BU BANKACILARIN İŞ'İ GÜCÜ CUMHURİYET'MİŞ!

Taraf ekonomi yazarı Oğuz Karamuk, İş Bankası yönetimindeki Cumhuriyet gazetesi tartışmalarını yayınladı.

Taraf Gazetesi’nden Oğuz Karamuk’un kaleme aldığı yazıda çok önemli detaylar ortaya çıktı. İş Bankası’nın ısrarla Cumhuriyet Gazetesi’ne ilan vermek istiyor. Banka aynı zamanda Yeni Şafak ve Zaman Gazetesine de ilan verilmesine karşı..

Reklamın yanı sıra İş Bankası’nın yönetimi Cumhuriyet Gazetesi’ni alabilmek için birtakım görüşmelerde bulunuyor..

İşte Taraf’tan Oğuz Karamuk’un ortaya çıkardığı ayrıntılar;

İş Bankası yönetimine CHP kontenjanından giren Deniz Baykal’ın avukatı Nail Gürman takıntılı bir ısrarla Cumhuriyet gazetesine ilan verilmesini istiyor. Yeni Şafak ve Zaman’a ilan verilmesine ise karşı. Bankanın o zamanki Genel Müdürü, şimdiki Yönetim Kurulu Başkanı Ersin Özince, Cumhuriyet’in reklamlarını yüzde 57 artırdıklarını, ilan yükseltmenin dışında gazeteyi satın almak için ciddi ciddi uğraştıklarını, kendisinin bu konuyla ilgili birkaç kez İlhan Selçuk’la görüştüğünü anlatıyor. Özince Yeni Şafak ve Zaman’a ilan verilmesini yasakladığını kendisi itiraf ediyor. Konuşulanlar bankanın yönetim kurulunun ideolojik bir yapılanma içinde olduğunu kanıtlıyor

Dün, İş Bankası Yönetim Kurulu’na CHP adına giren Deniz Baykal’ın avukatı Nail Gürman’ın, Ergenekon davasından tutuklu olan ve o dönem Ak Parti hükümeti hakkında yaptığı aleyhte yayınlarla dikkat çeken Tuncay Özkan’a ait Kanaltürk kanalına reklam verilmesi için, yönetime nasıl baskı yaptığını gösteren konuşmalarını yayımladık. Nail Gürman’ın baskısına dönemin İş Bankası Genel Müdür Ersin Özince önce direniyor gibi gözüküp, ardından istenilenleri adeta gönüllü olarak yerine getiriyordu. Bugün İş Bankası’nın 2005-2007 dönemindeki yönetim kurul toplantı tutanaklarında bir başka önemli konu olan Cumhuriyet gazetesiyle ilişkileri içeren konuşmaları yayımlıyoruz.

Toplantılarda geçen konuşmalar, halen İş Bankası’na ait Milli Reasürans’ın yönetiminde olan Nail Gürman’ın Cumhuriyet gazetesine daha fazla reklam verilmesi isteğinin nasıl bitip tükenmek bilmeyen bir ısrara dönüştüğünü gösteriyor. Ersin Özince’nin ise bankacı halinden pek eser kalmamış. Cumhuriyet’in reklamlarını bir yılda yüzde 57 artırdığını, Zaman’a, Samanyolu’na, Yeni Şafak’a adeta reklam verilmesini yasak ettiğini ’övünerek’ anlatıyor. Tutanakları okudukça, Ersin Özince’nin Cumhuriyet’e ortak bulmak için uğraştığını, danışmanlıklar verdiğini görüyorsunuz. Ak Parti Hükümeti’nin iktidara gelişini "Genç subaylar rahatsız" manşetiyle karşılayan Cumhuriyet gazetesi, arada bankayla ilgili aleyhte yayınlar yapsa da Özince’nin deyimiyle çok ciddi ’müzaheret’ yani arka çıkma görmüş. Öyle ki, İş Bankası Yönetim Kurulu, Cumhuriyet gazetesini nasıl satın alabiliriz diye ciddi ciddi konuşmuş, plan bankacılık mevzuatı izin vermediği için hayata geçirilememiş.


