BU SONUÇ KÜRŞAT BUMİN'E KAPAK OLSUN! ADEM YAVUZ ARSLAN FENA ÇAKTI!
Bugün yazarı Adem Yavuz Arslan yazdığı kitabı eleştiren Yeni Şafak yazarı Kürşat Bumin'den özür bekliyor.
Bu sonuç Bumin’e kapak olsun
Polemiklerin tarafı olmayı sevmem, çok zaruri olmadığı sürece de bu köşede kimseye cevap vermedim. Bu çekindiğimden ya da polemik bilmediğimden değil. Aksine dilin kemiği yoktur.
Ama bu köşeler ’babamızın malı’ değil.
Fakat ’borcum’ olan bir cevap vardı onu artık ’ödemem lazım’.
Geçen yıl 17 Ocak’ta Hrant Dink cinayetini konu olan ’Bi Ermeni Var: Hrant Dink Operasyonu’nun Şifreleri’ kitabım yayımlandı.
Kitapta, Dink cinayetine ilişkin bugüne kadar ortaya konmayan yeni bilgiler, bulgular ve fotoğraflar vardı.
Ayrıca bağlamından saptırılan soruşturmada asıl görülmesi gereken ’büyük resmi’ detaylarıyla ortaya koymuştum.
Kitap çok tartışma çıkardı. Dink ailesi adına Orhan Dink teşekkür etti. Avukatlar kitaptaki bulguları ’delil’ olarak mahkemeye sundu...
Tabii ki böyle bir kitaptan memnun olmayanlar da oldu.
Ölüm tehditleri ile birlikte 4 Kaleşnikof mermisi geldi. Sahte bir nüfus cüzdanı ile Yozgat Yerköy’den kargoya verilen Kaleşnikof mermilerinin izi tüm çalışmalara rağmen bulunamadı.
Bir yıldır polis korumasında yaşamak zorundayım.
Sayısını takip edemeyeceğim kadar da dava açıldı.
Kitabı yazarken bunların olabileceğini düşünmüştüm. ’İpliği pazara çıkanların’ çarpıtma yarışına gireceklerini de...
Fakat kitabı okumadan ’Tuhaf bir kitap’ türü çarpıtma yazılar yazılacağını, üstelik de ’Hrant okusaydı o da bu kitabı sevmezdi’ türü saçma yorumlar yapılacağını hiç tahmin etmezdim.
Bir yıl sonra bu konuya tekrar döndüm çünkü bu süre zarfında yargılama bitti, DDK raporunu açıkladı ve hem İstanbul hem de Trabzon mahkemeleri ’gerekçeli karar’larını açıkladı.
Ayrıca 5 yıldır susan Yasin Hayal cezaevinden konuştu. ’Büyük Abi’ Erhan Tuncel röportajlar verdi.
Hepsinin tarif ettiği örgüt, dikkat çektikleri ihmaller zinciri ve araştırılması tavsiye edilen noktalar tam da benim kitabımın özünü teşkil ediyordu. Yani haklı olan, doğru noktalara değinen, benim uzun emek verdiğim çalışmaydı.
Gelelim ’borcum olan soru’ya.
Yeni Şafak yazarı Kürşat Bumin, ’Tuhaf bir kitap’ başlıklı talihsiz bir yazıyla bana ve kitaba çamur atmıştı. O gün cevap vermedim çünkü yazdıklarımdan emindim.
Zamanın beni haklı çıkaracağını biliyordum. Nitekim öyle de oldu.
Ne dersiniz Sayın Bumin? Bir özür borcunuz yok mu?
Adem Yavuz ARSLAN / BUGÜN
Polemiklerin tarafı olmayı sevmem, çok zaruri olmadığı sürece de bu köşede kimseye cevap vermedim. Bu çekindiğimden ya da polemik bilmediğimden değil. Aksine dilin kemiği yoktur.
Ama bu köşeler ’babamızın malı’ değil.
Fakat ’borcum’ olan bir cevap vardı onu artık ’ödemem lazım’.
Geçen yıl 17 Ocak’ta Hrant Dink cinayetini konu olan ’Bi Ermeni Var: Hrant Dink Operasyonu’nun Şifreleri’ kitabım yayımlandı.
Kitapta, Dink cinayetine ilişkin bugüne kadar ortaya konmayan yeni bilgiler, bulgular ve fotoğraflar vardı.
Ayrıca bağlamından saptırılan soruşturmada asıl görülmesi gereken ’büyük resmi’ detaylarıyla ortaya koymuştum.
Kitap çok tartışma çıkardı. Dink ailesi adına Orhan Dink teşekkür etti. Avukatlar kitaptaki bulguları ’delil’ olarak mahkemeye sundu...
Tabii ki böyle bir kitaptan memnun olmayanlar da oldu.
Ölüm tehditleri ile birlikte 4 Kaleşnikof mermisi geldi. Sahte bir nüfus cüzdanı ile Yozgat Yerköy’den kargoya verilen Kaleşnikof mermilerinin izi tüm çalışmalara rağmen bulunamadı.
Bir yıldır polis korumasında yaşamak zorundayım.
Sayısını takip edemeyeceğim kadar da dava açıldı.
Kitabı yazarken bunların olabileceğini düşünmüştüm. ’İpliği pazara çıkanların’ çarpıtma yarışına gireceklerini de...
Fakat kitabı okumadan ’Tuhaf bir kitap’ türü çarpıtma yazılar yazılacağını, üstelik de ’Hrant okusaydı o da bu kitabı sevmezdi’ türü saçma yorumlar yapılacağını hiç tahmin etmezdim.
Bir yıl sonra bu konuya tekrar döndüm çünkü bu süre zarfında yargılama bitti, DDK raporunu açıkladı ve hem İstanbul hem de Trabzon mahkemeleri ’gerekçeli karar’larını açıkladı.
Ayrıca 5 yıldır susan Yasin Hayal cezaevinden konuştu. ’Büyük Abi’ Erhan Tuncel röportajlar verdi.
Hepsinin tarif ettiği örgüt, dikkat çektikleri ihmaller zinciri ve araştırılması tavsiye edilen noktalar tam da benim kitabımın özünü teşkil ediyordu. Yani haklı olan, doğru noktalara değinen, benim uzun emek verdiğim çalışmaydı.
Gelelim ’borcum olan soru’ya.
Yeni Şafak yazarı Kürşat Bumin, ’Tuhaf bir kitap’ başlıklı talihsiz bir yazıyla bana ve kitaba çamur atmıştı. O gün cevap vermedim çünkü yazdıklarımdan emindim.
Zamanın beni haklı çıkaracağını biliyordum. Nitekim öyle de oldu.
Ne dersiniz Sayın Bumin? Bir özür borcunuz yok mu?
Adem Yavuz ARSLAN / BUGÜN