BİR LEVENT KIRCA PROFİLİ: OLAMAZ ARTIK BU KADAR!
Komedyen Levent Kırca saldırgan bir çıkış yaparak gündemi meşgul etti ancak zarar gören yine kendisi oldu. Murat Tolga Şen yazıyor.
Levent Kırca, bundan birkaç gün önce eline Gatling (bir makineli tüfek) geçirmiş Terminatör gibi ateş kusmuş, bir sürü ismi zan altında bırakmıştı. Bugün kendisinden hızlı bir özür dileme geldi ama artık itibarı sıfırlanmış bir adamın hiçbir geçerliliği olmayan sözleri bunlar…
Hatırlarsınız, Altın Portakal Film Festivali öncesi Levent Kırca, Hülya Avşar’ın Altın Portakal Film Festivalindeki jüri başkanlığına kızıp ulusal yarışmanın jüri üyeliğinden çekildiğini açıklamıştı. Ben de “İsabet olmuş! Orada bu işi yapamaz dediğim tek kişidir Levent Kırca” diye yazmıştım.
Levent Kırca’nın sinemacılığına değil samimiyetine güvenmiyordum çünkü…
Kırca, sevimli bir Yeşilçam komedisi olan "Ne Olacak Şimdi" ve video furyasında patlamış erotik göndermelerle dolu "Mavi Muammer" filmlerini saymazsak ciddiye alınacak bir filmografisi olmayan, TV’de ünlenmiş ve reyting için muhalif olmuş birisi bana göre... Olacak O Kadar’ın güldürmeyen halini bir şov olarak sürdürmekte de kararlı. Nedense onu en çok acıktığı için bıraktığı bir günlük açlık grevi ile hatırlıyorum.
Levent Kırca kendi ismini yükseltmek için fırsatları kaçırmaz. Bundan beş yıl önce de kafayı yine Ali Poyrazoğlu’na takmıştı. Neymiş, Ali Poyrazoğlu zamanında porno filmlerde oynamış, bu yüzden oynadığı bir filmin afişini (Kayıkcının Küreği) bilboardlara asıp onu rezil edecekmiş, sırf bu iş için 6.000 TL para harcamış vs. vs.
Porno ile erotiği birbirinden ayıramaması bir yana 70’lerin hesabını sormak için neden bu kadar bekledi anlamak zor!
Levent Kırca bir zamanlar Digiturk üzerinden yayınlanan Levent Kırca TV adında bir sanat-kültür kanalı açmıştı. İşler yolunda gitmeyip kanalın batacağı anlaşıldığında da bir içecek otomatının önüne geçip, “Harika bir şey bu, içip içip serinliyorum. Bakın ne güzel bedavaya reklamınızı da yapıyorum, ne olur bizim kanala reklam verseniz” deyip Coca-Cola’ya yalvarmıştı. Dehşet içinde izlemiştim bu acıklı manzarayı… Solcu, emek savunucusu Levent Kırca bir Cola otomatının önünde kapitalizme diz çöküyor, ya da çitilendikçe asıl rengi ortaya çıkıyordu.
Sevgili Levent Kırca, Olacak O Kadar güzel şovdu ama Olamaz artık bu kadar!
İŞLERE GÜÇLER’E ARA!
Neye elimi atsam kuruyor derler ya, TV yazarı olmama rağmen Televizyonun önüme sürdükleriyle aram hoş değil… Gerçekten izlenmeye, takip edilmeye değer işlerin sayısı acemi bir hızar ustasının elinin parmakları kadar bile değil!
İşler Güçler Salı akşamlarımı şenlendiren yegane şey… Geçen yıl farklı bir yayıncılık yapacağının tohumlarını atan Acun sonrasında da o tohumların üstüne basan Star televizyonunun yüzakı işlerden biri…
Benim şahsi kanaatim, kanalın diziyi öldürebilmek için elinden gelen herşeyi yaptığı yönünde… Seyircisiz kalsın, bahanesiz bitirelim diye günüyle, saatiyle öyle bir oynadılar ki o kadar olur yani!
Dizinin yaratıcı, yazar ve yönetmeni Selçuk Aydemir, bugün öğlen saatlerinde, dizinin birkaç hafta tatile çıktığını, Ocak ortası geri döneceklerini söyledikleri bir tweet attı.
4-5 bölümde bir verilen aralara alışığız ancak sezon ortası verilen bu iki-üç bölümlük arayı anlamadım. Dün akşam izlediğimiz bölümde Murat Cemcir de yoktu, iyice huylandım!
Üsküdar’a Giderken’in başına gelen bu dizinin de başına gelirse evdeki Panel TV’yi dev bir resim çerçevesi olarak kullanmaktan başka çarem kalmayacak sanırım. Ne yani, Başbakandan korkusuna göğüs dekoltesinden vazgeçip örtünerek namaz kılan Hürrem’i mi seyredeyim?
TV nefes alamıyor, İşler Güçler bitmesin!
YILBAŞINDA EVDE KARAOKE!
