Bülent Arınç'ın hedefinde Adnan Hoca var: Kedicikler medicikler diyerek...

Başbakan yardımcısı Bülent Arınç, Adnan Oktar'ın kediciklerini eleştirerek "Kedicikler medicikler bilmem ne diyerek ticaret yapıyorlar" dedi.

Başbakan Yardımcısı Arınç, Hz. Üftade Sempozyumu’nda konuştu.

Arınç'ın konuşmasından satırbaşları:

Kavganın içindeyiz. Kendimize dönecek, nereye gideceğiz farkında bile değiliz. Sabah gazetelerin birinci sayfalarına baktım. Malum haberler, onun üzerine yazılmış yorumlar. Ağustos’ta ne olur, Eylül’de neyle karşılaşacağız, borsada endeks ne olur kavgası var. Evlerde, işyerlerinde kavga var. Kuru kavga peşindeyiz.

TELEFONUN SADECE AÇMA-KAPAMASINI BİLİYORUM

Kaba önderlik bize yakışmıyor. Her şey nezaket içinde olmalı ve gönüllere hitap edilmeli. Sadece ceplere veya makamlara göre değil. İnsanlar ellerinden telefonlarını düşürmüyor. Ben mesela mecbur değilsem telefonu yanımda taşımıyorum. Sadece açma kapamayı biliyorum. 4 yaşındaki torunum her şeyini biliyor.

KAÇ KİŞİ SORUYOR

Hz. Ömer akşamları ‘’Bugün Allah için ne yaptın?’’ sorusunu kendisine sorarmış. Bugün bunu soran kaç kişi yaptı.

FRANSA’DA TANIŞTIĞIM KERİM ANLATTI

Ben 1991’de Fransa’ya 15 günlük ziyarete gittim. Lyon’da Nantua diye bir kasabaya götürdüler bizi. Dediler ki burada ‘’Müslüman olan Fransızlar birkaç aile olarak yaşıyorlar. Cumartesi akşamları güzel bir evde toplanıyorlar, Kur’an okuyorlar.’’ Beni de götürdüler. Kerim diye bir Müslüman vardı, kitapçı… Onların İslam’a karşı büyük ilgileri var. Müslümanlığı araştırmak için Balkanlar’a gitmiş, bir şey bulamamış. Türkiye’ye gelmiş, ilginçtir burada da bir şey bulamamış. Şam’a gitmiş. Emeviye camisinden etkilenmiş. Gönlünde bir şeylerin kıpırdandığını hissetmiş. 3 gün her gün gitmiş. Cemaat de garip adamı fark etmiş. Konuşmuşlar. Fransa’dan geldiğini Müslümanlığı merak ettiğini söylemiş. Müslüman olmuş. İyi bir Müslüman olması için Arapça’yı iyi bilmesi gerektiğini söylemişler. Arapça öğrenmek için bir sene kal demişler. Kalmış bir sene dönmüş. Dönmüş Fransa’ya. Şazeli tarikatından etkilendiğini anlatmış.

BİZDE ŞU ANDA SESİNİ YÜKSELTENLER REVAÇTA

Sesini yükseltme sözünü yükselt diyor bir söz. Ses ile söz arasında fark var. Bağırmakla çağırmakla olmaz. Toprağa işleyen yağmur sağanaktan daha bereketlidir. Bizde şu anda sesini yükseltenler revaçta. Ne kadar çok bağırırsa, gözleri çakmak çakmak olursa iş yaptığını zannediyor. Ama söz yok. Sözünde bilgelik yok. Bence büyüklerin hal, hareketleri ve güzel sözlerinin faydası var. Bu kadar dünyevileşmek kötü.

İNŞALLAH MAŞALLAH… BAŞKA BİR ŞEY YOK… KEDİCİKLER…

Şimdide sakalıyla, cübbesiyle ticaret yapanlar da var. Çevresindekilerle ha ha hi hi inşallah maşallah. Başka bir şey yok. Kedicikler medicikler bilmem ne diyerek ticaret yapıyorlar. Kendilerine bu lakapları takanlar var. Ne için ticaretlerini geliştirmek için. Bunlar da İslam'a çok zarar veriyorlar. Eşlerini, servetlerini kaybedenler var bu yollarda. Bu yüzden güzel örneklere gitmemiz lazım. Herkesin ağzından çıkana kuyumcu titizliğiyle bakmak lazım. Bu örnekler hergün bir yerde skandala imza atıyor. Bunlardan ne kadar uzak olursak halka o kadar yakın olacağız diyoruz.