BUDALALIĞIN DA BİR SINIRI OLMALI!..TENTEN'E CEZA SELAHATTİN DUMAN'I ÇİLEDEN ÇIKARTTI!..
Vatan yazarı Selahattin Duman sigara içtiği için elli bin lira para cezasına çarptırılan Tenten'e geçmiş olsun dedi.Cezayı kesenleri ise yerden yere vurdu.
Lafa girerken çekilen son filminde sigara içtiği için elli bin lira para cezasına çarptırılan Tenten´e geçmiş olsun temennimi sunuyorum.. Olay komik, cahilce ama teselli edici tarafı var.. Cezayı Tenten ödemeyecek.. Tenten filmini oynatan kanal ödeyecek..
Hayatımız, keyfimiz, eğlencemiz daracık kafalara teslim..
O daracık kafaları tek tek çektiğimiz yetmiyormuş gibi bir de kurumlaştırıp, başımıza belâ ediyoruz..
Üç beş sığ zekâlı bir araya geliyor.. Toplumun hayrınaymış gibi bir karar alıyor.. Aldıkları kararın ceremesini biz çekiyoruz..
Birileri sigaraya takmış kafasını..
"Dumansız hava sahası istiyoruz.." diyerek yiyecek içecekle uğraşan kim varsa iflas topunu attırdılar..
Mekânlar ya kapandı veya sokaklara taştı..
Bir de baktık ki "Dumansız hava sahası istiyoruz.." diyenler başını yedikleri o mekânlarda üç masayı doldurmuyor..
Ama sesleri yetmiş masalık çıkıyor..
Budalanın biri çıkıyor.. Ceza İnfaz Yasası´nı kendi aklına göre değiştiriyor..
Avrupa´dan öykünmüş.. "Yedi senenin altındaki mahkûmiyet gerektiren suç sanıkları tutuksuz yargılanır.." diye yumurtluyor..
O günden beri de "asayiş" dediğin şeyin çivisi çıkmış durumda..
Polis yakalıyor, mahkeme salıyor.. Sokaklar gaspçı, kapkaççı, haydut doldu..
Sebep? Sebebini gidin, o yasayı değiştiren budaladan sorun.. O işte ona yel veren genel başkanından sorun.. Partili arkadaşlarından sorun..
ÇAK BİR CEZA..
"Sigara yasağını" da bunlar yaptı..
Yasanın bir ayarı olur.. O ayar yok.. Çünkü akıl yarım.. Tamam.. Batı´dan aldınız yasayı.. Orada sistemin subapları var..
Sizin gibi vur deyince öldürmüyor..
Mekânları metrekarelere bölüyor.. Yeterince büyükse "içilen-içilmeyen kısım" diye ikiye ayırıyor..
Esnaf kan ağlayarak yalvarıyor.. Tepki yok.. Çünkü niyet ahalinin sağlığı falan değil..
Birincisi sigaradan nefret eden lidere yaranmak.. İkincisi kendileri gibi yaşamayanların yaşam alanını daraltmak..
"İçkili mekânları" mümkün olduğu kadar azaltmak..
Herkes şerbet içsin, hoşaf içsin, geğirsin..
Yüzümüze baka baka "Bizim kimsenin hayat tarzı ile derdimiz yok.." yalanının arkasında yatan niyet bu..
Üstelik bunun propagandasını da "Duman avcısıyız biz.." türküsünü bellettikleri sersem laiklere yaptırıyorlar..
Cırtım cırtım yol alıyorlar..
Geçenlerde sigara içmeyen bir arkadaşım dert yanıyordu.. "Sigara içenler hep kapı önlerinde.. Çocuklar hiç bu kadar sigara içen insanı sokaklarda görmemişti.." diyordu..
Doğrudur..
Okullar temsil.. Öğretmenler odasında içilen sigara sokağa taştı..
Sınıfların ilahları, ilaheleri kapı önlerinde cıgara tüttürürken giren çıkan öğrenci hallerini seyrediyor..
