"BURAYA KIRMIZI NOKTA KOYDUM, LÜTFEN BUNDAN SONRAKİ SATIRLARI ÇOCUKLARA OKUTMAYIN!.."

"Bu ne biçim dumansız hava sahası kardeşim... Her yer gaz!" Yılmaz Özdil yine kalemini konuşturdu.

Bu ne biçim dumansız hava sahası kardeşim... Her yer gaz!

İşçiyi sopala.

İtfaiyeciye su sık.


Demiryolcuyu işten at.


Eczacıyı cezalandır.


20 lira yevmiyeyle 220 metrede ölen madencinin patronunu kolla bu arada...


Yakalama!


*


Bakın, Sinan Siirt´ten.


3 çocuğu var, maaş 1.350 lira.


Engin Bursa´dan.


2 evlat, maaş 900 lira.


Suat Diyarbakır´dan.


4 çocuğu var, maaş 1.200 lira.


*


Onları dövdüler Ankara´da.


Arkadaşlarıyla birlikte...


Gözlerine gaz sıktılar.


*


Çünkü... Onlara diyorlar ki:


Senin fabrikayı satıyoruz.


Sen başka bir devlet kurumuna geç.


550 lira maaş al.


Ama, 12 ay çalışmayacaksın.


10 ay çalışacaksın.


2 ay ücretsiz izin yapacaksın.


Bu 10 ay da garanti değil.


İstediğimde kapının önüne koyarım.


Birikmiş ikramiyelerin yanacak.


Kullanmadığın izinler silinecek.


Sendikalı olmayacaksın.


Olursan, zaten kovarım.


*


- Hangi kuruma geçeceğim?


- Belli değil, bakacağız.


- Ne iş yapacağım?


- Milli eğitim, hademe filan.


- Oturduğum şehirde mi çalışacağım?


- Yok, senin şehir dolu.


- Başka şehre mi gönderileceğim?


- Ne var, beğenmedin mi?


*


. Buraya kırmızı nokta koydum, lütfen bundan sonraki satırları çocuklara okutmayın... Ben bu teklifin yapıldığı işçilerin yerinde olsam, "İstersen, bi de domalayım" derdim!


*


Kunta ABD´ye başkan oldu.


Biz kendi ülkemizde köle.

Yılmaz Özdil/Hürriyet