» 30 mart 2006

NAİL GÜRMAN: ...Özellikle Cumhuriyet gazetesine uzun yıllardan beri hiçbir şekilde ne kendimiz ne de iştiraklerimiz aracılığıyla bir yardımda, katkıda bulunmuyoruz.

ERSİN ÖZİNCE: ... Bu mealde Cumhuriyet gazetesinin çok ciddi müzaheret gördüğünü ifade etmek isterim. Ben iş prensiplerimle ve bankamızın prensipleriyle ters düşmeyecek noktalara kadar Cumhuriyet gazetesine fazla reklam verilmesini veya destek verilmesini savundum. Hatta geçmişte bu gazetenin sahiplik sorununa çare aranmasında dahi bazı çabalar gösterdim. Cumhuriyet gazetesi her zaman tirajına göre diğerlerinden daha farklı pay almıştır. Bunun gerekçesi de okurun niteliğidir. Ayrıca Cumhuriyet gazetesi ile Hasan Ali Yücel dizisinin basılması ve ücretsiz dağıtılması gibi müşterek bazı kampanyalar yapılmıştır. Daha birçok konuda kendilerine fikir verilmiştir, danışmanlık yapılmıştır. Ama onların ihtiyaçlarını tümüyle karşılamak bizim imkânlarımız dâhilinde değil. Özellikle Gürbüz Çapan ve Turgay Ciner beylerle ortaklık yapmaya karar vermelerinden sonra biz onlara biraz daha mesafeli durduk. Reklam kampanyalarımızda her zaman tirajdan bağımsız, ayrı bir müşteri kitlesinin gazetesi olarak destekliyoruz.


ZAMAN İLE YENİŞAFAK’IN OKURU CUMHURİYET’İNKİYLE KIYAS EDİLMEZ

Beklentilerini diğer yayın organlarına yaptığımız esaslarla karşılamamız mümkün değil, ihtiyaç duydukları desteklerin miktarı onların hissesine düşecek miktarların her zaman kat be kat üzerinde oldu. Tabii, ki kabili kıyas değil ama Yeni Şafak gazetesine veya Samanyolu televizyonuna verdiğimizden çok daha fazlasını Cumhuriyet’e öteden beri verdik. Ama Cumhuriyetin mali problemleri çok büyük. Bu konu tabii çok tartışılacak bir konu.


» Tarih: 23.01.2007

YAVUZ EGE (CHP kontenjanından atanan yönetim kurulu üyesi):

(...) Raporda yayın faaliyetleri konusunda bilgi var. Bu bağlamda, geçenlerde dikkatimi çekmiş olan, 14 Ocak tarihi Cumhuriyet gazetesinde çıkan Hikmet Çetinkaya imzalı bir yazıdan bahsetmek istiyorum. Cumhuriyet, POAŞ ve Türk solu başlığını taşıyor. O yazıda bankamızla ve Sayın Genel Müdürümüz’le ilgili bir takım ifadeler var. "Yıllar önce İş Bankası, Cumhuriyetin yakın tarihimizle ilgili kitaplarına destek veriyordu. Fethullah Gülen Atatürk’ün kurduğu bankaya bir rest çekti, destek bir anda kalktı" diyor ve arkasından "Biliyorum Aydın Doğan’ın İş Bankası Genel Müdürü Ensin Özince ile arası çok iyiydi" diye bir ifade ile devam ediyor.

NAİL GÜRMAN: Benden evvel söz alan arkadaşlardan Sayın Ege, 14 Ocak tarihinde Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan yazıdan söz etti. Buna bir yanıt verdik mi veya bir açıklama gönderdik mi veya bir mektupla bunun doğru olmadığını söyledik mi bilmiyorum.

