'BUGÜNLERDE GÜLMEK İÇİN CHP MEDYASINI İZLEYECEKSİNİZ!..' ENGİN ARDIÇ YİNE ÇOK KIZDIRACAK!..
Orada, Sayın Dilber Koçarslanlı yerine Sayın Deniz Baykal, Sayın Tahsin Sütçüoğlu yerine de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi komikler var.
Solmuş
Televizyon dizileri yavanlaştı, bugünlerde gülmek için "CHP medyasını" izleyeceksiniz...
Orada, Sayın Dilber Koçarslanlı yerine Sayın Deniz Baykal, Sayın Tahsin Sütçüoğlu yerine de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi komikler var.
Kılıçdaroğlu'nu daha şimdiden belediye başkanı yaptılar bile. Oldu olacak "çıkmaza girmiş inşaat işlerini" de şimdiden çözüversinler İstanbul belediyesinin "muhayyel" reisiyle... Hani Kılıçdaroğlu çıkmaz ayın son çarşambasında gerçekten kazanırsa, "bir kısım medyadan" önüne gelecek olan "beklenti ve taleplerle" karşılaşınca şok geçirmesin diye söylüyorum... Alıştıra alıştıra... Namuslu adamdır, alışık değildir bu tür rezilliklere, sonra apışıp kalmasın.
Sizi bilmem ama ben çok eğleniyorum CHP medyasının lafazanlıklarıyla.
Geçen gün bir başlık atmışlar, kızayım dedim, beceremedim, güldüm.
İstanbul'da "sol" yirmi yıl sonra umutlanmış...
Kılıçdaroğlu "sol" imiş.
Bu "solcunun" ne gibi bir sol planı, sol projesi ve sol programı olduğunu sorduk biz de.
Biz sorunca CHP medyasının kafasına dank etti, ortada böyle bir şey olmadığı akıllarına geldi.
Hemen Kılıçdaroğlu'nu bulup "at ortaya bir sakal da yazalım, müşteriye ayıp oluyor" dediler. (Dükkân sahibi ya bunlar.)
O da başladı döktürmeye: Her yoksul ev kadınına ayda 600 lira verecekmiş!
Kılıçdaroğlu daha SSK Genel Müdürlüğü'nden ayrılıp da İstanbul sokaklarına gelememiş. Yoksa, gönlünde asıl yatan aslan Maliye Bakanlığı da, Mustafa Özyürek'le şimdiden papaz olmamak için mi fazla açık etmemeye çalışıyor?
Kömür ve erzak dağıtmayacakmış ama para dağıtacakmış, isteyen kömür ve erzak alır o parayla, isteyen ıstakoz ve havyar.
Kömür verirsen sağcı oluyorsun, para verirsen solcu... Bu ekonomi-politik mucizesi Karl Marx'ı da mezarında döndürür.
Deprem konusunda da "çok güzel çalışmaları" varmış. Ulaşım sorununu "üniversitelerle birlikte" çözecekmiş.
İşsizlere de (tıpkı Nurettin Sözen'in Sivaslı hemşerilerine yaptığı gibi) belediyede iş verecekmiş... Profesör Ayhan Aktar geçen gün bunun hesabını yaptı (alın işte üniversite katkısı), tam 350 bin yeni kadro açılması gerekiyor... Evet, 350 bin.
Kılıçdaroğlu daha da uçmuş, "sadaka devlet modelinden sosyal devlet modeline geçeceklerini" söylemiş. Anlaşılan medyanın gazı onu da şaşırtmış, belediye reisi olunca hükümeti de kendilerine vereceklerini sanıyor.
CHP basını da, tıpkı önceki yıl şu ünlü mitingleri allayıp pullama çabasında gösterdiği gayretkeşlik gibi, 500 bin kişiyi 5 milyon yaparken düştüğü zavallı aymazlığı şimdi de sergiliyor, cirmi kadar yer yakan "tirajıyla" seçimi Kılıçdaroğlu'na kazandıracağını sanıyor.
