Bir Kitap Uğruna Ya Rab, Ne Sözler Ediliyor!

“Bir hilal uğruna ya rab, ne güneşler batıyor…”
Bu dize, milli marşımızın şairi Mehmet Akif Ersoy’un, Çanakkale Savaşı’nda şehit düşen askerlerimizin ardından yazdığı şiirde geçer…
Ancak bu dize Mehmet Ali Birand’ın Can Dündar’a yazdırdığı ve kendi hayatını anlattığı “Birand… Bir Ömür Ardına Bakmadan” adlı kitaptan sonra şöyle de uyarlanabilir:
“Bir kitap uğruna ya rab, ne sözler ediliyor…”
***
Bu kitap çıkalı henüz bir hafta oldu ama Birand-Dündar ikilisi, daha şimdiden Doğan Grubu’nun bütün “zirve”lerine defalarca çıkıp, etkili bir “pazarlama çalışması” yapmayı başardı…
Kitap için Birand’ın ilk boy gösterdiği yer, Enver Aysever’in CNN Türk’te sunduğu program oldu. Deneyimli anchormen bu programda uzun uzun hayatını ve hayata bakışını ve elbette son kitabını anlattı.
Sonra devreye Hürriyet’in Pazar eki girdi ve “ünlülerin söyleşicisi” Ayşe Arman, Birand’la yaptığı röportajı patlattı… Birand’ın bu söyleşide söylediği, “Ben aslında Kürdüm” sözleri medya gündeminin ilk sırasına oturdu.
Sonra Enver Aysever bu kez Birand’ın biyografisini yazan Can Dündar’ı ağırladı. Kitap bir kez daha tanıtıldı.
Tam, “Çok şükür bu pazarlama kampanyasını atlattık” diyorduk ki yanılmışız…
Aysever, Dündar’dan sadece bir gece sonra Birand’ı ikinci kez konuk etti… Dün geceye kadar beğeniyle izlediğimiz programını kendi elleriyle bir tür “Birand A.Ş”ye dönüştürdü. Saygı duyulan adını, “kitap pazarlamacısı”na çıkardı!
Birand bu… Kendisinden konuşturacak, kitabını sattıracak ya tuttu, dün geceki programda, “Apo parti genel başkanı olup Meclis’e girebilir” dedi…
Şimdi medya ve siyaset dünyası bu sözleri tartışıyor!
***
Ustaların bir sözü vardı, “Gazeteci haber olmaz, haber yapar” derlerdi…
Bugünkü “pazarlama çağı”nda ise bu söz tersine döndü:
“Gazeteci haber yapmaz… Hele hele ‘Yapma’ denileni asla haber yapmaz… Ama her fırsatta haber olur… Konusu olduğu haber olumlu olmuş, olumsuz olmuş; dert etmez… O, bu tür haberler sayesinde kazanacağı paraya bakar…”
***
Bazıları Özal’ı Türk halkının hayata bakışını değiştirmekle ve bencilleştirmekle suçlar ya…
Ben de Mehmet Ali Birand’ın Türk medyasındaki temel kavramların içi boşalttığını, yozlaştırdığını ve bu büyük kötülüğü bazen bir “belgesel”, bazen de bir “kitap” uğruna yaptığını düşünüyorum…
Bakalım Birand bir kitap daha yazarsa… Televizyonlara çıkıp bu kez de “Ben aslında PKK’lıyım” diyecek mi?