Bunun yanı sıra, ben verdiğimiz TV reklamlarını ve gazete reklamlarını izliyorum. Bu sorunun da yanıtını ilgili arkadaşlarımdan rica ediyorum. Neden Cumhuriyet gazetesine reklam vermiyorsunuz? En son örnek olarak söylüyorum, Vatan gazetesi son yayınlarında ileri geri bir sürü haber yazdı, açıklamalar gönderildi, sonra Vatan gazetesiyle ilgili yayın problemimiz düzeldi. Neden Cumhuriyet gazetesine reklam verilmiyor? Bir kişisel karar mıdır, bir toplu karar mıdır, yoksa bu resmi banka politikamız mıdır? Eğer bir gazete İş Bankası ile ilgili yalan yanlış haber veriyor diye reklam kesiliyorsa o zaman ben çizelgesini çıkarayım, bir sürü gazete getireyim önünüze, hepsinin reklamını keselim.


CUMHURİYET’İN REKLAMINI BİR YILDA YÜZDE 57 ARTIRDIK

ERSİN ÖZİNCE: Sayın Gürman’ın, Cumhuriyet gazetesi ile ilgili sorusunu da bu vesile ile cevaplamak isterim. Biz prensip olarak hem görsel medyada hem yazılı medyada hedef kitle ve erişim temel prensipleri üzerine, tamamen matematik bir model üzerinden yatırım kararını veriyoruz. Bu kapsamda Cumhuriyet gazetesinin 2005 yılında 74 bin 500 TL, 2006 yılında da 117.200 TL payı oldu ve yaklaşık yüzde 57’lik bir artış söz konusu. Her yıl periyodik olarak bu mecralarla da temas kuruluyor. Bu bağlamda, önceki hafta kendileri ile bir temas kurulmuş ve gelen kişiler bu toplantıda memnuniyetlerini ifade etmişler. Onu da belirtmek isterim."

NAİL GÜRMAN: Bu dönem içinde Zaman Gazetesine, Samanyolu televizyonuna verilen reklam bedeli nedir?

ÖZCAN TÜRKAKIN (İş Bankası iştiraklerinden Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası’nın şimdiki Genel Müdürü. O dönem İş Bankası’nda Genel Müdür Yardımcısıy’dı): Şu anda yanımda yok ama iletebiliriz. Prensip olarak yoğun olarak planladığımız imaj kampanyası şeklînde yıllık iki büyük kampanyamız var, ki bunların birisi bilanço döneminde, birisi de kuruluş yıl dönümünde yayınlanıyor. Sınırlı erişimi olan söylediğiniz tür kanallardan, genel olarak bu iki kampanyada faydalanıyoruz. Onun dışında, ağırlığı oluşturan kredi kartı ve bireysel ürünlerle ilgili reklamlarda pek bu tür kanalları kullanmıyoruz.

NAİL GÜRMAN: Söylediğiniz matematik dağıtım ölçüsü Zaman gazetesi ile Cumhuriyet gazetesinin tirajı karşılaştırıldığında nasıl bir sonuç veriyor diye öğrenmek için sormuştum.

GENEL MÜDÜR ZAMAN’A, YENİ ŞAFAK’A REKLAM VERMEYİ YASAK ETTİ ASLINDA!

ERSİN ÖZİNCE: Ben Cumhuriyet gazetesi ile ilişkileri detayı ile anlatacağım, fakat Zaman Gazetesi ile Cumhuriyet’in mukayesesi söz konusu olamaz. Özcan Bey (Türkakın) usule uygun cevap veriyor, ama Genel Müdürün o gazetelere reklam vermeyi yasak ettiğini söylemesi lâzım aslında.

ÖZCAN TÜRKAKIN: "Yeni Şafak, Samanyolu, Zaman Gazetesi gibi kanalları kullanmıyoruz.

ERSİN ÖZİNCE: Aritmetik modeller onlara da reklam vermek gerektiğini gösteriyor. Fakat bunlara bir tek bilanço büyüklüğü ile ilgili reklam veriyoruz.

