BURHAN AYERİ'DEN REHA MUHTAR'A: "HAKEM ANLARSIN YA"!!!
Akşam'ın ünlü tv eleştirmeni Burhan Ayeri hem Show TV'yi, hem de programında özel hayatını deşifre eden Reha Muhtar'ı eleştirdi
Aslında çok basit gibi gözüken öneriler
Öncelikle Show TV'yle ilgili bir şeyler yazmak istiyoruz. Eğer amaç ratingse, yeni sezonun onlar için iyi başlamadığını itiraf etmeliyiz. Bu, dizilerin hatta yarışmaların gün ve saatleriyle fazla oynamalarından açıkça anlaşılıyor. Sonuçta da, 'Ekran hastalarının' alışkanlıklarını zedelediklerini fark etmiyorlar. Bunun son örneğini programda olan filmi kaydırıp, yerine A1 Kickbox'u koymalarında gördük. Aslında bu bir 'Gürkan Özkan derlemesi' idi. Yeterli tanıtım yapmamalarına rağmen yine de izlenme payını beğendik. Bu akşam aynı sporcunun, attığı kafalarla yüzünü gözünü dağıtan Yeni Zelandalı Chris Johnson'la müsabakası - Buna kavga da diyebiliriz - var. İstanbul Kaya-Ramada oteldeki dövüşün izlenme sırasının en tepesinde olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bizim anlayamadığımız, klasik boks dahil, bu tip organizasyonların 'Sabun köpüğü gibi yayını'.
Eğer Show TV yönetiminde ufacık bir söz hakkımız olsa bu tip programları bir yıl önceden organize ederdik. Gürkan Özkan artık bir kahramandır. Tıpkı Sinan Şamil Sam gibi. Unutmadan diğer önemli konuyu da dile getirmek zorundayız. Televizyonların Savaşı'nda, 'Kardeş kuruluşu kollamanın' bir sınırı olmalı. Görüyorsunuz uluslarası alandaki futbol maçlarımızı, her biri yayınlayan kanalı alıp, uçuruyor. Bunlara asılacaksınız, masraftan kaçınmayacaksınız. Mesela Fenerbahçe'yi, Mili Takım'ı kapan at yarışı deyimiyle 'Uzak ara' gelmiş demektir. UEFA'da doğrusunu yaptılar. Semereyi de alacaklar.
Son sözlerimiz de dizilerle ilgili. Bazı oyuncular artık ne kral ne de kraliçe. Yapımda senaryodan başlayarak, tam bir uyum yoksa yerlerde sürünmeye mahkum olursunuz. Uyarı görevimizi yaptığımız inancıyla Gürkan'ın Ringlerin King-Kong'uyla kavgasını iple çektiğimizi belirtelim...
***
Seneler 'Işınlanmış gibi' geçiyor. NTV'nin 10. yıl kutlamalarının davetiyesini aldık. İlk organizasyonda da Yönetim Kurulu Başkanı olarak dostumuz Erman Yerdelen'in imzası vardı, bunda da. Genel Müdür bu kez Cem Aydın. Doğrusu, rakipleri arasında iyi konumda oldukları su götürmez. Biraz daha entel sola çark ettiler ama, basketboldan atletizme, oradan futbola kadar 'Sporcu kanal' özelliklerini de koruyorlar. 2 Kasım'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki organizasyonu şimdiden kutluyoruz. Kendilerine nice başarı dolu seneler diliyoruz.
***
Yine 'İlginç kapışma' tekrarlandı. Beyaz Show'un aradan sıyrılması doğaldı. Sadece Mehmet Arslan'ın orada niye bulunduğunu çözemedik. Amaç, dizi yatırımıysa haklı görebiliriz. 'Yeni yerli Madonna' imajlı Hande Yener, fıstık Eylem Şenkal, Beyazıt Öztürk'ün diş dolgularını bile ortaya çıkardı.
Armağan Çağlayan mahallenin topu olan tek çocuğu gibi. Takımı o kuruyor, kaptan bantı takıyor. Kendisine 'Padişahım çok yaşa besteleri' yaptırıyor. Onun konuk seçimi daha iyiydi.
Reha Muhtar TV, 'Sıfır beden'le 'xxxLarge'ın ekran karşısındaki en uzun görüntüsüydü. Doğrusu, gerçek düşüncelerimizi yazmak istemiyoruz. Hani ünlü tribün bağırtısını tekrarlamakla yetineceğiz; 'Hakem anlarsın ya'!
