Bu dizileri izliyorsanız ADS'ye yakalanmış olabilirsiniz
Kojak, Hawaii Five-O, Hill Street Blues, House MD ve Law& Order... Bu dizileri izliyorsanız....
Televizyonda tasvir edilen kurgusal şiddet “acımasız dünya sendromu”na (ADS), yani izleyicinin gerçek hayattan ve azalan suç oranlarından kopuk, hayali bir korku/paranoya dünyasında yaşamasına yol açıyor.
ADS, ABD 'li iletişim bilim profesörü George Gerbner’in ortaya attığı “cultivation theory”nin [ekme teorisi] çıkarımlarından biri. Gerbner’e göre “Korkak insanlar kolaylıkla bağımlı hale gelebilir ve ciddi kurallarla, sert kanunlarla kontrol edilebilir. Hatta güvensizliklerinden kurtulmak pahasına baskılanmayı da kabul eder. İşte bu şiddet yayan televizyonun yarattığı derin sıkıntımızın sebebi…” Yani televizyonun yarattığı paralel gerçeklik, insanların dünyayı tehlikeli ve kötücül bir yer olarak algılamalarına sebep oluyor.
Pennsylvania Üniversitesi’nde yürütülen ve Gerbner’in araştırmalarından ilham alan yeni bir çalışma insanların suçla ilgili korkularının televizyonda sergilenen şiddet miktarı doğrultusunda azaldığını ya da çoğaldığını ortaya koyuyor. 1972 ve 2010 yılları arasında yayınlanan popüler televizyon programlarını kapsayan çalışmada Kojak, Hawaii Five-O, Hill Street Blues gibi dizilerin yanı sıra House MD ve Law& Order gibi Türk izleyicisinin tanıdığı diziler de var. FBI suç istatistiklerini ve kamuoyu anket verilerini kullanan çalışma, televizyonda saat başı gösterilen şiddet sahnelerinin çoğalmasıyla insanların karanlıkta yürümekten korkmalarının dahi paralel olabildiğini ispatlıyor.
Televizyonun kitle iletişim aracından çok, kitle uyuşturma aracı olarak kullanıldığını artık çok iyi bilsek de üzerimizdeki etkilerini bir bütün olarak kavramamız zaman alacak gibi görünüyor.
ADS, ABD 'li iletişim bilim profesörü George Gerbner’in ortaya attığı “cultivation theory”nin [ekme teorisi] çıkarımlarından biri. Gerbner’e göre “Korkak insanlar kolaylıkla bağımlı hale gelebilir ve ciddi kurallarla, sert kanunlarla kontrol edilebilir. Hatta güvensizliklerinden kurtulmak pahasına baskılanmayı da kabul eder. İşte bu şiddet yayan televizyonun yarattığı derin sıkıntımızın sebebi…” Yani televizyonun yarattığı paralel gerçeklik, insanların dünyayı tehlikeli ve kötücül bir yer olarak algılamalarına sebep oluyor.
Pennsylvania Üniversitesi’nde yürütülen ve Gerbner’in araştırmalarından ilham alan yeni bir çalışma insanların suçla ilgili korkularının televizyonda sergilenen şiddet miktarı doğrultusunda azaldığını ya da çoğaldığını ortaya koyuyor. 1972 ve 2010 yılları arasında yayınlanan popüler televizyon programlarını kapsayan çalışmada Kojak, Hawaii Five-O, Hill Street Blues gibi dizilerin yanı sıra House MD ve Law& Order gibi Türk izleyicisinin tanıdığı diziler de var. FBI suç istatistiklerini ve kamuoyu anket verilerini kullanan çalışma, televizyonda saat başı gösterilen şiddet sahnelerinin çoğalmasıyla insanların karanlıkta yürümekten korkmalarının dahi paralel olabildiğini ispatlıyor.
Televizyonun kitle iletişim aracından çok, kitle uyuşturma aracı olarak kullanıldığını artık çok iyi bilsek de üzerimizdeki etkilerini bir bütün olarak kavramamız zaman alacak gibi görünüyor.