"BU SORULARI SORAN GAZETECİNİN NEREDE ÇALIŞTIĞINI MERAK ETTİM!.." MEHMET YILMAZ'I ŞAŞIRTAN SORULAR NEYDİ?

Kadın ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Elazığ'dan Diyarbakır'a giderken bir gazetecinin sorularına muhatap olmuş. Gazetecinin kim olduğunu, nerede çalıştığını merak ettim.Bakın sorduğu iki soru şöyle:



Sansürü hortlatma çabaları


KADIN ve aileden sorumlu Devlet Bakanı Selma Aliye Kavaf, Elazığ'dan Diyarbakır'a giderken bir gazetecinin sorularına muhatap olmuş. Gazetecinin kim olduğunu, nerede çalıştığını merak ettim.


Sorduğu sorular, bana Vakit, Zaman, Yeni Şafak gibi bir kurumda çalıştığını düşündürttü,


Bakın sorduğu iki soru şöyle:


"Televizyonlarda yayımlanan bazı Türk dizilerinde Türk aile yapısıyla bağdaşmayan görüntüler yayımlanıyor. Bununla ilgili bir çalışmanız var mı?" "Kitaplardan uyarlandığı iddia edilen diziler var. Ama okuduğunuzda o kitaplarla çok fazla alakası olmadığını görebiliyorsunuz. Bunlarla alakalı (Bu görüntüler kaldırılsın, istemiyoruz) yönünde tepkiler aldınız mı?"


Bakan Hanım da bu çanak soruları kaçırmamış tabii.


Bu konuyla ilgili bir hazırlık içinde olduğunu, yakında kamuoyu ile bunları paylaşacağını söylüyor ve yayınların kontrol edileceğini, şifreli yayımlanmalarının sağlanacağından söz ediyor.


"Uyarlamaların olumlu mesajlar verme şeklinde yapılması gerektiğini" söylüyor.


Selma Aliye Hanım, belli ki çok eskilerde kalmış bir dünyanın özlemi içinde. İnsanlara neyi seyredip, neyi seyredemeyeceklerinin söylenmesine ve bunu yapanın kamu otoritesi olma durumuna "sansür" diyoruz.


Bir parçası olmaya çalıştığımız AB'de de böyle deniliyor, dünyanın demokrasiyi tercih etmiş öteki ülkelerinde de böyle deniliyor.


Bakan Hanım, elbette yapılan dizilerden memnun olmak zorunda değil. Bu durumda yapması gereken sansür uygulamalarına yönelmek değil, aile yapısını güçlendirecek kampanyalar ve o aile yapısını koruyacak mekanizmaları harekete geçirmek olmalıdır. Türkiye'de eski aile yapısı çözülüyorsa bunun nedeni televizyon dizileri değil, ülkenin bugün içinde bulunduğu ekonomik ve sosyal durumdur.Onu düzeltmek işi de herhalde öncelikle hükümete düşen bir görevdir.


Mehmet Y.Yılmaz/ HÜRRİYET


changeTarget(document.getElementById("news_content"))