BUGÜN GAZETECİLİK YARGILANACAK!

Acaba Soner Yalçın ve arkadaşları gazetecilik mi yaptı, yoksa iktidarı devirmek için komplo mu kurdular?

Bugün gazetecilik yargılanacak...

Bugün gazetecilik yargılanacak...
Kendimi bildim bileli siyasetçilerimiz olsun, askerlerimiz olsun, veya yargıçlarımız olsun herkes gazetecilerden şikayetçilerdir. En sık duyduğum sözdür "Böyle gazetecilik olur mu, kardeşim?". Bu meslektekiler bilmez, meslek dışındakiler bilirler.
Herkesin bir gazetecilik düşüncesi vardır. Siysetçiler daha da farklıdır. Muhalefetteyken başka, iktidar olunca başka düşünürler. Şu veya bu şekilde hep şikayet ederler.
Bugün, gazetecilik cidden yargılanıyor.
Oda TV duruşması var.
Acaba Soner Yalçın ve arkadaşları gazetecilik mi yaptı, yoksa iktidarı devirmek için komplo mu kurdular?
Ben, silah ve terörü teşvik etmedikçe, gazetecinin tam fikir özgürlüğüne inanlardanım. Bu açıdan tarafım. Oda TV duruşmasını da bu nedenle önemsiyorum.
Melih Aşık özetlemişti, ben de ondan aldım. Soner Yalçın'ın savunmasını tekrar edelim.
“...Gazeteciliğin yargılandığı OdaTV davasında, 7 aydır beklenen TÜBİTAK raporu sonunda geldi. 339 sayfalık bu raporun tamamını okuyanlar net bir şekilde görecektir ki; 20 aylık tutukluluğumuzun nedeni komplo için üretilmiş virüslü dosyalardır.
TÜBİTAK raporuna göre;
1- Bu dosyalar üzerinde bizler tarafından bir işlem gerçekleştirilmemiş; yani bu dosyalar bilgisayarlarımızda oluşturulmamış, değiştirilmemiş ve açılmamıştır. (TÜBİTAK raporu sonuç bölümü)
2- Suçlamaya konu olan 3 bilgisayarı (Odatv Haber Merkezi, Barış Pehlivan ve Müyesser Yıldız’ın bilgisayarları) bire bir özel olarak hedef alan sosyal mühendislik saldırıları düzenlenmiştir. (TÜBİTAK raporu Syf. 259 ve 293)
3- Bu 3 delil bilgisayarına yapılan saldırı, ekinde zararlı yazılım (virüs) gizlenen mailler yoluyla gerçekleştirilmiştir.(Syf 229-259 arası)
4- Bu özel hedefli sosyal mühendislik saldırıları sonucunda ilgili delil bilgisayarlarına, uzaktan yönetim ve dosya atma özelliği bulunan zararlı yazılım yerleştirilmiştir. (Syf. 259 ve 293)
TÜBİTAK komployu ortaya koyan tüm bu tespitlerinden sonra, raporunu şu cümleyle bitirmiştir:
‘Bu dosyaların zararlı yazılımlar vasıtasıyla geldiğine veya gelmediğine dair kesin yargıya varılamamıştır.’
Yargılandığımız mahkeme ise; geçtik 339 sayfalık raporun içindeki komployu ortaya koyan tespitleri, raporun son cümlesini bile dikkate almamıştır.
‘Kuvvetli suç şüphesi devam ediyor” diyerek tutukluluğa devam kararı vermiştir.”

Mehmet Ali Birand/Posta