BİZ YA BU GAZETEYİ KAPATACAĞIZ YA DA...! AHMET ALTAN TARAF OKURLARI İLE DERTLEŞTİ!

Ahmet Altan Taraf'ın yayın politikası nedeniyle yöneltilen eleştirileri değerlendirdi.

Taraf gazetesi genel yayın yönetmeni Ahmet Altan bugün köşesinde kelimenin tam anlamıyla okuruyla dertleşti. Yazısında Taraf'ın son zamanlardaki yayın politikası nedeniyle gelen eleştirileri değerlendiren Ahmet Altan köşesinde babası Çetin Altan'ın çok ilginç bir anısını okurlarıyla paylaştı ve ardından bu anıyla kendi durumunu ilişkilendirdi.

Tekerlekli tabut başlıklı yazısında AKP'ye yakın medya ve Kürt Medyasından Taraf'a gelen eleştirileri sıralayan Ahmet Altan şunları anlattı:

BARİ TABUTUNU TAŞIYACAK 4 KİŞİ KALSIN

"Babam, yazarlığa çok genç yaşta başlamış. Sert de yazan bir adam, sözünü sakınmıyor, nerede bir haksızlık görse üstüne gidiyor.
Bir gün, daha yaşlı bir yazar, "Çetin" demiş, "bari dört kişi bırak da tabutunu taşıyacak adam olsun".

Biz bu Taraf gazetesini çıkardığımızdan beri aklıma sık sık bu hikâye geliyor. Geçenlerde Başar, "Herhalde biz o dört kişiyi de bulamayacağız" dedi, "bizim tabutları tekerlekli yapıp yokuştan aşağıya salıverecekler".

Öyle bir ülkede yaşıyoruz ki ya gerçeklerin peşine düşmekten vazgeçeceksin ya da hayırlısıyla hemen ölüp bari elde kalan birkaç kişi bizim tabutu taşısın diyeceksin."

PERİNÇEK VE ALTAN FOTOĞRAFI YAN YANA

Babasının anısını anlattıktan sonra Ahmet Altan Deniz Feneri Davası savcılarının görevden alınması ile ilgili Taraf'ın yayınına gelen tepkileri de okuruyla paylaşan Altan, ''AKP'ye yakın medya''ya diye tanımladığı Yeni Şafak'a da sert tepki gösterdi:

"AKP'ye yakın medya ise olayı asla sorgulamadığı gibi bize hücum ediyor, "Savcılar niye görevden alındı" diye sormuyorlar, "Sanıklara arama yapılacağını haber veren köstebekler kim" diye sormuyorlar, "O köstebekler iktidarda bulunanlardan kime yakın" demiyorlar, "Savcıların suçlandığı işlem on sekiz ay önce gerçekleştiği halde neden şimdi görevden alındılar" sorusunun yanına bile yaklaşmıyorlar.

En hoşuma giden de AKP yanlısı gazetelerden birinin benimle Doğu Perinçek'in resmini yan yana koyup, "Savcılar Taraf 'la Aydınlık'a belge sızdırıyorlar" diye haber yapması.

BAZILARI GERÇEĞİN PEŞİNDE BAZILARI İŞİNE GELENİN...

"Eeee, böyle bu, bazılarımız "gerçeğin" peşinde, bazılarımız "gerçeğin işine yarayan parçasının" peşinde." diye yazan Ahmet Altan AKP'ye yakın medyanın dışında Kürt medyasının da tepkisini köşesine taşıdı:

"Türk medyası böyle de Kürt medyası farklı mı? PKK'nın da olay yerinin bir fotoğrafını çekip oraya koyması gerekiyordu, onun yerine ne oldu, Kürt medyası bize sövmeye başladı, öyle uzun uzun sövgü yazıları yazmak için vaktini harcayacağına bir kare resim çekip göndersene. Resim olmayınca, sövgü oluyor haliyle."

ONLARIN İSTEDİĞİNİ SÖYLEYECEKSİN YOKSA...

Altan ardından Türkiye için "Gerçekle dost olanının çok az bulunduğu bir memleket." diye yazdı ve şöyle içini döktü okura:

"Futbol, hükümet, medya, PKK, siyasetçi hiç fark etmez, "onların istediğini" söyleyeceksin, "gerçeğin onların işine yarayan kısmını" göstereceksin ama onların şikelerine, haksızlıklarına, hukuksuzluklarına, yalanlarına, cinayetlerine, yolsuzluklarına karışmayacaksın.
O zaman da ne dürüstlük oluyor, ne gazete.
Anlaşılan biz ya bu gazeteyi kapatacağız.
Yahut da vakitlice şu tekerlekli tabutlardan ısmarlayacağız."