Bülent Arınç’tan dikkat çeken ‘U’ dönüşü! Ağır sözleri gündem olmuştu…
"Geçmişte Marksist; Komünist Partisi ile ilişkisi var" sözleriyle Mehmet Uçum'u hedef aldığı ifade edilen Bülent Arınç'tan geri adım geldi. Arınç hedefinin Uçum olmadığını iddia ederek, "Uçum’la özdeşleşmiş bir polemik ortaya çıkarmak gayretkeşliktir" dedi.
Eski TBMM Başkanı ve eski AK Parti Milletvekili Bülent Arınç, dün Ekopolitik Düşünce Merkezi’nin gerçekleştirdiği “Demokrasiyi Yaşatmak ve Güçlendirmek” konferansında önemli açıklamalarda bulundu.
Arınç gerçekleştirdiği konuşmada, “Adam geçmişte Marksist; Komünist Partisi ile ilişkisi var. Onların avukatlığını yapmış. Ama şimdi bakıyoruz; devletten daha fazla devletçi, faşistten daha fazla faşist, bilmem neden daha fazla bilmem ne... Sen kimin yarisin yavrum, her yanın oynak? Nasıl döndün sen, nasıl fırıldak oldun böyle?" sözleriyle Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Mehmet Uçum'u hedef aldığı belirtildi.
“POLEMİK ORTAYA ÇIKARMAK GAYRETKEŞLİKTİR”
Söylediği sert ifadelerle tartışma yaratan Bülent Arınç, bir açıklama daha yaptı.
Arınç'ın sosyal medya hesabından yaptığı paylaşım şu şekilde:
“Konuşmamdaki “Marksist” ve “daha sonra bir dönüşüm geçirdi” vs. gibi söylemlerim, Cumhurbaşkanı başdanışmanlarından birisiyle ilintili görülerek onun ismiyle televizyonlarda tartışıldığını gördüm. Benim konuşmamda “U” harfinden bile bahsetmediğime göre bunun ‘Uçum’ olarak anlaşılmasını eksik ve yanlış bulurum. Konuşmayı dinler veya takip ederseniz ben, bir çözülmeden, savrulmadan bahsediyorum. Geçmişte sosyalist olan, komünist olan, liberal olan, bizim mahallenin adamıyken hatta İslamcı olarak bilinen veya kendisini öyle tanımlayan birçok ismin özellikle son on yılda tamamen dönüştüklerine ve bunun iyi bir dönüşten ziyade savrulma olduğunu anlatmaya çalıştım. Fakat tüm bu ifadeleri bir kenara bırakarak Sayın Uçum’un ismiyle özdeşleşmiş bir polemik ortaya çıkarmak gayretkeşliktir.”
“Ben maksadımı her zaman doğrudan ifade eden bir insanım. Burada bir savrulmanın bugün Türkiye’yi ne hale getirdiğini söylemek istiyorum. Bu çok acı bir olaydır ve maalesef bunun içerisinde bizim de geçmişte saygı duyduğumuz düşünceleriyle birlikte olduğumuz insanların belli menfaatler karşılığında, belli makam ve mevkiler karşılığında bugün başka yerlerde başka kılıçları savurduğunu acı ile görüyoruz. Bugünkü demokrasinin geldiği noktada maalesef onların da büyük bir payı olduğunu söylemek istiyorum ve bu sayı sadece bir kişiden ibaret olarak görülmemeli. O kişinin şahsından ziyade birçok düşünce adamının belli bir savrulma yaşadığını göstermek için bunu söyledim.”