Bugün günlerden ne?
27 Mart... Dünya Tiyatrolar Günü... Acaba kaçımız son bir yılda tiyatroya gidip bir oyun izledik? Murat Tolga Şen'in yeni yazısı...
Başımızdakilerin sinema-tiyatro-opera-bale vs. çok sevdikleri, takip ettikleri söylenemez. Onlara göre boş “sanat-sepet işleri” bunlar ama insan hayatı sudan-ekmekten ibaret değil. Yaşama değer, anlam katan moral enstrümanları da yediğimiz, içtiğimiz kadar önemlidir.
Seçimin, siyasetin gümbürtüsüne gitmesine rağmen bugün çok özel bir gün, bugün 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü…
Yıllar önce ben de Kocaeli’de amatör tiyatro yaptım, çok kalabalık bir kadro ile Damdaki Kemancı’yı oynamışlığımız dahi vardır. Şimdi geriye baktığımda büyük bir cesaret örneği olarak görüyorum. O oyunda birlikte ter döktüğümüz, alkış topladığımız pek çok arkadaşım bugün usta bir tiyatrocuya dönüşmüş durumda… Gürkan, Eda, Canan, Melek, Zafer, Ersin, Fuat… Hepsi çok başarılı oldu ve kimi özel kimi de DT bünyesinde memleketin her yanına tiyatroyu götürüyor.
Bugün 27 Mart, Dünya Tiyatrolar Günü... Üzerimize yapışmış olan siyasi zifti sanatla temizlemenin tam zamanıdır diye düşünüyorum. Bugün herhangi bir konuda ahkam kesmeyeceğim, size birkaç oyun önerim var sadece... Ruhunuz için iyi gelecek. Anlamı bulma yolunda mesafe kat edeceksiniz. Şimdiden iyi seyirler…
3 Kadın Bin Turna
Sahnede beyaz bir bank ve yan yana oturan üç kadın; bir “çocuk gelin”, çocuğunu kaybetmiş bir anne ve çocuksu umutlarla çıktığı yolculukta tecavüze uğramış bir kadın...
Susturulmuş, ezilmiş, duyguları hapsedilmiş bu üç kadının, tüm kadınların sesine dönüştüğü beden tiyatrosu “3 Kadın Bin Turna” izlenmeli..
Uçlar
“Uçlar”, dili kanunlarca bağlanmış kadınları anlatan ve aynı zamanda güç, hak, adalet, ölüm korkusu, arkadaşlık, kadınlık, erkeklik, hastalık gibi kavramları derinden sorgulatıyor.
18 yaş sınırı olan ve tiyatro seyircisini her saniyesinde gerçeklerle yüzleştiren oyunun yönetmenliğini Yıldırım Fikret Urağ üstleniyor. Zeynep Özyağcılar, Aydin Şentürk, Bahar Çebi ve Simge Defne’nin rol aldığı oyunda; dekor tasarımı Barış Dinçel’e, makyaj ise Tuğçe Dilaver’e ait.
Huysuz
Eski tiyatro oyuncusu, hastalık hastası, cimri, huysuz ama bir o kadar da komik bir ihtiyarın, bulanık hafızasında canlanan eğlenceli, aşklı, entrikalı, danslı, rengarenk müzikal “Huysuz”; kahkaha garantili bir akşam vaad ediyor. Sevgili arkadaşım Deniz Uğur bu oyunda TV’de gördüğünüzden çok farklı ve harika oynuyor, mutlaka izlemelisiniz!
Ne İstediniz?
1980 askeri darbesi, ardından bıraktıkları ve akıllarda o soru: "Ne İstediniz?"
34 yıl önce yaşanan askeri darbenin ve ‘faşist’ yönetim olgusunun insanlar üzerinde bıraktığı kalıcı hasarı, komediyle karışık naif bir dille tiyatro sahnesine taşıyan Apo Kaya’nın yazıp yönettiği “Ne İstediniz?”, insanları yakın geçmişiyle yüzleştiriyor! Her bir cevabın aynı zamanda yeni bir soruya daha neden olduğu gerilim komedisinde; Didem Balçın, Erdem Sakalıbüyük, Lila Gürmen, Gürsu Gür, Süleyman Felek performansıyla göz dolduruyor. Usta oyuncu Mustafa Alabora’nın barkovizyonda sürpriz konuk oyuncu olduğu “Ne İstediniz?”, bir dakika dahi kopmayan olay örgüsüyle de seyirciyi adeta oyuna kilitliyor.
