1800 gazete sahibi ve editörü karşısında yıllık gazete raporunu sunuyor.
Bir kere dünyada toplam gazete tirajları düşmüyor, tam aksine yükseliyor.
Bazıları diyecek ki, bedava gazetelerin çoğalması yüzünden böyle görünüyor.
Hayır, hem paralı hem bedava gazete tirajları yükseliyor.
Dünyada her gün 552 milyon gazete, okuyucuya ulaşıyor.
Bunun 500 milyona yakını parayla satılan gazeteler.
Gazete tirajlarının en fazla yükseldiği üç ülke Hindistan, Çin ve Brezilya.
Bu arada belirteyim.
Gazete satışı açısından dikkati çeken ülkelerden biri de Türkiye.
* * *
Gazete satışları açısından en önemli göstergelerden biri de, her 1000 kişiye satılan gazete sayısı.
Bu rakam, 18 yaş üzeri nüfus üzerinden hesaplanıyor.
Bu, 18 yaşın altındakiler gazete okumuyor anlamına gelmiyor.
İnsan o yaşta, henüz bağımsız ev açmadığı ve aileye bağlı kaldığı için, genellikle eve gelen gazeteyi okuyor.
Avrupa´da en yüksek rakamlar, genellikle İsveç, Norveç gibi kuzey ülkeleri.
Ama Türkiye, Avrupa´nın geriye kalan kısmında çok parlak bir yerde bulunuyor.
Bu yılki rakamı henüz alamadım, ama geçen yıllarda bu sayı 169´du.
Yunanistan´da 1000 kişiye satılan gazete sayısının 59 olduğunu düşünürseniz, Türkiye´nin nerede olduğunu daha iyi anlayabilirsiniz.
Bu rakamlar her yıl aşağı yukarı böyle çıkıyor.
Ancak bu yıl, Türkiye açısından gerçekten sürpriz sayılabilecek bir gelişme oldu.
Timothy Balding, araştırmanın, gazete okuma süreleriyle ilgili bölümüne geldiğinde hepimiz çok büyük bir sürprizle karşılaştık.
Balding, bu bölümde örnek olarak tek ülkenin adını telaffuz etti.
Türkiye´nin.
* * *
Dünyada gazetenin en uzun süre elde kaldığı ülke Türkiye olmuş.
Türkiye´de gazete okuma süresi 74 dakikaya çıkmış.
Bu rakam geçtiğimiz yıllarda 54 dakikaydı.
En uzun süre okuyan ülke Belçika idi ve orada bu rakam yanılmıyorsam 62 dakikaydı.
Bu yıl Türkiye, Belçika´yı da geçmiş ve 74 dakikaya çıkmış.
Bence bu, reklamcıların ve reklam verenin çok iyi okuması gereken bir rakam.
Raporun sunumunu dinlerken kendi kendime düşündüm.
Bu süre acaba neden yükseldi?
Benim bulduğum iki gerekçe var.
Birincisi, Türk gazeteleri gerçekten başarılı ve hayatın her alanına el atıyor.
Çok güçlü bir rekabet var; ortaya cazip, insanı okumaya teşvik eden ürünler çıkıyor.
Ekonomi sayfalarının sayısı çok arttı ve oralarda okunacak çok şey oluyor.
Bir de köşe yazarları.
Bazılarınca çok eleştirilen bu durum, bana göre Türk gazetelerinin avantajı