"BİR GÜNLÜĞÜNE MECLİSE GİRSEYDİM 'ŞU KADINA HADDİNİ BİLDİRİN' DERDİM!"
Star Gazetesi yazarı Esra Elönü, kime haddini bildirmek için bir günlüğüne mecliste olmak istedi?
Bir günlüğüne Meclis’e girseydim...
Oda TV’nin iklimi, kışları sert ve kuru yazları gevşek ve komplocu havasını Kılıçdaroğlu’na attırmış, biz de salağın kuluçkasına yatan tavuklar gibi saf saf bakıyoruz.
“Meğer ‘oda’nın nemini almaya müsait ne siyasi mideler varmış da haberimiz yokmuş” demeyeceğim çünkü Odasına Girdim Fincan Elinde şarkısına entrikacı güfteler paslayan adamların ahmaklığından zaten haberdarız.
Bir tarafta iklimin sarmal döngüsüne katılıp “CHP’yi çok seviyorum o yüzden sustum” diyen kadının orkestrada adam kaybını görünce şimdi şakımaya başlaması diğer tarafta “Madem bu bilgiler sende, sen açıkla, ben açıklamam” diyen ilkesiz yağız Kılıçdaroğlu.
Madem komplo panzerini sana tutmuş rengarenk şantajlar üretmeye hazır komutan İklim’in planı seni gerdi, neden günlerce Oda mücahitliği yapıp “Bu ülkede basın özgürlüğü kalmamış diyerek onları savunmaya geçiyorsun, anlamış değiliz” diyecek akıllı halkın sayısı odanın duvarını böyle deler işte.
Bu nasıl gazeteciliktir ki kuracağı tuzağın ebatlarını siyasilerden soruyor onlarla görüşüyor ve bu nasıl bir siyasi garabbettir ki Kılıçdaroğlu’nun “Sen planını kendi imkanlarınla yap yavrum” nasihatiyle fişeklenerek önü alınmaz bir gidişata ön ayak oluyor?
BİR YERDEN HATIRLIYORUM
Hoş bir zamanlar hüngürdeyerek güya taciz acizi olduğunu böğüren bir sıkımlık Fadime Şahin macunu bana neyi hatırlatıyorsa iklimine göre tuzak arayan bu kadının ‘kem küm hıg’ korosundan mütevvelit çığırtkanlığı da bana aynı şeyi hatırlatıyor.
Kuş tüyü eksik komplo sofrasının hazımsızı Kılıçdaroğlu, bence bunu sorgulamalı ki bugün “Basın özgürlüğüne beton döküyorlar” diye bağırıp çağırdığı oda hapsini iliklerinde hissetsin.. Belli ki bir tuzak var ve bu tuzak birisini işaret ederek işaret edilmeyeni hedef gösteriyor.
Neyse ben “Odasına girdim teybi elinde” şarkısıyla eğlenmeye devam edeyim. Birileri de “Odasına kapandı, günlerdir ağzına bir lokma almadı” gibi depresif ergen repliklerini Kılıçdaroğlu ile özdeşleştirmeye devam etsin... Bana ne yahu!
***
Geçtiğimiz günlerde Cumhuriyet Halk Partisi’ni bir günlüğüne kısır partisine dönüştüren Ortaçağ’ın ortalama kadın hakkıyla laik mücahideliğe girişen Canan Arıtman’ın siyah çelenk yaptırıp Meclis’te dört döndüğü karelere rastladım. Hanımefendi yaşam hakkı istiyormuş. Biberon sarhoşu bebekler gibi şen haline gülmemek elde değildi, güldüm geçtim...
Bir günlüğüne Meclis’e girseydim masanın üzerine çıkıp “Şu kadına haddini bildirin” demenin dayanılmaz cazibesini bu kadının siyasetine boca ederdim. Hangi kadının hakkını savunuyormuş merak ettim. Eğer bu kadın hak savunuculuğuna soyunduysa ben de kokoreç işine girip içi dışı dürüst lezzet ustalığına soyunacağım... Hımm fena fikir değilmiş... Beyni ve vicdanı örtülü bu kadınlar milletvekilliğinin kaymağını yerken hakikatli örtülüler Meclis’e girip bu kadınlarla aynı karede demokrasi pozu vermesin bence... Onur böyle korunur!
Esra ELÖNÜ / STAR GAZETESİ