''BU BELGELER ŞAKA GİBİ, BENİM GENEL KÜLTÜRÜME HAKARET!'' SONER YALÇIN'DAN İLGİNÇ SAVUNMA!
Soner Yalçın'ın cezaevine konulmasına neden olan belgenin ayrıntıları basına sızmaya başladı.
Ergenekon’un medya yapılanmasında rol almakla suçlanan Yalçın belgeleri ’Genel kültürüme hakaret’ diye değerlendirdi.
Bu belgelerden birinin ise Ergenekon’un medya yapılanması ile ilgili hazırlandığı belirtilen “Ulusal Medya 2010” isimli belge olduğu ifade ediliyor.
Belgede Ergenekon sürecinin sulandırılması ve AK Parti iktidarının yıpratılması için yapılacak olanlar ayrıntılı olarak anlatılıyor.
ÖRGÜTÜN MEDYA AYAĞI
Odatv de yapılan aramalarda “Ulusal Medya 2010” adında bir belge bulundu. Belge incelendiğinde medya ile ilgili planların olduğu, medyayı yönlendirme çalışmalarının anlatıldığı görüldü. Belgenin ana başlıklarında, Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi davaların boşa çıkarılması, sulandırılması, kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için neler yapılması gerektiği anlatılıyor.
MERKEZ ODATV
Ulusal Medya 2010 isimli belgenin tüm Ergenekon medyasının nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatan ana metin şeklinde hazırlandığı iddia ediliyor. Yeni bir Ergenekon belgesi olarak nitelenen dökümanda Odatv’yi internet medyasının merkezi olarak nitelediği görülüyor.
’HACKER KOYDU’
Odatv yöneticileri ve avukatları, suçlamalara temel oluşturan belgenin bilgisayarlara kötü niyetli hackerlar tarafından sızdırıldığını iddia etti. NTV’deki Yazı İşleri programına telefonla bağlanan Odatv Yayın Koordinatörü Doğan Yurdakul ile İstanbul Adliyesi’nde bir basın açıklaması yapan, Barış Terkoğlu’nun avukatı Hüseyin Ersöz, 28 Kasım 2010’da gönderilen virüslü bir e-postanın bilgisayara 30 sayfalık bir dosya bıraktığını ve Odatv çalışanlarının bu dökümanın çıktısı nedeniyle tutuklandığını iddia etti. Ersöz, sorguda Soner Yalçın’a ‘Halk TV’nin başına geçirilmesi’ konusunda Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmelere ilişkin soru yöneltildiğini söyledi.
GENEL KÜLTÜRÜME HAKARET
Vatan gazetesinin haberine göre avukat Feza Yalçın, eski eşi ve müvekkili Soner Yalçın ile Savcı Öz arasında geçen konuşmayı ise şöyle aktardı:
- Savcı: Yalçın Küçük ile görüşüyor musun?
- Yalçın: 4 yılda iki kez yüz yüze görüştük. Bunlar da Sevil Yurdakul ve Erhan Göksel’in cenazelerinde oldu. 2 kez de telefonla görüştük.
- Savcı: Yalçın Küçük’ün talimatıyla haber yayınladın mı?
- Yalçın: Bazı konularda Küçük ile ters düşmüştük. İnsan ters düştüğü birinden talimat alır mı?
Öz bu konuşmadan sonra imajı alınan hardk disten çıkan belgeleri okumaya başladı. Belgedeki içeriklerin okunması 3-4 sayfa sürdü. Sonra Savcı Öz ile Soner Yalçın arasında yeni bir soru cevap süreci başladı:
- Savcı: Bu belgeler el konulan hard disk’ten temin edildi. Bu belgeler hakkında ne söyleyeceksiniz?
- Yalçın: Belgelerden bilgim yok. Bana ait değil.
- Savcı: Hard diskten çıktı.
