Bülent Arınç'tan Mehmet Baransu'ya 'Edepsiz' çıkışı!
Bülent Arınç, Baransu’ya tepki göstererek, "Bu gazetecilik değil, edepsizlikten başka bir şey değil" dedi.
Hürriyet Gazetesi tarafından Çelik Palas Otel’de düzenlenen ’Hürriyet Bursa Bölge Buluşmaları’nda konuşan BaşbakanYardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç, Gazeteci Mehmet Baransu’nun Milli Güvenlik Kurulu ile ilgili 2004 yılında alınan alınankararla ilgili belgeleri kamuoyuyla paylaşmasına tepki gösterdi.
Arınç, "Bir gazetede biliyorsunuz MGK kararı olarak bir karar yayınlandı. Gazeteci ’ben bunu açıklıyorum’ dedi. Bu nedir? MGK kararı.MGK neye göre çalışır? Kendi kanununa göre. Bir kurum var, o kurumun kanunu var o kanundakurum nasıl çalışır, bu kararların hukuki vasfı yazılıdır. MGK’dan sonra yayınlanan bildiriler karardeğildir. Biz içeride şunu konuştuk, bunu konuştuk. Orada gerçek olan özel ibareli kararlarbulunmamaktadır. Milli Güvenlik Kurumu’nun zabıtları ve belgeleri hiçbir zaman açıklanamaz.Kararları, MGK’nın kendi kararı varsa açıklanabilir. Siz, ’bana şu tarihteki kararları verin derseniz’direkt müracaat edeceksiniz. O kurum da kendi içinde konuşacak ve tartışacak. Bir veya iki defabaşımdan geçti. Verilmesin dediğimiz zaman bu belge gizli belgedir deriz. Gizli belgeyi şu veya buşekilde ifşa etmek TCK’nın maddelerinde 4 veya 5 maddesinde suç olarak anlatılmaktadır" diyekonuştu.
"BU BELGEYİ NASIL ELDE ETTİĞİNİ KANUN SORUYOR"
Baransu’nun bu yaşanan olayı gazetecilik başarısı olarak gördüğünü anlatan Arınç, şöyle devam etti:
"Çok da önemli bir belge. Niçin? Bir hükümet belli bir tarihte karar almış. Buna benzer geçmişdönemlerde alınan kararlar olmuş. Hatta siyasi tablolar değişmiş. Bu belgenin doğruluğu ayrı bir şey.Bu bölgenin yayınlanması ayrı bir şey. Sen bu belgeyi nasıl elde ettin diye kanun soruyor. ’Benbuldum’ diyor. Sokakta yoldan geçerken bu olmaz. Ya bunu birisi sana gönderdi. Veya sen gizliyerlere girdin ve bizzat aldın. Gizlilik bulunan kararın bir şekilde elde edilmesinin hukuki bir sonucu var. Ceza yiyesin, sevmedim diye bunları söylemiyorum. Bu belgenin ifşa edilmesi kanuna göre suç. ’Sonuçlarına katlanacak mısın?’ ’Katlanacağım’ diyor. ’Ben aldığımı yayınlarım, bulduğumu söylerim. Ben suç işlememiş olurum’ diyemezsin. Sen bunu yayınlayamazsın, yayınlarsan suç olur. Biz senin cezaevinde kalmandan memnun değiliz."
"BU GAZETECİLİK DEĞİL, EDEPSİZLİK"
Sosyal medyada Mehmet Baransu’nun eleştirilerine de tepki gösteren Arınç, "Bu belgenin doğrumu değil mi, ’böyle bir imza atıldı. Böyle bir belge var’ diyorlar. Eğer bu sonradan uydurulmuş, imza taklidi yapılmış bir şey olsaydı, zaten senin yaptığın suç olmazdı. Aslı olan belgeyi senyayınlamışsın. İşin o tarafını ayrıca düşün. 2004’te böyle bir şey imzalansa bile MGK’nın anayasadakiifadesine göre kurulda alınan kararlar, hükümete tavsiye niteliğinde bildirilir. Hükümet bunlardanuygun gördüğünü uygular. Hükümet bunu uygulamamış. Üzerinde hiç durmamış. Bu işin siyasisonuçlarına, buna biz katlanırız. Senin yaptığın işe de bilerek yaptığına göre senin katlanman lazım.Ne tweetler atıyor beyefendi. Saçmaladığınızdan tutunuz, bilmem ne yaptığımıza kadar. Bugazetecilik değil, edepsizlikten başka bir şey değil. Sen yaptığın işin hesabını şerefle vereceksin. Siyasi sonuçları olan bir olayı hükümet ya anlatacak ya da anlatamayacak. Bunun altında kalacak.Burada yazılı olan hususların hiçbirisi sadece kişi veya onun cemaati ile değil, 76 milyonun hiçbirferdi için uygulanmamıştır. Bundan adım kadar eminim. Bu işin azabını çeken bir insanım ben"dedi.