Aslında ürün tanıtım maillerine hiç itibar etmem ama bu ilgimi çekti, belki de zamanlaması yüzünden… Ben hiç görmedim ama meğer mikrofonuyla birlikte satılan Karaoke DVD’leri varmış, türlere göre falan da ayırmışlar, koyuyorsunuz DVD’yi, takıyorsunuz mic girişine de mikrofonu, kendi Ev Karaokesi partinizi şenlendiriyorsunuz. Büyük Kitapçılarda satılıyormuş, yılbaşını evde kutlayanlar için güzel bir seçenek. Meraklısına...
twitter.com/murattolga
Hatırlarsınız, Altın Portakal Film Festivali öncesi Levent Kırca, Hülya Avşar’ın Altın Portakal Film Festivalindeki jüri başkanlığına kızıp ulusal yarışmanın jüri üyeliğinden çekildiğini açıklamıştı. Ben de “İsabet olmuş! Orada bu işi yapamaz dediğim tek kişidir Levent Kırca” diye yazmıştım.
Levent Kırca’nın sinemacılığına değil samimiyetine güvenmiyordum çünkü…
Kırca, sevimli bir Yeşilçam komedisi olan "Ne Olacak Şimdi" ve video furyasında patlamış erotik göndermelerle dolu "Mavi Muammer" filmlerini saymazsak ciddiye alınacak bir filmografisi olmayan, TV’de ünlenmiş ve reyting için muhalif olmuş birisi bana göre... Olacak O Kadar’ın güldürmeyen halini bir şov olarak sürdürmekte de kararlı. Nedense onu en çok acıktığı için bıraktığı bir günlük açlık grevi ile hatırlıyorum.
Levent Kırca kendi ismini yükseltmek için fırsatları kaçırmaz. Bundan beş yıl önce de kafayı yine Ali Poyrazoğlu’na takmıştı. Neymiş, Ali Poyrazoğlu zamanında porno filmlerde oynamış, bu yüzden oynadığı bir filmin afişini (Kayıkcının Küreği) bilboardlara asıp onu rezil edecekmiş, sırf bu iş için 6.000 TL para harcamış vs. vs.
Porno ile erotiği birbirinden ayıramaması bir yana 70’lerin hesabını sormak için neden bu kadar bekledi anlamak zor!
Levent Kırca bir zamanlar Digiturk üzerinden yayınlanan Levent Kırca TV adında bir sanat-kültür kanalı açmıştı. İşler yolunda gitmeyip kanalın batacağı anlaşıldığında da bir içecek otomatının önüne geçip, “Harika bir şey bu, içip içip serinliyorum. Bakın ne güzel bedavaya reklamınızı da yapıyorum, ne olur bizim kanala reklam verseniz” deyip Coca-Cola’ya yalvarmıştı. Dehşet içinde izlemiştim bu acıklı manzarayı… Solcu, emek savunucusu Levent Kırca bir Cola otomatının önünde kapitalizme diz çöküyor, ya da çitilendikçe asıl rengi ortaya çıkıyordu.
Sevgili Levent Kırca, Olacak O Kadar güzel şovdu ama Olamaz artık bu kadar!
İŞLERE GÜÇLER’E ARA!
Neye elimi atsam kuruyor derler ya, TV yazarı olmama rağmen Televizyonun önüme sürdükleriyle aram hoş değil… Gerçekten izlenmeye, takip edilmeye değer işlerin sayısı acemi bir hızar ustasının elinin parmakları kadar bile değil!
İşler Güçler Salı akşamlarımı şenlendiren yegane şey… Geçen yıl farklı bir yayıncılık yapacağının tohumlarını atan Acun sonrasında da o tohumların üstüne basan Star televizyonunun yüzakı işlerden biri…
Benim şahsi kanaatim, kanalın diziyi öldürebilmek için elinden gelen herşeyi yaptığı yönünde… Seyircisiz kalsın, bahanesiz bitirelim diye günüyle, saatiyle öyle bir oynadılar ki o kadar olur yani!
Dizinin yaratıcı, yazar ve yönetmeni Selçuk Aydemir, bugün öğlen saatlerinde, dizinin birkaç hafta tatile çıktığını, Ocak ortası geri döneceklerini söyledikleri bir tweet attı.
4-5 bölümde bir verilen aralara alışığız ancak sezon ortası verilen bu iki-üç bölümlük arayı anlamadım. Dün akşam izlediğimiz bölümde Murat Cemcir de yoktu, iyice huylandım!
Üsküdar’a Giderken’in başına gelen bu dizinin de başına gelirse evdeki Panel TV’yi dev bir resim çerçevesi olarak kullanmaktan başka çarem kalmayacak sanırım. Ne yani, Başbakandan korkusuna göğüs dekoltesinden vazgeçip örtünerek namaz kılan Hürrem’i mi seyredeyim?
TV nefes alamıyor, İşler Güçler bitmesin!
YILBAŞINDA EVDE KARAOKE!
Aslında ürün tanıtım maillerine hiç itibar etmem ama bu ilgimi çekti, belki de zamanlaması yüzünden… Ben hiç görmedim ama meğer mikrofonuyla birlikte satılan Karaoke DVD’leri varmış, türlere göre falan da ayırmışlar, koyuyorsunuz DVD’yi, takıyorsunuz mic girişine de mikrofonu, kendi Ev Karaokesi partinizi şenlendiriyorsunuz. Büyük Kitapçılarda satılıyormuş, yılbaşını evde kutlayanlar için güzel bir seçenek. Meraklısına...
twitter.com/murattolga