''BİR HABERİN NASIL CANINA OKUNUR, BUNU HÜRRİYET BİZE GÖSTERDİ''
'Bir haberin canına nasıl okunur'a örnek olarak, kesip saklanacak haber Hürriyet'te nasıl yayınlandı?
Gece geç saatte Arena’yı izledik. Her cümleyi kaydettik. Açıkça söylenenler kadar, ima yoluyla ifade edilenler vardı. Orgeneral İlker Başbuğ, bazı konularda bilgi verdi. Düşüncesini net olarak ortaya koydukları arasında ’Ordu’ya tek merkezden psikolojik saldırı, hazırlanıp uygulandığı’ vardı.
’TSK Düşmanı Gazete’ye bu aktarımın polislerce yapıldığına inandığını söyledi. Hatta, ’Bu tarafımızdan tespit edildi’ye getirdi. Sonunda ’Böylesi ciddi iddiaların peş peşe servis edilmesi tesadüf mü’ diye sordu. Genelkurmay Başkanı’nın saldırıların hız kesmemesi, askeri istihbaratın tutarlılığının ispatı gibiydi. Şemdinli-Çukurca-Yüksekova Hattı’ndakilerin PKK’nın uyuşturucu hattını yeniden açma gayreti olduğunu herkes öğrendi. Diğer kentler ve Karadeniz’e uzanma gayretleri ortada. Batı’da eylem çabalarını sağır sultan duydu.
***
Org. Başbuğ’un önemle üstünde durduğu Ergenekon yargılama süreciydi. ’Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’a en az askerler kadar üzülüyorum. Tutukluluk süreleri bu kadar uzamamalı’ şeklindeki görüşünü açıkça söyledi. Doğrusu, bu konuda herkesin takıntısının olduğunu sanıyoruz. Örneğin Haberal ve Balbay gibilerin yanı sıra Em. Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in suçsuz olduğuna inananlardanız. Gizli tanığın yalancı olduğu ispatlandı. Buna rağmen Tekin’in tutukluluk halinin devamında ısrarı anlamakta güçlük çekiyoruz.
Öte yandan, özel söyleşinin, malum grubun Amiral Gemisi’nde veriliş şekline şaşırdığımızı söylemeliyiz. ’Bir haberin canına nasıl okunur’a örnek olarak, kesip saklanmalı. Uğur Dündar’ı da kutlamayı unutmuyoruz. Duyulan güveni her zaman ispatlıyor. Son Arena bunlardan sadece biri.
***
’Kafes Eylem Planı’, yıldırım operasyonlarla başlatıldı. Adalet dağıtmakla görevlilerin yazdığı senaryolar, Org. Başbuğ’un işaret ettiği merkezden aynı kökenli medyaya servis yapıldı. ’Sahibinin Sesi’ köşe yazarları her zamanki gibi ellerini karalara bulayıp, makaleler döşediler. Sonuç; önceki gün tahliye edilen üç kişiyle birlikte Kafes’in içi tamamen boşaldı. Biraz geç kalındı ama Silivri’den tahliyelerin de eli kulağında. Gerekçe belli. Ses bantları, dinleme kayıtları, fotokopiler ve yalancı tanıklarla, kimseyi mahkum edemezsiniz.
***
Haber kanallarına bakıyoruz hep aynı yüzler, aynı laflar. ’Çözüm Arayışları’ bazı yabancı isimleri hatırlatıyor. ’Açılım’ dendi mi Pinokyo’yu çağrıştırıyor. ’Çözüm arayışı’nı duyduk mu, Andersen’i anımsıyoruz. En iyisi bunların yerli versiyonlarını deşifre etmek. Örneğin Şamil Tayyar, Prof. Dr. Doğu Ergil vs...
Burhan AYERİ / AKŞAM
’TSK Düşmanı Gazete’ye bu aktarımın polislerce yapıldığına inandığını söyledi. Hatta, ’Bu tarafımızdan tespit edildi’ye getirdi. Sonunda ’Böylesi ciddi iddiaların peş peşe servis edilmesi tesadüf mü’ diye sordu. Genelkurmay Başkanı’nın saldırıların hız kesmemesi, askeri istihbaratın tutarlılığının ispatı gibiydi. Şemdinli-Çukurca-Yüksekova Hattı’ndakilerin PKK’nın uyuşturucu hattını yeniden açma gayreti olduğunu herkes öğrendi. Diğer kentler ve Karadeniz’e uzanma gayretleri ortada. Batı’da eylem çabalarını sağır sultan duydu.
***
Org. Başbuğ’un önemle üstünde durduğu Ergenekon yargılama süreciydi. ’Prof. Dr. Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay’a en az askerler kadar üzülüyorum. Tutukluluk süreleri bu kadar uzamamalı’ şeklindeki görüşünü açıkça söyledi. Doğrusu, bu konuda herkesin takıntısının olduğunu sanıyoruz. Örneğin Haberal ve Balbay gibilerin yanı sıra Em. Yüzbaşı Muzaffer Tekin’in suçsuz olduğuna inananlardanız. Gizli tanığın yalancı olduğu ispatlandı. Buna rağmen Tekin’in tutukluluk halinin devamında ısrarı anlamakta güçlük çekiyoruz.
Öte yandan, özel söyleşinin, malum grubun Amiral Gemisi’nde veriliş şekline şaşırdığımızı söylemeliyiz. ’Bir haberin canına nasıl okunur’a örnek olarak, kesip saklanmalı. Uğur Dündar’ı da kutlamayı unutmuyoruz. Duyulan güveni her zaman ispatlıyor. Son Arena bunlardan sadece biri.
***
’Kafes Eylem Planı’, yıldırım operasyonlarla başlatıldı. Adalet dağıtmakla görevlilerin yazdığı senaryolar, Org. Başbuğ’un işaret ettiği merkezden aynı kökenli medyaya servis yapıldı. ’Sahibinin Sesi’ köşe yazarları her zamanki gibi ellerini karalara bulayıp, makaleler döşediler. Sonuç; önceki gün tahliye edilen üç kişiyle birlikte Kafes’in içi tamamen boşaldı. Biraz geç kalındı ama Silivri’den tahliyelerin de eli kulağında. Gerekçe belli. Ses bantları, dinleme kayıtları, fotokopiler ve yalancı tanıklarla, kimseyi mahkum edemezsiniz.
***
Haber kanallarına bakıyoruz hep aynı yüzler, aynı laflar. ’Çözüm Arayışları’ bazı yabancı isimleri hatırlatıyor. ’Açılım’ dendi mi Pinokyo’yu çağrıştırıyor. ’Çözüm arayışı’nı duyduk mu, Andersen’i anımsıyoruz. En iyisi bunların yerli versiyonlarını deşifre etmek. Örneğin Şamil Tayyar, Prof. Dr. Doğu Ergil vs...
Burhan AYERİ / AKŞAM