Arınç, "Bir gazetede biliyorsunuz MGK kararı olarak bir karar yayınlandı. Gazeteci ’ben bunu açıklıyorum’ dedi. Bu nedir? MGK kararı.MGK neye göre çalışır? Kendi kanununa göre. Bir kurum var, o kurumun kanunu var o kanundakurum nasıl çalışır, bu kararların hukuki vasfı yazılıdır. MGK’dan sonra yayınlanan bildiriler karardeğildir. Biz içeride şunu konuştuk, bunu konuştuk. Orada gerçek olan özel ibareli kararlarbulunmamaktadır. Milli Güvenlik Kurumu’nun zabıtları ve belgeleri hiçbir zaman açıklanamaz.Kararları, MGK’nın kendi kararı varsa açıklanabilir. Siz, ’bana şu tarihteki kararları verin derseniz’direkt müracaat edeceksiniz. O kurum da kendi içinde konuşacak ve tartışacak. Bir veya iki defabaşımdan geçti. Verilmesin dediğimiz zaman bu belge gizli belgedir deriz. Gizli belgeyi şu veya buşekilde ifşa etmek TCK’nın maddelerinde 4 veya 5 maddesinde suç olarak anlatılmaktadır" diyekonuştu.
"BU BELGEYİ NASIL ELDE ETTİĞİNİ KANUN SORUYOR"
Baransu’nun bu yaşanan olayı gazetecilik başarısı olarak gördüğünü anlatan Arınç, şöyle devam etti:
"Çok da önemli bir belge. Niçin? Bir hükümet belli bir tarihte karar almış. Buna benzer geçmişdönemlerde alınan kararlar olmuş. Hatta siyasi tablolar değişmiş. Bu belgenin doğruluğu ayrı bir şey.Bu bölgenin yayınlanması ayrı bir şey. Sen bu belgeyi nasıl elde ettin diye kanun soruyor. ’Benbuldum’ diyor. Sokakta yoldan geçerken bu olmaz. Ya bunu birisi sana gönderdi. Veya sen gizliyerlere girdin ve bizzat aldın. Gizlilik bulunan kararın bir şekilde elde edilmesinin hukuki bir sonucu var. Ceza yiyesin, sevmedim diye bunları söylemiyorum. Bu belgenin ifşa edilmesi kanuna göre suç. ’Sonuçlarına katlanacak mısın?’ ’Katlanacağım’ diyor. ’Ben aldığımı yayınlarım, bulduğumu söylerim. Ben suç işlememiş olurum’ diyemezsin. Sen bunu yayınlayamazsın, yayınlarsan suç olur. Biz senin cezaevinde kalmandan memnun değiliz."
"BU GAZETECİLİK DEĞİL, EDEPSİZLİK"
Sosyal medyada Mehmet Baransu’nun eleştirilerine de tepki gösteren Arınç, "Bu belgenin doğrumu değil mi, ’böyle bir imza atıldı. Böyle bir belge var’ diyorlar. Eğer bu sonradan uydurulmuş, imza taklidi yapılmış bir şey olsaydı, zaten senin yaptığın suç olmazdı. Aslı olan belgeyi senyayınlamışsın. İşin o tarafını ayrıca düşün. 2004’te böyle bir şey imzalansa bile MGK’nın anayasadakiifadesine göre kurulda alınan kararlar, hükümete tavsiye niteliğinde bildirilir. Hükümet bunlardanuygun gördüğünü uygular. Hükümet bunu uygulamamış. Üzerinde hiç durmamış. Bu işin siyasisonuçlarına, buna biz katlanırız. Senin yaptığın işe de bilerek yaptığına göre senin katlanman lazım.Ne tweetler atıyor beyefendi. Saçmaladığınızdan tutunuz, bilmem ne yaptığımıza kadar. Bugazetecilik değil, edepsizlikten başka bir şey değil. Sen yaptığın işin hesabını şerefle vereceksin. Siyasi sonuçları olan bir olayı hükümet ya anlatacak ya da anlatamayacak. Bunun altında kalacak.Burada yazılı olan hususların hiçbirisi sadece kişi veya onun cemaati ile değil, 76 milyonun hiçbirferdi için uygulanmamıştır. Bundan adım kadar eminim. Bu işin azabını çeken bir insanım ben"dedi.