"BİR SİLİVRİ ÇANTANIZI HAZIR TUTUN BİR SABAH KAPINIZ ÇALABİLİR!"

"Herkese bir “Silivri çantası” hazır tutmasını öneriyorum. Bu sabaha karşı kimin kapısının çalınacağı belli olmaz çünkü!"

Bir ‘Silivri çantasını’ hazır tutun!

NEDİM Şener’in sorgusundan basına yansıyanları okuduğunuzda irkilmemeniz mümkün değil.
Savcılık Nedim Şener’in telefonlarını iki yıl süreyle dinlemiş ve bu dinlemeden bakın nasıl “kuvvetli kuşkuya” ulaşmış!
Daha önce şu ya da bu nedenle Ergenekon Davası’ndan tutuklananları tanıyor olmak bir kuşku nedeni.

Gazeteci olarak bugün “makbul sayılmayan” polis şefleri ile konuşmak bir kuşku nedeni.
Bugün makbul sayılmayan insanların anılarını yazmalarına yardım ettiğin kuşkusu kuşku nedeni! (Tuhaf değil mi, kuşku kuşkuyu doğuruyor!)

Bir başka sanığın başkasının yazdığı bir kitabı sizin adınızla yayımladığınız iddiası bir kuşku nedeni.
Cep telefonu dururken sabit telefonlar ile konuşmanız bir kuşku nedeni. (Cem Yılmaz da hapı yuttu galiba!)
Evinizdeki bilgisayarları ve disketleri atmış olmanız bir kuşku nedeni. İçinde neler olduğu bilinmediği halde!
Bir gazeteci ile telefonda bir haber dosyası ile ilgili konuşmanız ve o konuşmada “Bunları telefonda konuşmayalım” demeniz bir kuşku nedeni.
Görüşmelerinizde gizliliğe önem vermeniz bir kuşku nedeni.
Tutuklu bir sanığın size bir mesaj göndermesi kuşku nedeni!

Deprem konusu gündemdeyken birçok kişi evinde bir “deprem çantası” hazır tutuyordu.
Bir insanın terör örgütü üyeliğinden bu kadar kolay ve delilsiz yere suçlanabildiğine bakınca herkese bir “Silivri çantası” hazır tutmasını öneriyorum.
Bu sabaha karşı kimin kapısının çalınacağı belli olmaz çünkü!

Mehmet Y. Yılmaz / Hürriyet