''BİR HAFTA KEMAL BEY BİR HAFTA BAŞBAKAN ÖYLE BİR GEÇER ZAMAN Kİ'YE KONUK OLSUN!''
Başbakan Erdoğan ile Kemal Kılıçdaroğlu'nun rating yarışını diziden ölçmek isteyen köşe yazarı kim?
Rating analizi
Genel Yayın Yönetmeniz İsmail Küçükkaya iyi yakalamış: Türkiye’nin bir yansıması olan ekranda Kemal Kılıçdaroğlu aynı koşullar altında Başbakan’dan daha fazla izlenmiş.
Bu manşetten beri ekran ölçümünün sandığa yansıyıp yansımayacağı tartışılıyor.
Gazeteciliğe 32. Gün’de başladım, çünkü o yıllarda her televizyonu açtığımda bu programın yaptığı haberlerden gözüm kamaşıyordu. İlla ki bu ekibin bir parçası olmak istiyordum. Dahası, haber programcılığı televizyonların gözbebeğiydi.
Sadece ’32. Gün’ değil, ’Arena’, ’Siyaset Meydanı’ ve hatta ’A Takımı’ bile televizyonun en değerli saat diliminde yayınlanır ve çok izlenirdi.
Zamanla o izleyici televizyondan kaçtı, haber programları da gece yarılarına itildi ve sadece birer ’prestij’ unsuru olarak kaldı.
Haber programını nitelikli izleyici izler çünkü; ekran rating’e yenildikçe varoşlaştı, varoşlaşınca da Beyaz Türkler ekrandan kaçtı.
Televizyonlar bugün haber programlarına ’göstermelik’ sahip çıkıyorlar; yöneticilere kalsa ana haberleri bile kaldırırlar.
Şunu demek istiyorum: Haber programlarını imtiyazlı bir azınlık izliyor artık. O azınlıkta da Kemal Kılıçdaroğlu’nun öne çıkması kaçınılmaz. Tıpkı Ege’de olduğu gibi.
Unutmamak gerekir ki Türkiye artık o azınlığın ülkesi değil.
Bence asıl sonuç ’Öyle Bir Zaman Geçer Ki’ gibi her kesimi ekrana çeken bir diziyle ölçülmeli: Bir hafta Kemal Bey, bir hafta Başbakan Erdoğan konuk olsun ve o zaman rakamlara bakalım.
Gerçek Türkiye oradadır.
Oray Eğin/Akşam
Genel Yayın Yönetmeniz İsmail Küçükkaya iyi yakalamış: Türkiye’nin bir yansıması olan ekranda Kemal Kılıçdaroğlu aynı koşullar altında Başbakan’dan daha fazla izlenmiş.
Bu manşetten beri ekran ölçümünün sandığa yansıyıp yansımayacağı tartışılıyor.
Gazeteciliğe 32. Gün’de başladım, çünkü o yıllarda her televizyonu açtığımda bu programın yaptığı haberlerden gözüm kamaşıyordu. İlla ki bu ekibin bir parçası olmak istiyordum. Dahası, haber programcılığı televizyonların gözbebeğiydi.
Sadece ’32. Gün’ değil, ’Arena’, ’Siyaset Meydanı’ ve hatta ’A Takımı’ bile televizyonun en değerli saat diliminde yayınlanır ve çok izlenirdi.
Zamanla o izleyici televizyondan kaçtı, haber programları da gece yarılarına itildi ve sadece birer ’prestij’ unsuru olarak kaldı.
Haber programını nitelikli izleyici izler çünkü; ekran rating’e yenildikçe varoşlaştı, varoşlaşınca da Beyaz Türkler ekrandan kaçtı.
Televizyonlar bugün haber programlarına ’göstermelik’ sahip çıkıyorlar; yöneticilere kalsa ana haberleri bile kaldırırlar.
Şunu demek istiyorum: Haber programlarını imtiyazlı bir azınlık izliyor artık. O azınlıkta da Kemal Kılıçdaroğlu’nun öne çıkması kaçınılmaz. Tıpkı Ege’de olduğu gibi.
Unutmamak gerekir ki Türkiye artık o azınlığın ülkesi değil.
Bence asıl sonuç ’Öyle Bir Zaman Geçer Ki’ gibi her kesimi ekrana çeken bir diziyle ölçülmeli: Bir hafta Kemal Bey, bir hafta Başbakan Erdoğan konuk olsun ve o zaman rakamlara bakalım.
Gerçek Türkiye oradadır.
Oray Eğin/Akşam