Unutuyordum, Moda İskelesi de eski haline döndürülecekmiş.
Bir de adamcağıza "programı yok" diyorlar!
Orada, Sayın Dilber Koçarslanlı yerine Sayın Deniz Baykal, Sayın Tahsin Sütçüoğlu yerine de Sayın Kemal Kılıçdaroğlu gibi komikler var.
Kılıçdaroğlu'nu daha şimdiden belediye başkanı yaptılar bile. Oldu olacak "çıkmaza girmiş inşaat işlerini" de şimdiden çözüversinler İstanbul belediyesinin "muhayyel" reisiyle... Hani Kılıçdaroğlu çıkmaz ayın son çarşambasında gerçekten kazanırsa, "bir kısım medyadan" önüne gelecek olan "beklenti ve taleplerle" karşılaşınca şok geçirmesin diye söylüyorum... Alıştıra alıştıra... Namuslu adamdır, alışık değildir bu tür rezilliklere, sonra apışıp kalmasın.
Sizi bilmem ama ben çok eğleniyorum CHP medyasının lafazanlıklarıyla.
Geçen gün bir başlık atmışlar, kızayım dedim, beceremedim, güldüm.
İstanbul'da "sol" yirmi yıl sonra umutlanmış...
Kılıçdaroğlu "sol" imiş.
Bu "solcunun" ne gibi bir sol planı, sol projesi ve sol programı olduğunu sorduk biz de.
Biz sorunca CHP medyasının kafasına dank etti, ortada böyle bir şey olmadığı akıllarına geldi.
Hemen Kılıçdaroğlu'nu bulup "at ortaya bir sakal da yazalım, müşteriye ayıp oluyor" dediler. (Dükkân sahibi ya bunlar.)
O da başladı döktürmeye: Her yoksul ev kadınına ayda 600 lira verecekmiş!
Kılıçdaroğlu daha SSK Genel Müdürlüğü'nden ayrılıp da İstanbul sokaklarına gelememiş. Yoksa, gönlünde asıl yatan aslan Maliye Bakanlığı da, Mustafa Özyürek'le şimdiden papaz olmamak için mi fazla açık etmemeye çalışıyor?
Kömür ve erzak dağıtmayacakmış ama para dağıtacakmış, isteyen kömür ve erzak alır o parayla, isteyen ıstakoz ve havyar.
Kömür verirsen sağcı oluyorsun, para verirsen solcu... Bu ekonomi-politik mucizesi Karl Marx'ı da mezarında döndürür.
Deprem konusunda da "çok güzel çalışmaları" varmış. Ulaşım sorununu "üniversitelerle birlikte" çözecekmiş.
İşsizlere de (tıpkı Nurettin Sözen'in Sivaslı hemşerilerine yaptığı gibi) belediyede iş verecekmiş... Profesör Ayhan Aktar geçen gün bunun hesabını yaptı (alın işte üniversite katkısı), tam 350 bin yeni kadro açılması gerekiyor... Evet, 350 bin.
Kılıçdaroğlu daha da uçmuş, "sadaka devlet modelinden sosyal devlet modeline geçeceklerini" söylemiş. Anlaşılan medyanın gazı onu da şaşırtmış, belediye reisi olunca hükümeti de kendilerine vereceklerini sanıyor.
CHP basını da, tıpkı önceki yıl şu ünlü mitingleri allayıp pullama çabasında gösterdiği gayretkeşlik gibi, 500 bin kişiyi 5 milyon yaparken düştüğü zavallı aymazlığı şimdi de sergiliyor, cirmi kadar yer yakan "tirajıyla" seçimi Kılıçdaroğlu'na kazandıracağını sanıyor.
Unutuyordum, Moda İskelesi de eski haline döndürülecekmiş.
Bir de adamcağıza "programı yok" diyorlar!
ENGİN ARDIÇ/SABAH