BU KADAR PROVAKATİF BİR BAŞLIK NEYİN ÇABASIDIR? SEHER DİLOVAN ZAMAN'A SERT ÇIKTI!

Seher Dilovan, Zaman Gazetesi'nde yayınlanan röportajdaki "Dağda kardeşini görsen selam vermeyeceksin" ifadesinin kendisine ait olmadığını söyledi.

Türk Halk Müziği sanatçısı Seher Dilovan, Zaman Gazetesi’nde yayınlanan röportajda geçen "Dağda kardeşini görsen selam vermeyeceksin" ifadesinin kendisine ait olmadığını söyledi.

ZAMAN GAZETESİNİ SÖZLERİNİ ÇARPITMAKLA SUÇLADI

Dilovan’ın Zaman’dan Tuğba Kaplan’a verdiği röportaj, gazetenin Cumartesi ekinde "Dağda kardeşini bile eli silahlı görsen selam vermeyeceksin" başlığıyla yayınlandı. Dilovan, konuyla ilgili kendisine gelen tepkilere sosyal medya üzerinden cevap verdi. Alevi ve Kürt kimliğiyle tanınan ünlü türkücü, Twitter adresinden yaptığı açıklamada, başlıktaki ifadenin kendisine ait olmadığını belirtti. Gazeteye sert eleştiriler yönelten Dilovan, "anlatmak istediklerim ne yazık ki felaket bir başlıkla çarpıtılmıştır" dedi.

BU KADAR PROVAKATİF BİR BAŞLIK NEYİN ÇABASIDIR?

İşte Seher Dilovan’ın Twitter hesabından yaptığı açıklama:

Zaman gazetesinde ki "Dağda kardeşini görsen selam vermeyeceksin" sözü kesinlikle benim bu konuya bakışımı ve duruşumu yansıtmamaktadır .

Benim röportajımda söylemek istediklerim bu kadar yazık edilir söylemlerim bu kadar yanlış aktarılır ..

Zaman gazetesinde benim röportajımda anlatmak istediklerim ne yazık ki felaket bir başlıkla çarpıtılmıştır

Zamanda benim ön plana çıkarılabilecek onlarca sözüm varken bu kadar provakatif bir başlığa yer verilmesi neyin çabasıdır..

Zaman daki roportajin esasi:Kim kime hakkını veriyor? Allah’ın verdiği hakkı bir başkası nasıl verebilir? Kimsenin haddine değil hak vermek.

S.Dilovan: ’Allah bilmiyor muydu tek bir din, dil, ırk, cins, millet yaratmayı. Hâşâ! Kurdlerin haklarini gasp etmek Allah’a şirk koşmaktır’

Zaman gazetesindeki roportajimda bu buna benzer Kurd halkinin mesru mucadelesini on plana cikaran cumleler vardir. Benim durusum bellidir.

’Dagda eli silahli kardesini bile gorsen selam vermeyeceksin’ sozu bana ait degildir. Legal siyasetin oneminden soz ettim.

Zamandaki cumlem soyle idi:O kadar hassas bir surecten geciyoruz ki, artik baristan soz edenler bile hain olarak goruludugu bu donemde ++

Surecin ulastigi korkunc duzeyi anlattim.

Hele legal durusun varsa isin o kadar zorlasiyorki bu durmda kardesini bile dagda eli silahli gorsen gormezden gelmek zorunda kalirsin’dedim

Ama gel gor ki bu cumlem: ’Dagda kardesini bile eli silahli gorsen, selam vermeyeceksin’ diye baslik atilmis.

’Legal durusu olanlar’ dan kastim secilmis insanlardir. Isleri kolay degil Allah yardimcilari olsun.

İşte Zaman’da yayınlanan röportajdaki ilgili bölüm:

Tuğba Kaplan: Kürt Sorunu’nun çözümü için bir süredir mücadele ediliyor. Fakat karşılıklı istismarlar oluyor.

Seher Dilovan: Evet, mesela BDP’li milletvekillerinin dağda kucaklaşma seremonisi öyleydi. Legalle illegal çorba yapılırsa çözümsüzlüğe mahkûm olunur. Legal bir oluşum niye illegal bir yönteme başvurur ki? Israr ve inatla biz birlikteyiz mesajının verilmesi yanlıştı. Bunu hiçbir mantık almaz. Bu hareketle ‘Beni böyle kabul edeceksin’ mesajı veriliyor. Ama karşı taraf da hassasiyetlerini vurguluyor. Zaten toplum bir dönem acılar yaşamış. Bir dönem medya, halkları birbirine düşürmüş. Barıştan bile söz eden hain olarak görülüyor. Bu durumda olması gereken, kardeşini bile dağda eli silahlı görsen, görmezden geleceksin. Hele de legal bir duruşun varsa. Dayım da bunları söylüyor.

Röportajın tamamı için buraya tıklayın...