"BİR GÖZALTI HİKAYESİ!.." MUHARREM SARIKAYA NASIL ÖĞRENDİ?

Bir gözaltı hikâyesi...

MESLEK hayatımın en sıkıntılı gününü yaşadım. Erken bir saatti...

Başbakan Erdoğan’ı karşılamak için Esenboğa Havaalanı’na giden foto muhabiri arkadaşım Arif Akdoğan aradı.

Eski Adalet Bakanı Seyfi Oktay’ın Ergenekon soruşturması kapsamında gözaltına alındığı yönünde haberlerin, çevresinde konuşulduğunu aktardı.

Polis adliye muhabiri arkadaşlarıma ulaştım; bilgileri yoktu.

Dahili hattan Habertürk TV Müdürümüz Selahattin Bostan’a ulaştığımda yanıtı kısa oldu:

“Bir telefon geldi; teyit edemiyorum... Seyfi Bey’in cep numarası yanıt vermiyor, evinin telefonuna ulaşmaya çalışıyorum...”

Habertürk Gazetesi Parlamento Büro Şefimiz Düzgün Karadaş, Oktay’ın ev telefonunu
bulup çevirdi.

Eski Bakan karşısındaydı.

Ne diyeceğini şaşırdı, “Sayın Bakanım kusura bakmayın; ama sizin Ergenekon davasından gözaltına alındığınız söyleniyordu...” dedi ve donup kaldı.

Belli ki Oktay heyecanlanmış ve bu haberin nereden çıktığını sorgulamaya başlamıştı.
Düzgün’ün çaresizliğini görünce telefonu aldım.

BEŞ DAKİKA SONRA

Oktay ile kısa bir hal hatır sonrası durumu özetledim.

“Böyle bir şey yok, evimdeyim” dedi.

Beş dakika geçmemişti ki televizyondan son dakika geldi:

“Terörle Mücadele ekipleri, şu an Seyfi Oktay’ın evine girdi ve arama yapıyor...”

Bu kez Parlamento Muhabirimiz Saliha Çolak, Oktay’ı ev telefonundan aradı.

Haber doğruydu; Oktay polisin evine yeni geldiğini söylüyordu.

DEMEK Kİ DEĞİŞMEMİŞ

Yaşadıklarım karşısında donakalmıştım.

Bir eski bakanın gözaltına alınacağından basın yine önceden bilgi sahibi olmuştu. Hatta evinde arama yapacak polis gitmeden evi aranacak kişiye, “Gözaltına alındınız mı?” diye sormuştuk.

Sonrasında öğrendik ki, arayan sadece biz değilmişiz, başka meslektaşlarımız da aramış...

Olayın bir de trajikomik tarafı var; Oktay Adalet Bakanlığı döneminde bu yönde olayların bir daha yaşanmaması için hükümetin düşmesi pahasına Ceza Muhakemesi Usulü Kanunu’nun (CMUK) Meclis’ten geçmesi için çabalamıştı.

O gün olmaması için çıkardığı kanunun tam tersi uygulama bugün Oktay’ın başına geldi. Demek ki birçok şey değişememiş...

İSRAİL DUVARIN ÖTESİNDE KALDI

ASLINDA terörü önlemek için dev duvarlar çekmişti.

Böylece terörü öteleyecek, tüm sorunlarını duvarın öte yakasına atıp kurtulacaktı. Öyle olmadı.

İsrail amacı ne olursa olsun, sonuçta sivilleri kurşun sıkıp öldürerek duvarın ardında aslında kendisinin kaldığını gösterdi.

Çünkü gemiyle gitmek isteyenlerde ölenlerde uluslararası kuruluşları harekete geçirmek için çırpınanların çabası da duvarın öte yaka sında bırakılanlar içindi.

Mısır’ın Gazze’ye girişleri yumuşatacağını açıklaması da bu çabaların ilk sonucu olarak geldi.

Gelelim Başbakan Erdoğan’ın dünkü konuşmasına.

İlk kez bir Türk Başbakanı, bir ülke için bu kadar ağır sözler söyledi.

Buda gösteriyorki Ortadoğu’da Türkiye’nin üstlendiği barış için ara buluculuk dönemi bitti.

Görünen o ki bölgede dün yeni bir dönem başladı.

Sonucunun nasıl biteceğini, siyaset ve diplomasinin başarısı gösterecek.

Muharrem Sarıkaya /Habertürk