"BU BİR VEDA YAZISI!..." HANGİ KÖŞE YAZARI ARTIK KÖŞESİNDE ESKİSİ GİBİ YAZMAYACAK?... PEKİ KÖŞE YAZARI NELERİ DEĞİŞTİRME KARARI ALDI?...
Uzunca bir süredir yazı yazmaktayım. Bir işi bu kadar uzun ve düzenli yapınca insanda bazı refleksler gelişiyor, bir anlamda otomatik pilota bağlanıyorsunuz
Bu bir veda yazısı |
Yazıyla yaşıyorum ben. Sizlerle yarından itibaren paylaşacağım bunları. Bu nedenle bu bir anlamda bir veda yazısı olmakla birlikte aynı zamanda bir başlayış yazısı da... Uzunca bir süredir yazı yazmaktayım. Bir işi bu kadar uzun ve düzenli yapınca insanda bazı refleksler gelişiyor, bir anlamda otomatik pilota bağlanıyorsunuz. Bu durum yazı yazıcının işini kolaylaştırsa da öte yandan birtakım tuzakları da beraberinde getirir. Tutturduğunuz yolda ilerlersiniz ama yazılar neredeyse otomatik gelmeye başlar. İyi yazı detaylarda yaptığınız minik şovlarla oluşmaya başlar. Böylece bir süre sonra her yazının tümünü bir büyük şov olarak görmekten uzaklaşırsınız. Sizin için cümlelerin ve hatta kelimelerin önemi daha fazlalaşabilir. Düşündüm ki; benim kendimi en azından kendim için yenilemem gerekiyor. Yazarlığımı şarja almak zorundayım, yeni şeyler denemeliyim. Ben uzun zamandır, okuyacağım haber seçimimde devamlı siyaset dışına çıkıyorum. İlgim popüler kültüre. Popüler kültürün teorisini yapmaya çalışan yazılar inanılmaz keyif veriyor bana. İşim gereği birçok yabancı gazete geliyor bana doğal olarak. Ben ana gazeteleri değil, devamlı eklerini okuyor, eklerdeki style, kültür eleştirisi yazılarına konsantre oluyorum. Mutlu ediyor o tür yazılar beni. En sevdiğim yabancı dergiler ise New Yorker, Vanity Fair, Vouge, New York ve People. Okuyorum, notlar alıyor, bağlantılar kuruyorum. Onları da not alıyorum. İnternette de bu tür siteleri kaçırmadan takip ediyorum. Kitap seçimim de ağırlıklı olarak popüler kültür eleştirisi konulu olanlardan yana. Sonuçta ben post´uyla, şimdikisiyle modern´in her yönüyle ilgiliyim ve izlemeye çalışıyorum olan biteni. Bu nedenle kendimi yenileme fikrini yürürlüğe koymaya karar verdim. Not defterimi okuyucuyla paylaşmaya girişiyorum. Yarından itibaren bu köşede parçalı şekilde yazılmış bazı yazılar olacak. Bunların `Gündelik yaşam teorisi´ genel adıyla anılabilecek yazılar olmasını planlıyorum. Halktan kopukluk, vatandaşın sorunlarına ilgisizlik eleştirileriyle de karşılaşacağım mutlaka... Ama zaten bunlara ilgi göstermek gibi bir amacım yok. Bunu gazetenin başka sayfalarında zaten yapıyoruz. Ben yeni köşeyi modern kadının ve erkeğin beynini rahatlatarak biraz soluklanacağı bir kaçış noktası olarak görüyorum. Mütevazı bir hedef benimki, umarım başarırım. Şunu da söyleyeyim; ben artık kendime yazar değil yazıcı demeye başladım. Bu son karar ile yazı yüküm ikiye ve hatta üçe katlanmış durumda. Şikayet etmiyorum, kendi kararımdı bu. Yazıyla yaşıyorum ben. Sizlerle yarından itibaren paylaşacağım bunları. Bu nedenle bu bir anlamda bir veda yazısı olmakla birlikte aynı zamanda bir başlayış yazısı da... Beğenmediğiniz konuları, eleştirilerinizi bekliyorum. |