NAİL GÜRMAN: Sonuçta aritmetik hesabın dışına çıkılabiliyor demek ki.

ERSİN ÖZİNCE: Bilançonun büyüklüğünü, İş Bankası’nın Türkiye’nin en büyük bankası olduğunu herkes duysun diye, çok cüz’i birtakım reklamlar onlara da verildi. Zaten onların reklamları daha ucuz. Fakat onun dışındaki kampanyalarda bu gazetelere reklam vermedik.

CUMHURİYET VE BRT’Yİ ALABİLİR MİYİZ DİYE BAKTIK

(...) Nitekim geçmişte basın sektörüne girmek dahi değerlendirilmiştir. Bu heyette bugün söz konusu olduğu gibi geçmişte basınla ilgili değerlendirmeler yapılmış ve BRT televizyonunu çalıştırabilir miyiz veya Cumhuriyet gazetesine hissedar olabilir miyiz gibi konuşmalar dahi yapılmıştır. Geçmiş dediğim de çok uzak geçmiş değil, yakın bir süre öncesidir.

(...) Buna rağmen Cumhuriyet gazetesiyle zaman zaman çeşitli yakınlaşmalar denedik. Hatta İş Bankası Cumhuriyet Gazetesini satın alabilir mi seviyesine kadar, konu bazı kimselerce değerlendirildi. Hatta geçmişte, Cumhuriyet gazetesi çok büyük problemler içindeyken sayın yönetim kurulu üyelerimizden de ’bu konuları değerlendirelim, acaba biz Cumhuriyet gazetesini alabilir miyiz diye bakalım’ şeklinde temenniler dile geldi. Fakat Türkiye’deki yasal mevzuata baktığımızda bunun imkânsız olduğunu gördük.


NAİL GÜRMAN, İş Bankası yönetim kurulunda Ersin Özince’den hesap sormaya devam ediyor. Toplantılar boyunca hep aynı soruyu soruyor: "Cumhuriyet’e neden ilan vermiyorsunuz?" Ersin Özince kayırma, kollama, arka çıkma yaptıklarını anlatsa da Gürman tatmin olmuyor. İş Bankası’nın 360 milyon liralık reklam ve tanıtım bütçesine ilişkin görüşmelere Cumhuriyet gazetesi damga vuruyor.

Cumhuriyet’i tarafsız biliyorduk taraflı çıktı!

Ersin Özince: ...Heyette bu konuda bir eğilim belirtilip (Cumhuriyet’in satın alınması) cumhuriyetin kurduğu gazete gibi değerlendirmeler yapılınca, ben Sayın ilhan Selçuk’la birkaç kez bir araya geldim. Basında da galiba sonradan çıktığı şekilde Esas Holding ile İş Bankası’nın, Cumhuriyet gazetesini birlikte almaları ya da hissedar olarak girmeleri gazete tarafından çok istendi. Fakat gerek söylediğim nedenlerden ötürü ve gerekse Cumhuriyet gazetesi hisselerinin bir vakfın elinde olması nedeniyle bunu gerçekleştirmek mümkün olmadı. Daha sonra Cumhuriyet gazetesi maalesef bir dönem bizim ikinci büyük ortağımıza (CHP) karşı da bazı yayınlara girdi. Bu durum muhtemelen genel başkan değişikliği sırasındaydı. Politik bir gelişme olduğu için o dönemde özellikle uzak durduk. Gazete ile ilk yakınlaşma önceki sayın genel başkanın döneminde olmuştu ve Sayın Deniz Baykal’ın yönetime geleceği sıralarda Cumhuriyet gazetesi çok ilginç bir yayın yapmaya başladı. Bu bizi şu nedenle ilgilendirdi, tarafsız diye düşündüğümüz Cumhuriyet Gazetesinin birdenbire ciddi bir taraf olduğunu gördük.