BÜLENT ARINÇ'IN O SÖZLERİNE SUÇ DUYURUSU!
Arınç'ın 'ben de dağa çıkardım' sözlerine suç duyurusunda bulunuldu.
Bursa Türk Eğitim Sen 2 No’lu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu, Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç’ın bir televizyon programında söylediği “Ben de olsam dağa çıkardım” sözleri ile ilgili Cumhuriyet Savcılığı’na suç duyurusunda bulundu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın BDP Milletvekili Gültan Kışanak ile ilgili “Ben de olsam dağa çıkardım” sözleri ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın Ankara Maltepe’deki Tapu Kadastro Meslek Lisesi’nde arkadaşlık yaptıkları sırada birlikte namaz kıldıklarını, belirtirken, “Beraber namaz kılan, orucu beraber tutan bu insanların hayatları hangi noktada kesişmiş, hangi noktada ayrılmış, Türkiye’nin son 50 yılını bu tablonun içinde görebilirsiniz” sözleri üzerine Türk Eğitim Sen Bursa 2. Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu savcılığa suç duyurusunda bulundu. Arınç’ın konuşmalarıyla ‘Suç işlemeye tahrik’, ‘Suçu ve suçluyu övme’ ve ‘Kanunlara uymamaya tahrik’ suçlarını işlediğini öne sürdü.Türkoğlu, terör ve terörist övülerek, halkın manevi duyguları okşanarak terörist başının sevecenleştirilmesi çabasının ifadelerde çok net olarak görüldüğünü belirtti.
Türkoğlu savcılığa sunduğu dilekçesinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözlerinin tesadüfen söylenmediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Dağa çıkmayı meşru gösterme çabası işin, en hazin diğer boyutudur. Zira bu ülke tarihinde değişik siyasal görüş ve çizgide olanlar bir şekilde mağdur olmuşlar ve çile çektirilmişlerdir. Fakat devlet eliyle mağdur edilen ya da cezaevlerinde işkence yapılan tüm kesimler dağa mı çıkmıştır? Dağa çıkmayı ve eline silah alarak hedef gözetmeksizin askere, polise, öğretmene, hakime, savcıya, kaymakama, sivil vatandaşa kurşun sıkmayı meşru göstermenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Zira bu yol doğru bir yol olsaydı, Türkiye’de dağa çıkmayan hiç kimsenin kalmaması gerekirdi. Devlet ciddiyetine yakışmayan hele ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısının binlerce şehit anasının gözüne bakarak söylemiş olduğu bu ifadeler bizi de son derece üzmüş ve derinden yaralamıştır. Bahse konu ifadeler nedeniyle şikayetli hakkında soruşturma açılması için Savcılığınıza müracaat ediyoruz.”
Suç duyurusunda bulunduktan sonra Adliye Sarayı çıkışında basın açıklaması yapan Türkoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Ben de dağa çıkarım” sözlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 214, 215 ve 217 sayılı maddelerine göre açıkça suç oluşturduğunu savundu. Türkoğlu, “Arınç suç işlemiştir. Hiç kıvırmaya gerek yoktur. Suçu ve suçluyu övmüştür. Şirin göstermeye çalışmıştır” dedi.
Şehit öğretmenler adına, terörist başı Öcalan’ın şirin gösterilmesine izin verilmeyeceğini düşündüğünü anlatan Türkoğlu, “12 Eylül referandumu ile tam bağımsız yargı oluşturduk’ diyen hükümetin yargısının ne kadar bağımsız olduğunu, üstünlerin hukukunun mu yoksa hukukun üstünlüğünün mü galip geleceğini hep birlikte takip edeceğiz. Cumhuriyet savcılarını da buradan bir kez daha göreve davet ediyoruz” diye konuştu.
Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın BDP Milletvekili Gültan Kışanak ile ilgili “Ben de olsam dağa çıkardım” sözleri ve PKK elebaşı Abdullah Öcalan’ın Ankara Maltepe’deki Tapu Kadastro Meslek Lisesi’nde arkadaşlık yaptıkları sırada birlikte namaz kıldıklarını, belirtirken, “Beraber namaz kılan, orucu beraber tutan bu insanların hayatları hangi noktada kesişmiş, hangi noktada ayrılmış, Türkiye’nin son 50 yılını bu tablonun içinde görebilirsiniz” sözleri üzerine Türk Eğitim Sen Bursa 2. Nolu Şube Başkanı Selçuk Türkoğlu savcılığa suç duyurusunda bulundu. Arınç’ın konuşmalarıyla ‘Suç işlemeye tahrik’, ‘Suçu ve suçluyu övme’ ve ‘Kanunlara uymamaya tahrik’ suçlarını işlediğini öne sürdü.Türkoğlu, terör ve terörist övülerek, halkın manevi duyguları okşanarak terörist başının sevecenleştirilmesi çabasının ifadelerde çok net olarak görüldüğünü belirtti.
Türkoğlu savcılığa sunduğu dilekçesinde Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın sözlerinin tesadüfen söylenmediğini dile getirerek, şöyle devam etti:
“Dağa çıkmayı meşru gösterme çabası işin, en hazin diğer boyutudur. Zira bu ülke tarihinde değişik siyasal görüş ve çizgide olanlar bir şekilde mağdur olmuşlar ve çile çektirilmişlerdir. Fakat devlet eliyle mağdur edilen ya da cezaevlerinde işkence yapılan tüm kesimler dağa mı çıkmıştır? Dağa çıkmayı ve eline silah alarak hedef gözetmeksizin askere, polise, öğretmene, hakime, savcıya, kaymakama, sivil vatandaşa kurşun sıkmayı meşru göstermenin hiçbir haklı gerekçesi olamaz. Zira bu yol doğru bir yol olsaydı, Türkiye’de dağa çıkmayan hiç kimsenin kalmaması gerekirdi. Devlet ciddiyetine yakışmayan hele ki Türkiye Cumhuriyeti Başbakan Yardımcısının binlerce şehit anasının gözüne bakarak söylemiş olduğu bu ifadeler bizi de son derece üzmüş ve derinden yaralamıştır. Bahse konu ifadeler nedeniyle şikayetli hakkında soruşturma açılması için Savcılığınıza müracaat ediyoruz.”
Suç duyurusunda bulunduktan sonra Adliye Sarayı çıkışında basın açıklaması yapan Türkoğlu, Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç’ın “Ben de dağa çıkarım” sözlerinin Türk Ceza Kanunu’nun 214, 215 ve 217 sayılı maddelerine göre açıkça suç oluşturduğunu savundu. Türkoğlu, “Arınç suç işlemiştir. Hiç kıvırmaya gerek yoktur. Suçu ve suçluyu övmüştür. Şirin göstermeye çalışmıştır” dedi.
Şehit öğretmenler adına, terörist başı Öcalan’ın şirin gösterilmesine izin verilmeyeceğini düşündüğünü anlatan Türkoğlu, “12 Eylül referandumu ile tam bağımsız yargı oluşturduk’ diyen hükümetin yargısının ne kadar bağımsız olduğunu, üstünlerin hukukunun mu yoksa hukukun üstünlüğünün mü galip geleceğini hep birlikte takip edeceğiz. Cumhuriyet savcılarını da buradan bir kez daha göreve davet ediyoruz” diye konuştu.