Burcu Esmersoy'un aile dramı: 12 sene boyunca annemize 'Teyze' diyerek büyüdük; onu affetmedim
Ünlü sunucu, Hürriyet'ten Ayşe Arman'ın sorularını yanıtladı.
Sunucu Burcu Esmersoy'un annesi ve babasının küçükken ayrıldığını belirterek, "12 sene boyunca annemize “Teyze” diyerek büyüdük" dedi. Esmersoy, annesini affetmediğini söyleyerek, " Annemin annem olduğunu biliyorum ama “Anne” demem yasak. Şimdi sen böyle bir travmadan böyle bir Burcu Esmersoy çıktığını düşün..." ifadesini kullandı.
Hürriyet yazarı Ayşe Arman'la söyleşen Burcu Esmersoy, annesinin daha sonra görüşemek istediğini belirterek, "17’den sonra tabii ki annelik yapmak istedi de biz kabul etmedik" diye konuştu.
Esmersoy'un Hürriyet'te yer alan söyleşisinin ilgili bölümü şöyle:
Evet ya, çocukluğunda çok ağır şeyler yaşadın.
- Bayağı roman olacak bir hikâye... Annemle babam, ben beş yaşındayken ayrılıyor. Babamın gölge ailesi var, o hayatına gidiyor. Annem de bir başkasıyla evleniyor. Ama eşinin ailesi çok muhafazakâr. Daha önce evlenip boşandığını söylemiyor. Sanki iki kızı yokmuş gibi tanıtıyor kendini. Ve biz 12 sene boyunca annemize “Teyze” diyerek büyüyoruz.
İnanılmaz bir travma! Siz babaanne ve dedeyle mi büyüyorsunuz?
- Evet. Annemizi ara ara görüyoruz, insan yeğenlerini ne kadar sık görebilirse! Annemin annem olduğunu biliyorum ama “Anne” demem yasak. Şimdi sen böyle bir travmadan böyle bir Burcu Esmersoy çıktığını düşün...
Valla tebrik ediyorum, kayıp iki genç kadın olabilirdiniz. Ablan ne oldu?
- O da gayet başarılı. Garanti Bankası’nda çalışıyor, kendi hayatını kurdu. İkimiz de güçlü kadınlar olduk.
Anneyi nasıl affettin?
- Affetmedim ki!
Anne nerede?
- İstanbul’da. Baba da İstanbul’da. Görüşmüyorum.
Annen görüşmek istemedi mi sonra?
- 17’den sonra tabii ki annelik yapmak istedi de biz kabul etmedik.
O zaman sen anneden olan kardeşlerinle de hiç görüşmedin...
- Olur mu? Annemden olan kız kardeşimin okulda velisiydim.
Onunla görüşüyorsun, anneyle görüşmüyorsun...
- Evet. O karındaşım, onunla görüşmeme gibi bir şeyim söz konusu olamaz.
O da ikinizin annesi...
- Fark etmez! Hiç öyle bir duygu yok içimde.
Özür dilemedi mi?
- Hayır. Özür mözür dilemedi. Özür dilenecek bir durum olduğunu düşünmüyor herhalde.
Pek çok şeyi halletmiş duruyorsun ama bu anlattığın inanılmaz bir travma. Terapiye gittin mi hiç?
- Senin anladığın şekilde terapiye gitmedim ama kendi içimde çalıştım. Danıştığım insanlar da oldu. O yüzden olduğum kadın olmayı seviyorum. Çünkü ben bir orman yangınının içinden yürüdüm çıktım ve bugünkü kadın oldum. Kolay kolay artık bana hiçbir şey koymaz.
Hürriyet yazarı Ayşe Arman'la söyleşen Burcu Esmersoy, annesinin daha sonra görüşemek istediğini belirterek, "17’den sonra tabii ki annelik yapmak istedi de biz kabul etmedik" diye konuştu.
Esmersoy'un Hürriyet'te yer alan söyleşisinin ilgili bölümü şöyle:
Evet ya, çocukluğunda çok ağır şeyler yaşadın.
- Bayağı roman olacak bir hikâye... Annemle babam, ben beş yaşındayken ayrılıyor. Babamın gölge ailesi var, o hayatına gidiyor. Annem de bir başkasıyla evleniyor. Ama eşinin ailesi çok muhafazakâr. Daha önce evlenip boşandığını söylemiyor. Sanki iki kızı yokmuş gibi tanıtıyor kendini. Ve biz 12 sene boyunca annemize “Teyze” diyerek büyüyoruz.
İnanılmaz bir travma! Siz babaanne ve dedeyle mi büyüyorsunuz?
- Evet. Annemizi ara ara görüyoruz, insan yeğenlerini ne kadar sık görebilirse! Annemin annem olduğunu biliyorum ama “Anne” demem yasak. Şimdi sen böyle bir travmadan böyle bir Burcu Esmersoy çıktığını düşün...
Valla tebrik ediyorum, kayıp iki genç kadın olabilirdiniz. Ablan ne oldu?
- O da gayet başarılı. Garanti Bankası’nda çalışıyor, kendi hayatını kurdu. İkimiz de güçlü kadınlar olduk.
Anneyi nasıl affettin?
- Affetmedim ki!
Anne nerede?
- İstanbul’da. Baba da İstanbul’da. Görüşmüyorum.
Annen görüşmek istemedi mi sonra?
- 17’den sonra tabii ki annelik yapmak istedi de biz kabul etmedik.
O zaman sen anneden olan kardeşlerinle de hiç görüşmedin...
- Olur mu? Annemden olan kız kardeşimin okulda velisiydim.
Onunla görüşüyorsun, anneyle görüşmüyorsun...
- Evet. O karındaşım, onunla görüşmeme gibi bir şeyim söz konusu olamaz.
O da ikinizin annesi...
- Fark etmez! Hiç öyle bir duygu yok içimde.
Özür dilemedi mi?
- Hayır. Özür mözür dilemedi. Özür dilenecek bir durum olduğunu düşünmüyor herhalde.
Pek çok şeyi halletmiş duruyorsun ama bu anlattığın inanılmaz bir travma. Terapiye gittin mi hiç?
- Senin anladığın şekilde terapiye gitmedim ama kendi içimde çalıştım. Danıştığım insanlar da oldu. O yüzden olduğum kadın olmayı seviyorum. Çünkü ben bir orman yangınının içinden yürüdüm çıktım ve bugünkü kadın oldum. Kolay kolay artık bana hiçbir şey koymaz.