BU NE PERHİZ BU NE LAHANA TURŞUSU!..İNTERNET VE TEKNOLOJİYİ SAVUNUYOR,WEB'CİLERİ KAPI ÖNÜNE KOYUYOR!..

Akşam'ın ikinci kaptanı Ayşe Mehveş Evin internet yayıncılığını takibe alan ve bu konuda kalem oynatan gazete yöneticilerinden biri. Neredeyse köşesinden sadece bu konuyu yazıyor. Ancak bu durum öyle bir çelişkiyi de içinde barındırıyor ki...

AKŞAM´IN İKİNCİ KAPTANI İNTERNET VE TEKNOLOJİYİ SAVUNUYOR AMA WEB´CİLERİ DE KAPININ ÖNÜNE KOYUYOR


Yeni teknolojilerle dünyada değişen iletişim ortamı Türkiye´deki gazetecilerin de yakın takibi altında. Batıda birkaç yıldan bu yana internet medyasının geleneksel mecraların yerini alacağı yoğun bir şekilde tartışılıp, buna yönelik yatırımlar yapılıyor. Akşam Gazetesi´nin Genel Yayın Koordinatörü Ayşe Mehveş Evin de uzunca bir süredir internet yayıncılığını takibe alan ve bu konuda kalem oynatan gazete yöneticilerinden biri. Neredeyse köşesinden sadece bu konuyu yazıyor. Ancak bu durum öyle bir çelişkiyi de içinde barındırıyor ki, Evin´in yöneticisi olduğu gazete Türkiye´de en kötü internet sitesine sahip gazetelerden biri. Bununla da kalınmayıp, internet sitesi canlandırılmak için yaklaşık 1 yıldır yapılan çalışmalara geçtiğimiz günlerdeki tensikatla birlikte son verildi. Gazetenin Serdar Bapoğlu´nun başında bulunduğu 6 kişilik web servisinin tamamı işten çıkartıldı. Böyle olunca da insan `bu ne perhiz bu ne lahana turşusu!´ diye düşünüyor. Üstelik gazetenin iki numaralı ismi sabah akşam internet gazeteciliğine yatırım konusunda yazılar yazarken...


Dünkü yazısını bile "Eski medyada yas zamanı´ başlığıyla yazan Evin, "Kimi farkında bile değil, kimi görmezlikten geliyor ama kesin olan şu: Gazete endüstrisinde o eski güzel günler geride kaldı... Gazete ve dergiler için `eski medya´ deniliyor artık. Burada eski, `bitmiş´ anlamında değil elbette" diyor. Evin´in yeniden kastı ise internet medyası. Evin´in yazısına referansla `bitmiş´ olduğu kesin olan tek şey, aslında Akşam´ın internet atılımı.


Akşam´ın Genel Yayın Koordinatörü Evin, değişen bu medya ortamının gazetelerin sonunu getirmediğini yazmasına yazıyor ama "muhabirlerin telefon masrafının" bile sorun olduğunu söyleyerek belki de son tensikatın meşrulaştırmasını yapıyor. Daha Amerika´da bile hissedilmeyen global krizin reklam gelirlerini dibe vurdurduğunu söyleyen Evin, ABD ve Avrupa´da yayıncılık toplantılarını takip etmekten Türkiye´nin yolunu bulamaz hale gelmiş durumda. Böyle olunca da Evin, Los Angeles´te bir gazete yöneticisi olduğu yanılgısıyla kaleme sarılıyor. Sarıldığı kalem sadece köşesini yazmak için değil, aralarında web servisinin de bulunduğu 300 kişinin çıkışını imzalamak için.


Bugüne kadar tensikata değinip tek kelime bir şey yazmayan üst düzey Akşam yöneticisi Evin, günlerdir tensikat gerekçeleri diye ABD gazetecilik ortamını yazıyor. Genel Yayın Yönetmeni´nin New York´u, Genel Yayın Koordinatörü´nün Los Angeles´i yazdığı, tirajları 160 binlerde gezen Akşam ise ağırlıklı taşrada satılan ve emekli memurların okuduğu bir gazete. Birisi bu gerçeği Serdar Turgut ve Ayşe Mehveş Evin´e söylemeli. Bu sadece adı üstünde "Amerikan rüyası". Bu arkadaşlar emekli memurlara gazete satıyor bunun çoğunu da İddaa eki sayesinde beceriyor zaten.


Ayşe Mehveş Evin dünkü köşe yazısını "Değişimi kavramayanlar, eski gazetecilik kurallarıyla devam etmek isteyenlerin de ne yazık ki hayatta kalma şansı olmayacak" diye bitirmiş. Bu tespite diyecek bir şey yok ama şu eklemeyi de yapmak gerekiyor: Akşam gazetesinin düşük tirajlı bir memur gazetesi olduğunu kavramayıp, bunu değiştiremeden gazetecilik yapmak isteyenlerin de ne yazık ki, hayatta kalma şansı olmayacak.


RADAR OPERATÖRÜ