"BİZİMKİSİ..." AYŞE ÖZYILMAZEL'DEN EVLENECEKLERE TAVSİYE!

Son günlerin çok konuşulan ismi Ayşe Özyılmazel'in Sabah Gazetesi'ndeki köşesinde evlenecek çiftlere tavsiyelerde bulundu.

Tecrübeyle sabittir; bu işin 'küt' diyesi, sindire sindiresi falan yoktur. Sen topa girmeye gör, insanlar seni topa tutmaya görsündür.
Benim gözümde düğün sınavını geçebilen her çift, heykellerinin dikilmesine hak kazanmıştır.
Peki neden?
E, kimseye yaranamazsın, kendini paralarsın da ondan.
Bizimkisi bir haftada karar verip organize edilmiş bir düğündü oysa ki... Hatta en başta düğün bile değildi.
İki arkadaşımızı çağırmak suretiyle basacaktık nikahı...

AL BANA! AL BANA!
Sonra birdenbire çocukluğumda içime serpilmiş bir tutam 'Annenin kızının mürüvvetini görme arzusu', üç bardak 'Gelin olmuş gidiyorsun, beyaz gelinlik giymiyor musun?' duygu suyu, iki demet 'Yenmesi muhtemel fırçaların korkusu' pörtleyiverdi.
Yahu ben değil miydim; no 1:
Evlenmem! Evliliğe ne gerek var, belediyenin onayına mı kaldı aşkımcı...
Yahu ben değil miydim; no 2: "Düğünle dernekle uğraşılır mı hiç?" çeken çokbilmiş.
Yahu ben değil miydim; no 3: "Hadi evleneceğim tuttu, iki şahitle işi bitirip balayına yelken açarım arkadaş" duruşunu savunan...
Al bana! Al bana!
Şimdi biz evlilik kararını aldık ya (Ya da verdik, ne bileyim ben. Al ver, al ver), tarihi de bir hafta sonraya yıldırım hızıyla kondurduk ya...
Gün 1: Ohhhh, evde otururken yapıveririz, biter gider.
Gün 2: Evyaaah! Annem!
Gün 3: Gözyaşlarıyla "Annemi, babamı, ablamı, eniştemi, dayımı, kuzenimi isterim beeeeen".
Gün 4: İlk uçakla İstanbul'a gidiyorum.
Açılııın, gelinlik alacağım, bana ne bana ne!
Derken derken iş büyüdü mü? 4 kişilik nikah olayı, 45 kişide nihayetlendi mi?
Hayır, işin komiği bugüne kadar ne gelinlik hayali kurdum, ne düğün.
Hayatımda bir kere ilişki yazarı İlhan Uçkan'ın gazına gelip 'Secret' kafası, erkeğin gözüne sokup beynini yıkama kampanyasıyla; şu gelin dergilerinden almışlığım vardı yani.
Üç sayfa karıştırıp çöpe atmıştım.
Neyse... Her şey bir haftada oldu da bitti maşallah! Ama bünyede tecrübe gırla... İşte benden evlenecek çiftlere tavsiyeler. Dinlersiniz, dinlemezsiniz, siz bilirsiniz.

ANNEYE BUZLU SU
1. Bu işin büyüğü, küçüğü yok, 10 kişisi 100 kişisi yok haberiniz ola. Sonuç aynı: Davetlileri memnun etmeye çalışmayacaksın.
2. Organizatörlere yüzde yüz güven olmaz, kontrolü ele alacaksın.
Madem hadiseye girdin, diktatör edasıyla bütün ekibi tek sıraya dizecek, didik didik didikleyeceksin. Ya da Fulya Terim gibi şahane bir ablan olacak, her duruma anında el koyacak.
3. Sakın ama sakın kibarlık olsun diye ailelere fikirlerini sormayacaksın.
Elini verirsen kolunu kaptırırsın, işin içinden çıkamazsın.
4. Düğün gününe kadar annene günde beş vakit buzlu su ikram ettireceksin. Annelerin fenalık geçirme, telaş etme, heyecandan küt diye bayılma potansiyelleri çok yüksektir ona göre.
5. "Beni niye düğününe çağırmadın" grubu karşısında, 'otovicdan'ı devreye sokmayacaksın. Sen ne kadar "Ennn yakınlarımla kutlayacağım" desen de birileri kırılır. Her selam verdiğini davet edecek halin yoktur yani. Seni seven iyi dileklerini sunar zaten; takmayacaksın.
6. Gelinlik ve damatlık olayında sınırları zorlamayacaksın. Ne kadar çok alternatif, o kadar çok kafayı yemek demektir. Benim gibi ilk denediğini al ve çık dostum.
Bak bitersin ve de şişersin.

OTORİTENİ KONUŞTUR!
7. Kankalar ne içindir? Seni rahatlatmak, düğün öncesi hazırlıklarda koşturmak, kaprislerini çekmek ve gelin çiçeğini odada unutturmamak için! Sen sen ol, benim gibi heyecandan gelin çiçeğini odada unutma tamam mı?
Kankalarını köle et, sularını sık! (Sizin yüzünüzden çiçeksiz çıktım intikamım acı olacak kızlar!) 8. Sana yıllarca yapılan işkenceyi sen de bekar arkadaşlarına yapacaksın. Nikahtan sonra zırt pırt yanlarına gidip "Darısı başınıza kızlaaar" çekecek, yılların intikamını alacaksın.
9. Herkesin pek değerli görüşleri vardır ama senin isteklerinden önemlisi yoktur, unutmayacaksın.
Gelin otoriteni konuşturacaksın. "Şu ağaçtaki salkım saçak şeyleri çabuk indiriiiin!" "Ama rüya gibi Ayşeee..." "Sana rüya bana kabus, indiriiiin!"
Nokta!
10. Son olarak, düğünden önce gelinle damadın birbirini neden görmemesi gerektiğini ben sana söyleyeyim. Öyle bir stres sarıyor ki dört bir yanınızı, kadın kısmının istekleri öyle bir dipsiz kuyu oluyor ki; damat senin bu halini görmese daha iyi. Kaçar, vallahi kaçar.
İyisi mi büyük sözü dinleyip son gün sevgilini olay mahallinden uzaklaştıracaksın.
11. Asla unutmayacaksın; bu sizin gününüz. Sadece sizin ve size özel... Canınız ne istiyorsa, o güzel. Ve sadece bir kere yaşanabiliyor, tekrarsız, başa sarmasız.
O yüzden keyfini çıkarın ve çok eğlenin. Mutluluklar...

Ayşe Özyılmazel/Sabah