BİZİM MUHTEŞEM ÇARESİZLİĞİMİZ!
Muhteşem Yüzyıl, sezon başlangıcıyla ağızlara bir parmak bal çalsa da "sahte Hürrem" ile nereye kadar? Murat Tolga Şen yazıyor.
Muhteşem Yüzyıl, yayınlandığı akşamın reyting fatihi, fetheden bir Padişahın gönül maceralarının anlatıldığı bir kostümlü drama olarak bu anlamda başarılı bir yapım... Ama reyting, tek başına, bir diziyi ‘iyi’ yapmaya yeter mi?
Biliyorsunuz, Meryem Uzerli’nin “böyle iş olmaz” deyip resti çekerek diziyi bırakmasının ardından yapımcılar yeni bir Hürrem arayışına yönelmişti. Hürrem’i aramaya kim gitti, Vahide Gördüm’ü kim buldu, Vahide Gördüm neden bu rolü kabul etti hiç bilemiyorum ancak Vahide Gördüm artık yeni Hürrem’imiz!
“Yüzyılın hatası” olarak isimlendirebileceğimiz kadar hatalı bu cast çalışması dizinin tek sorunu gibi de görünmemeli… Muhteşem Yüzyıl iyice rotasından şaşmış bir yapım artık.
Daha önce de yazmıştım, Kanuni, Hürrem Sultandan 13 yaş büyük. Meryem Uzerli bu yaş farkını veriyordu yani tam olması gereken yaştaydı ama onun ikamesi olarak Halit Ergenç’in karşısına kendisinden 5 yaş büyük birini koymak?
Vahide Gördüm çok iyi bir oyuncu, oynadığı karakteri sahici kılan biri ancak şimdiye kadar onu hep asıl karakterin destekleyicisi ve anne rollerinde izledik. Sıradan insanları oynadı ve o şekilde yerleşti TV seyircisinin kafasına… Bir “muhteşemliği” varsa da biz bilemedik.
Dizinin casting sorumluları Sıla Yücel ve Arda Gözüküçük’ün marifetleri bununla da bitmiyor. Çocukluktan gençliğe geçerken masmavi gözleri kahverengileşen Şehzade Beyazıd ve Şehzade Selim’e ne demeli! Yapımcıya not: Casting sorumlunuz hata üzerine hata yapıyor olabilir ama devamlılık herkesin meselesi. İlk lens 1887’de icat edildi, renkli yumuşak lensler ise 70’lerde bu yana, yani 40 yıldan uzun bir süredir kullanılıyor.
4. sezon pilot bölümü Pargalı İbrahim Paşa ile sıkı bir giriş yapsa ve bu bölümün sinematografisi göz kamaştırıcı olsa da ortada bir “Muhteşemlik” yok. Osmanlı’daki yolgeçen hanları gibi bir yapım izliyoruz. Bu kadar oyuncu takviyesiyle reytingleri yüksek tutmak stereoid kullanarak dünyanın en iyi vücut geliştiricisi olmak gibi bir şey.
Uzun lafın kısası; ilk bölüme aldanmayın, Meryem Uzerli gitti, dizi bitti! Google’de “Muhteşem Yüzyıl” diye aratın ve dizinin gerçek yıldızı kim öğrenin. Önümüzdeki haftadan itibaren tüm aksiyon yerini sıkıcı salon entrikalarına bırakacak ve Vahide Gördüm’lü bir dizi olarak sosyal medyanın alay konusu olmaya devam edecek. Kendini bu kadar ciddiye alan bir yapım için büyük talihsizlik!
Yani, şu an hepimiz muhteşem bir ölüye bakıyoruz. Dizinin yapımcılarının yerinde olsam reytinglere aldırmadan “altın yumurtlayan tavuğu” boğazlar, sezon sonuna kadar giderek düşen bir yapım olarak hatırlanmasının önüne geçerim.
MURAT TOLGA ŞEN /
Biliyorsunuz, Meryem Uzerli’nin “böyle iş olmaz” deyip resti çekerek diziyi bırakmasının ardından yapımcılar yeni bir Hürrem arayışına yönelmişti. Hürrem’i aramaya kim gitti, Vahide Gördüm’ü kim buldu, Vahide Gördüm neden bu rolü kabul etti hiç bilemiyorum ancak Vahide Gördüm artık yeni Hürrem’imiz!
“Yüzyılın hatası” olarak isimlendirebileceğimiz kadar hatalı bu cast çalışması dizinin tek sorunu gibi de görünmemeli… Muhteşem Yüzyıl iyice rotasından şaşmış bir yapım artık.
Daha önce de yazmıştım, Kanuni, Hürrem Sultandan 13 yaş büyük. Meryem Uzerli bu yaş farkını veriyordu yani tam olması gereken yaştaydı ama onun ikamesi olarak Halit Ergenç’in karşısına kendisinden 5 yaş büyük birini koymak?
Vahide Gördüm çok iyi bir oyuncu, oynadığı karakteri sahici kılan biri ancak şimdiye kadar onu hep asıl karakterin destekleyicisi ve anne rollerinde izledik. Sıradan insanları oynadı ve o şekilde yerleşti TV seyircisinin kafasına… Bir “muhteşemliği” varsa da biz bilemedik.
Dizinin casting sorumluları Sıla Yücel ve Arda Gözüküçük’ün marifetleri bununla da bitmiyor. Çocukluktan gençliğe geçerken masmavi gözleri kahverengileşen Şehzade Beyazıd ve Şehzade Selim’e ne demeli! Yapımcıya not: Casting sorumlunuz hata üzerine hata yapıyor olabilir ama devamlılık herkesin meselesi. İlk lens 1887’de icat edildi, renkli yumuşak lensler ise 70’lerde bu yana, yani 40 yıldan uzun bir süredir kullanılıyor.
4. sezon pilot bölümü Pargalı İbrahim Paşa ile sıkı bir giriş yapsa ve bu bölümün sinematografisi göz kamaştırıcı olsa da ortada bir “Muhteşemlik” yok. Osmanlı’daki yolgeçen hanları gibi bir yapım izliyoruz. Bu kadar oyuncu takviyesiyle reytingleri yüksek tutmak stereoid kullanarak dünyanın en iyi vücut geliştiricisi olmak gibi bir şey.
Uzun lafın kısası; ilk bölüme aldanmayın, Meryem Uzerli gitti, dizi bitti! Google’de “Muhteşem Yüzyıl” diye aratın ve dizinin gerçek yıldızı kim öğrenin. Önümüzdeki haftadan itibaren tüm aksiyon yerini sıkıcı salon entrikalarına bırakacak ve Vahide Gördüm’lü bir dizi olarak sosyal medyanın alay konusu olmaya devam edecek. Kendini bu kadar ciddiye alan bir yapım için büyük talihsizlik!
Yani, şu an hepimiz muhteşem bir ölüye bakıyoruz. Dizinin yapımcılarının yerinde olsam reytinglere aldırmadan “altın yumurtlayan tavuğu” boğazlar, sezon sonuna kadar giderek düşen bir yapım olarak hatırlanmasının önüne geçerim.
MURAT TOLGA ŞEN /