>
Öncelikle Show TV'yle ilgili bir şeyler yazmak istiyoruz. Eğer amaç ratingse, yeni sezonun onlar için iyi başlamadığını itiraf etmeliyiz. Bu, dizilerin hatta yarışmaların gün ve saatleriyle fazla oynamalarından açıkça anlaşılıyor. Sonuçta da, 'Ekran hastalarının' alışkanlıklarını zedelediklerini fark etmiyorlar. Bunun son örneğini programda olan filmi kaydırıp, yerine A1 Kickbox'u koymalarında gördük. Aslında bu bir 'Gürkan Özkan derlemesi' idi. Yeterli tanıtım yapmamalarına rağmen yine de izlenme payını beğendik. Bu akşam aynı sporcunun, attığı kafalarla yüzünü gözünü dağıtan Yeni Zelandalı Chris Johnson'la müsabakası - Buna kavga da diyebiliriz - var. İstanbul Kaya-Ramada oteldeki dövüşün izlenme sırasının en tepesinde olacağını rahatlıkla söyleyebiliriz. Bizim anlayamadığımız, klasik boks dahil, bu tip organizasyonların 'Sabun köpüğü gibi yayını'.
Eğer Show TV yönetiminde ufacık bir söz hakkımız olsa bu tip programları bir yıl önceden organize ederdik. Gürkan Özkan artık bir kahramandır. Tıpkı Sinan Şamil Sam gibi. Unutmadan diğer önemli konuyu da dile getirmek zorundayız. Televizyonların Savaşı'nda, 'Kardeş kuruluşu kollamanın' bir sınırı olmalı. Görüyorsunuz uluslarası alandaki futbol maçlarımızı, her biri yayınlayan kanalı alıp, uçuruyor. Bunlara asılacaksınız, masraftan kaçınmayacaksınız. Mesela Fenerbahçe'yi, Mili Takım'ı kapan at yarışı deyimiyle 'Uzak ara' gelmiş demektir. UEFA'da doğrusunu yaptılar. Semereyi de alacaklar.
Son sözlerimiz de dizilerle ilgili. Bazı oyuncular artık ne kral ne de kraliçe. Yapımda senaryodan başlayarak, tam bir uyum yoksa yerlerde sürünmeye mahkum olursunuz. Uyarı görevimizi yaptığımız inancıyla Gürkan'ın Ringlerin King-Kong'uyla kavgasını iple çektiğimizi belirtelim...
***
Seneler 'Işınlanmış gibi' geçiyor. NTV'nin 10. yıl kutlamalarının davetiyesini aldık. İlk organizasyonda da Yönetim Kurulu Başkanı olarak dostumuz Erman Yerdelen'in imzası vardı, bunda da. Genel Müdür bu kez Cem Aydın. Doğrusu, rakipleri arasında iyi konumda oldukları su götürmez. Biraz daha entel sola çark ettiler ama, basketboldan atletizme, oradan futbola kadar 'Sporcu kanal' özelliklerini de koruyorlar. 2 Kasım'da Lütfi Kırdar Kongre ve Sergi Sarayı'ndaki organizasyonu şimdiden kutluyoruz. Kendilerine nice başarı dolu seneler diliyoruz.
***
Yine 'İlginç kapışma' tekrarlandı. Beyaz Show'un aradan sıyrılması doğaldı. Sadece Mehmet Arslan'ın orada niye bulunduğunu çözemedik. Amaç, dizi yatırımıysa haklı görebiliriz. 'Yeni yerli Madonna' imajlı Hande Yener, fıstık Eylem Şenkal, Beyazıt Öztürk'ün diş dolgularını bile ortaya çıkardı.
Armağan Çağlayan mahallenin topu olan tek çocuğu gibi. Takımı o kuruyor, kaptan bantı takıyor. Kendisine 'Padişahım çok yaşa besteleri' yaptırıyor. Onun konuk seçimi daha iyiydi.
Reha Muhtar TV, 'Sıfır beden'le 'xxxLarge'ın ekran karşısındaki en uzun görüntüsüydü. Doğrusu, gerçek düşüncelerimizi yazmak istemiyoruz. Hani ünlü tribün bağırtısını tekrarlamakla yetineceğiz; 'Hakem anlarsın ya'!
>