BİR KOLTUK UĞRUNA DEĞER MİYDİ ZİYA?

Cumhuriyet gazetesi yazarı Bekir Coşkun, görev süresi dolan YÖK eski Başkanı Ziya Özcan'ı yerden yere vurdu.

İşte Bekir Coşkun’un o yazısı...

Ziya...

YÖK’te işi bitti...

Türbanı üniversitelerde serbest bıraktı... Katsayıyı tümden kaldırıp ÖSYM’de imamların önünü açtı... 30-35 direnen hoca kalmıştı, onları takibe aldı...

Az buz değil...

Tarihe not düşülecek işler...

Ama görev süresini uzatmadılar...

Sepetlediler...

*

Ziya; ışık demek...

Ampule ziya gerek...

Eee...

Nasıl kıydılar?...

*

Çünkü:

Cemaat; kendinden olmayanları alır, bir zaman tepe tepe kullanır, istediklerini yaptırır ve işi bitince sepetler...

Mesela yeni YÖK Başkanı Prof. Gökhan Çetinsaya...

Diyelim ki cemaatin gazetesinde yazıyor... Cemaatin üniversitesinden geliyor... Cemaat vakfında zaten üye...

O kendini güvencede sanıyor...

Ama iş bitene kadar...

*

Dönüyorum Ziya’ya...

“Ziya demek ışık demek...

Ampule ışık gerek”

Demediler...

*

Üniversiteye de dönemez...

Çünkü gitti, kapıdan içeri sokmadılar ODTÜ’nün öğrencileri...

Artık o kadar hizmetten sonra ayıp olmasın diye de Çankaya’ya danışman yapacaklar onu deniliyor...

Danıştay’ın, imamlara katsayı uygulanması kararını beğenmeyip “Gerekirse hukuku dolanırız” dediğine göre...

Hukuku dolanma işlerini danışırlar...

*

Üniversitelerin, çağdaş Atatürk düşüncesinde olan yönetimlerden temizlenmesinde çok emeği geçti...

Üniversiteler sessizleşti...

Akademisyenler sustular...

Ülkenin en ciddi sorunlarında dahi arkasını dönüp giden üniversite gençliği yaratılmasında çok emeği var...

Ama sepet...

*

Şimdi nasıl bakacak sokakta karşılaştığı; atılmış, kovulmuş, sürülmüş hocaların... Polise götürülüp sindirilmiş, susturulmuş gençlerin... Ya da yüreği sızlayan çağdaş, laik, Atatürkçü insanların yüzüne?..

Bir koltuk uğruna değer miydi?..