Şimdi birileri bunu okur.. Bir yasak da onun için çıkarır..
"Kapı önlerinde sigara içenlere 69 lira para cezası.."
Tamam! Halloldu işte..
Tenten´e elli bin lira ceza kesilmiş..
Gerçek hayatta değil, sanal dünyadaki haylazlığı üzerine.. Tenten filminde karakterler bolca sigara içiyormuş.. Filmi oynatan televizyon kanalı da bunların kulağını bir güzel çekmiyormuş..
Önce Tenten´e uyarı, sonra kanala 50 bin lira ceza..
Tiyatro sahnesinde oyuncu rol icabı sigara içiyor, ceza..
Duvara asılı portresindeki Atatürk´ün parmakları arasında sigara var.. Atamız´a ceza kesmek biraz potka ister..
Ona da parmak arası sansürü uygulanıyor.. O sigara fotoshop ile yok ediliyor..
Koskoca gazi paşamız iki parmağını açmış karşı taraftan birine sinyal veriyor vaziyette..
"Akşama gelirken iki şişe getir.."
ARTIK ŞEYİ ÇIKTI
Ağız tadıyla televizyonda film seyredemez olduk..
Bir sigara sahnesi varsa onu tutan el buzlandırılıyor.. Buzlandırma işi artık o kanalın grafikçisine kalmış..
Kimi yuvarlak yapıyor buzu, kimi elips, kimi de kare şeklinde.. Ekranın içinde bir buzlanmış alan gidip geliyor..
Böylece sigarayı göremiyoruz.. Ama içenin ağzından, burnundan dumanlar çıkıyor..
Çocuklarımız da bizim gibi budala olduklarından ağzından duman saçan karakterin sigara içtiğini anlamıyorlar.. Ağzının içinde soba var da o tüttü sanıyorlar..
Tam bu kuralı icat edenlerin zekâsına uygun bir beklenti..
Film polisiye.. Narkotikçiler bir eroin bağımlısını suçüstü yapmışlar.. Adam matiz.. Ağzında sigara var.. O sigara buzlanmış..
Adam bir yandan da koluna damardan eroin şırınga ediyor.. Ona buzlanma yok..
Kuralı koyan zeki kişilerin beklentisine göre sigara eroinden de beter.. Çocuklarımız eroinman olsunlar ama sigaraya özenmesinler..
Hani adamın biri çocuğunu öldüresiye dövüyormuş.. Öyle vuruyormuş ki Allah yarattı demeden.. Görenler, konu komşu araya girmişler..
Kan revan içindeki bebeyi, öfkeli babanın elinden almışlar.. Biri "Yahu ne yaptı da böyle vicdansızca vuruyorsun?" diye sormuş..
Baba başlamış saymaya..
"Bu namussuz hırsızlık yapıyor.. Yalan söylüyor.. Gelene geçene küfür ediyor.. Yapmadığı ahlaksızlık yok.. Bizi âleme rezil etti.."
Soruyu soran adam babaya öfkeyle bakmış.. "De get bre insafsız.." demiş..
"Çocuğu öyle dövüyorsun ki ben de sigara içiyor sandım.."
Sinemanın ne olduğu anlatılırken "Yedinci Sanat" deyimi kullanılır..
Sen beğen veya beğenme.. O filmlerin bir sanat değeri var ve senaryosunun yazımından çekimine kadar her aşaması kreatif emek istiyor..
Bu filmleri oynatan kanalları para cezası ile tehdit etmek, o filmlerin sahnelerini buzlandırmak eserin bütününe zarardır.. İnsanların bu filmleri sansürsüz seyretme hakkı vardır..
Budalalığın da bir sınırı olmalı..
Veya aynı mantıktan giderek "vampirleri" konu eden filmleri de bu işlemden geçirmeli.. Mesela "kan emme sahneleri" buzlanmalı..
Sizin yasakçı kafalardan beklediğim tedbir budur.. Kafalarınızı öpeyim..
Selahattin Duman/VATAN