İşte böyle… Ülkemizin en azından kurucuları sanata önem ve destek verdiği için bugün bir Türk/iye tiyatrosu, sineması, operası, balesi var. Artık seyircinin koruyup kollaması gereken zamanlar…
En güzel kıyafetlerinizi giyin, en sevdiğiniz insanı yanınıza alın ve bu aralar tiyatroya gidin. Lütfen…
MURAT TOLGA ŞEN /
Seçimin, siyasetin gümbürtüsüne gitmesine rağmen bugün çok özel bir gün, bugün 27 Mart Dünya Tiyatrolar Günü…
Yıllar önce ben de Kocaeli’de amatör tiyatro yaptım, çok kalabalık bir kadro ile Damdaki Kemancı’yı oynamışlığımız dahi vardır. Şimdi geriye baktığımda büyük bir cesaret örneği olarak görüyorum. O oyunda birlikte ter döktüğümüz, alkış topladığımız pek çok arkadaşım bugün usta bir tiyatrocuya dönüşmüş durumda… Gürkan, Eda, Canan, Melek, Zafer, Ersin, Fuat… Hepsi çok başarılı oldu ve kimi özel kimi de DT bünyesinde memleketin her yanına tiyatroyu götürüyor.
Bugün 27 Mart, Dünya Tiyatrolar Günü... Üzerimize yapışmış olan siyasi zifti sanatla temizlemenin tam zamanıdır diye düşünüyorum. Bugün herhangi bir konuda ahkam kesmeyeceğim, size birkaç oyun önerim var sadece... Ruhunuz için iyi gelecek. Anlamı bulma yolunda mesafe kat edeceksiniz. Şimdiden iyi seyirler…
3 Kadın Bin Turna
Sahnede beyaz bir bank ve yan yana oturan üç kadın; bir “çocuk gelin”, çocuğunu kaybetmiş bir anne ve çocuksu umutlarla çıktığı yolculukta tecavüze uğramış bir kadın...
Susturulmuş, ezilmiş, duyguları hapsedilmiş bu üç kadının, tüm kadınların sesine dönüştüğü beden tiyatrosu “3 Kadın Bin Turna” izlenmeli..
Uçlar
“Uçlar”, dili kanunlarca bağlanmış kadınları anlatan ve aynı zamanda güç, hak, adalet, ölüm korkusu, arkadaşlık, kadınlık, erkeklik, hastalık gibi kavramları derinden sorgulatıyor.
18 yaş sınırı olan ve tiyatro seyircisini her saniyesinde gerçeklerle yüzleştiren oyunun yönetmenliğini Yıldırım Fikret Urağ üstleniyor. Zeynep Özyağcılar, Aydin Şentürk, Bahar Çebi ve Simge Defne’nin rol aldığı oyunda; dekor tasarımı Barış Dinçel’e, makyaj ise Tuğçe Dilaver’e ait.
Huysuz
Eski tiyatro oyuncusu, hastalık hastası, cimri, huysuz ama bir o kadar da komik bir ihtiyarın, bulanık hafızasında canlanan eğlenceli, aşklı, entrikalı, danslı, rengarenk müzikal “Huysuz”; kahkaha garantili bir akşam vaad ediyor. Sevgili arkadaşım Deniz Uğur bu oyunda TV’de gördüğünüzden çok farklı ve harika oynuyor, mutlaka izlemelisiniz!
Ne İstediniz?
1980 askeri darbesi, ardından bıraktıkları ve akıllarda o soru: "Ne İstediniz?"
34 yıl önce yaşanan askeri darbenin ve ‘faşist’ yönetim olgusunun insanlar üzerinde bıraktığı kalıcı hasarı, komediyle karışık naif bir dille tiyatro sahnesine taşıyan Apo Kaya’nın yazıp yönettiği “Ne İstediniz?”, insanları yakın geçmişiyle yüzleştiriyor! Her bir cevabın aynı zamanda yeni bir soruya daha neden olduğu gerilim komedisinde; Didem Balçın, Erdem Sakalıbüyük, Lila Gürmen, Gürsu Gür, Süleyman Felek performansıyla göz dolduruyor. Usta oyuncu Mustafa Alabora’nın barkovizyonda sürpriz konuk oyuncu olduğu “Ne İstediniz?”, bir dakika dahi kopmayan olay örgüsüyle de seyirciyi adeta oyuna kilitliyor.
İşte böyle… Ülkemizin en azından kurucuları sanata önem ve destek verdiği için bugün bir Türk/iye tiyatrosu, sineması, operası, balesi var. Artık seyircinin koruyup kollaması gereken zamanlar…
En güzel kıyafetlerinizi giyin, en sevdiğiniz insanı yanınıza alın ve bu aralar tiyatroya gidin. Lütfen…
MURAT TOLGA ŞEN /