BÖYLE DİRENEBİLSEYDİK EMEK SİNEMASI DA KURTULMUŞ OLACAKTI!

Medyaradar sinema yazarı Murat Tolga Şen yazıyor; "Ah be Emek&... Biraz daha, sadece çok az daha yıkılmadan tutabilseydik seni şimdi sonsuza dek kurtulmuş olacaktın."

Artık anlaşıldı. Gezi parkını kimse yıkıp oraya AVM, rezidans, otel vb. yapamaz! Bakmayın siz başbakanın “biz kararımızı verdik, ne yaparsanız yapın” beyanlarına… Ne demişler; 5 dakikada değişir bütün işler! İşte aynen öyle oldu.

Amcalı, teyzeli, taraftarlı, sanatçılı, öğrencili halk direnişi amacına ulaştı ve memleketin sahibinin kim olduğunu hükmedenlere gösterdi. Cumhurbaşkanı Gül’ün de söylediği gibi; mesajı aldılar…

Bundan sonrası akıl ve gönül birliği olmalı. Bizim taşımız, molotofumuz yok ve olmasın da! Kahve pişirdiğimiz cezveyi, yemek yaptığımız tencereye vursak çıkan ses korku salmaya yeter. Saruman’a da, Orklarına da…

29 Mayıs tarihli yazımda; “Birkaç zamandan bu yana “ne olacak bu Türk sinemasının hali, diziler 60 dakika olacak mı?” diye dert etmeyi bıraktım, kendi telaşıma düştüm. 40 yıldır bu ülkede özgür yaşayan biri olarak aynı şekilde yetiştirmek istediğim oğlumun geleceğinden hiç bu kadar endişe etmemiştim.” diye yazmıştım ya…

Şimdi içim yine umutla doldu. Uykusuz, aç sokaklarda direnen halkımız sayesinde geleceğimizi “ben bilirim”cilere ipoteklemekten kurtulduk.

Ama bir yandan da üzgünüm. Her Gezi Parkını düşündüğümde aklıma direnişin gücünün yetmediği, gözümüzün önünde dozerlerle yıkılan Emek Sineması geliyor.

Ah be Emek… Biraz daha, sadece çok az daha yıkılmadan tutabilseydik seni, şimdi sonsuza dek kurtulmuş olacaktın. Gücümüz yetmedi! Özür dileriz senden ve gösterdiğin tüm filmlerin hatıralarından…

Keşke diye bir şey yoktur ama keşke Emek direnişini de ideolize etmeyip halka mal edebilseydik. Hep yazdım, hep bunu söyledim. Emek bizim değil, Emek solcuların değil, Emek halkın, orada film izleyen herkesin. Hepimizin birden sahip çıkması gerekir diye…

Hep bölündük, ayrıştık, ötekileştik ve öyle direndik. Lokma lokma yenen yemek gibiydik. Gezi Parkında işin rengi değişti. Türbanlısı, mini eteklisi, ayranseveri, rakı içeni, eğitimlisi, cahili… Herkes kocaman oldu. Yutulamayacak kadar büyüdük. Bundan sonrası için... Hep hatırlamamız gereken bu.

HULK: HALK

Hani Marvel çizgi romanlarının filmi de çekilen bir kahramanı var, adı HULK… İlginç bir şekilde HALK diye okunuyor. Hulk’un olayı şu; son derece sakin ve pasifist, işinde gücünde biriyken (Buruce Banner) kızdırdığınız vakit bir deve dönüşüyor ve ne kadar üstüne giderseniz, onu ne kadar ezmeye kalkarsanız o kadar güçleniyor. Çizgi romanlarda ve filmlerde diğer kahramanları kurtaran da hep o çünkü HULK EZER!

Sinema yazarlığı olunca serde, dayanamayıp filmlere bağladım yine… Mazur görün. Bu yazıyı sevinçle ve umutla bitiriyorum. Annemin, kardeşimle sokağa çıkarken bize dediği gibi; birbirinize mukayyet olun arkadaşlar!

MURAT TOLGA ŞEN /