- Yalçın: Bu belgeler şaka gibi. Okuduğunuz belgelerde başlık yok, isim yok... Bu belgelerin bana ait olduğunu söylemek, benim genel kültürüme hakaret.
ntvmsnbc
Bu belgelerden birinin ise Ergenekon’un medya yapılanması ile ilgili hazırlandığı belirtilen “Ulusal Medya 2010” isimli belge olduğu ifade ediliyor.
Belgede Ergenekon sürecinin sulandırılması ve AK Parti iktidarının yıpratılması için yapılacak olanlar ayrıntılı olarak anlatılıyor.
ÖRGÜTÜN MEDYA AYAĞI
Odatv de yapılan aramalarda “Ulusal Medya 2010” adında bir belge bulundu. Belge incelendiğinde medya ile ilgili planların olduğu, medyayı yönlendirme çalışmalarının anlatıldığı görüldü. Belgenin ana başlıklarında, Ergenekon, Balyoz ve Poyrazköy gibi davaların boşa çıkarılması, sulandırılması, kamuoyu nezdinde itibarsızlaştırılması için neler yapılması gerektiği anlatılıyor.
MERKEZ ODATV
Ulusal Medya 2010 isimli belgenin tüm Ergenekon medyasının nasıl hareket etmesi gerektiğini anlatan ana metin şeklinde hazırlandığı iddia ediliyor. Yeni bir Ergenekon belgesi olarak nitelenen dökümanda Odatv’yi internet medyasının merkezi olarak nitelediği görülüyor.
’HACKER KOYDU’
Odatv yöneticileri ve avukatları, suçlamalara temel oluşturan belgenin bilgisayarlara kötü niyetli hackerlar tarafından sızdırıldığını iddia etti. NTV’deki Yazı İşleri programına telefonla bağlanan Odatv Yayın Koordinatörü Doğan Yurdakul ile İstanbul Adliyesi’nde bir basın açıklaması yapan, Barış Terkoğlu’nun avukatı Hüseyin Ersöz, 28 Kasım 2010’da gönderilen virüslü bir e-postanın bilgisayara 30 sayfalık bir dosya bıraktığını ve Odatv çalışanlarının bu dökümanın çıktısı nedeniyle tutuklandığını iddia etti. Ersöz, sorguda Soner Yalçın’a ‘Halk TV’nin başına geçirilmesi’ konusunda Kılıçdaroğlu ile yaptığı görüşmelere ilişkin soru yöneltildiğini söyledi.
GENEL KÜLTÜRÜME HAKARET
Vatan gazetesinin haberine göre avukat Feza Yalçın, eski eşi ve müvekkili Soner Yalçın ile Savcı Öz arasında geçen konuşmayı ise şöyle aktardı:
- Savcı: Yalçın Küçük ile görüşüyor musun?
- Yalçın: 4 yılda iki kez yüz yüze görüştük. Bunlar da Sevil Yurdakul ve Erhan Göksel’in cenazelerinde oldu. 2 kez de telefonla görüştük.
- Savcı: Yalçın Küçük’ün talimatıyla haber yayınladın mı?
- Yalçın: Bazı konularda Küçük ile ters düşmüştük. İnsan ters düştüğü birinden talimat alır mı?
Öz bu konuşmadan sonra imajı alınan hardk disten çıkan belgeleri okumaya başladı. Belgedeki içeriklerin okunması 3-4 sayfa sürdü. Sonra Savcı Öz ile Soner Yalçın arasında yeni bir soru cevap süreci başladı:
- Savcı: Bu belgeler el konulan hard disk’ten temin edildi. Bu belgeler hakkında ne söyleyeceksiniz?
- Yalçın: Belgelerden bilgim yok. Bana ait değil.
- Savcı: Hard diskten çıktı.
- Yalçın: Bu belgeler şaka gibi. Okuduğunuz belgelerde başlık yok, isim yok... Bu belgelerin bana ait olduğunu söylemek, benim genel kültürüme hakaret.
ntvmsnbc