"BİR GECELİĞİNE MAGAZİNCİLERE TAKILDIK!.." ZAMAN MUHABİRLERİ NELER YAŞADI?
Zamancılar bir geceliğine magazin muhabirleriyle birlikte takıldı. Bakın neler yaşandı.
Zaman, mikrofonu son dönemde çok eleştirilen magazin muhabirlerine tuttu. Magazin muhabirlerinin ne yaşadıklarını tam olarak anlayabilmek için onlarla sahaya çıktı. İşte Zaman'ın magazin izlenimleri...
Bir geceliğine magazincilere takıldık!
Magazin muhabirleri, son günlerin en çok konuşulan isimleri. Oyuncu Timuçin Esen ve Uğur Yücel ile tiyatrocu Levent Kırca'nın başına gelen olayların faturası hep onlara kesildi.
Esen ile magazinciler arasında yaşanan münakaşa karakolda bile bitmedi. Bir haftadır "Magazin gazeteciliği mi, terörü mü?" şeklinde ateşli bir tartışma sürüyor. Biz de magazin muhabirleriyle bir gece geçirdik. Nerelere takılıyorlar, kimden istihbarat alıyorlar, aile hayatları nasıl, alaylılar mı yoksa mektepliler mi sorularına cevap aradık. Timuçin Esen olayının hikâyesini dinledik.
Gece hayatıyla sık sık gündeme gelen bir köşe yazarının Asmalımescit'teki bir lokantada bayan arkadaşıyla yemek yediği istihbaratını alan 14 yıllık magazin muhabiri İbrahim Gugu ile yola koyuluyoruz. Gece, Taksim'in ara sokaklarında ürkütücü bir atmosfer var. Tinercisi, sarhoşu, kemancısı ve çiçekçisi hepsi de bir köşe başını tutmuş. Tinerciler, magazin muhabirlerinden sigara istiyor, kemancı ise küçük bir dinletiden sonra 1 TL koparmanın derdinde.
Biraz sonra ünlü köşe yazarı, arkadaşıyla birlikte lokantadan çıkıyor, kapıda bekleyen taksiye atlıyor. Magazin muhabirleri görüntü alıyor ama soruları yanıtsız kalıyor. Sonra muhabir İbrahim Gugu'ya bir telefon daha geliyor. Telefondaki ses, kısa bir süre önce boşanan bir şarkıcının Nişantaşı'nda bir bara uğradığını söylüyor. Gece muhabirleri tam kadro barın önüne gidiyor. Dışarısı bir hayli soğuk. Yedi sekiz kişilik bir arkadaş grubuyla bardan çıkan şarkıcı, muhabirlerin hiçbir sorusunu cevaplamıyor. Yürüyerek gözden kayboluyor.
Magazin muhabirleri, son günlerin en çok konuşulan isimleri. Oyuncu Timuçin Esen ve Uğur Yücel ile tiyatrocu Levent Kırca'nın başına gelen olayların faturası hep magazin muhabirlerine kesildi. Timuçin Esen ve arkadaşları, bir gece kulübü çıkışında muhabirlerle sözlü bir münakaşa içerisine girdi. Daha sonra kavga çıktı. Oyuncu ve arkadaşları önce karakola, daha sonra hastaneye götürüldü. Bu olay gazetelere 'magazin terörü' olarak yansıdı. Sanatçısı, şarkıcısı, oyuncusu Esen'e yapılanları kınadı. "Magazin muhabirlerine cezasını halk verecek." dendi.
Kısa bir zamanda meydana gelen bu üç tatsız olay, 'Seviyeli magazin nasıl yapılır?' sorusunu gündeme getirdi. Bu sorunun cevabını aramak için magazin muhabirleriyle bir gece geçirdik. Nerelere takılıyorlar, kimden istihbarat alıyorlar, aile hayatları nasıl, alaylılar mı yoksa mektepliler mi sorularına cevap aradık. Teoman ve Pascal Nouma'dan yumruk yiyen muhabirlerle konuştuk.
Gece muhabirleri, akşamüzeri uyanıyor, gazetesine gidip gündem defterine göz atıyor. Günlük rutin işleri takip ettikten sonra ünlülerin, peşine düşüyor. Bütün bir gece boyunca sanatçı ve oyuncuları kovalıyor. Bebek, Nişantaşı, Taksim, Cihangir, Tarabya, Sarıyer ve Rumelikavağı, muhabirlerin haber kovaladığı semtlerin başında geliyor. Caddebostan ve Fenerbahçe'den ise genelde özel haberler çıkıyor. Mektepli muhabirler, Bebek parkının karşısında küçük bir kafeye takılıyor. Alaylılar ise Ulus'ta bir kahvehanede toplanıyor. Aralarında içten içe bir rekabet var. Muhabirlerin arasında alaylıların sayısı epey fazla. Lise mezunu olan da var, üniversite mezunu da.
Kanaltürk muhabiri İbrahim Gugu, "Bu meslekte kendini muhafaza etmek çok zor. Çünkü çok renkli bir dünya var önünüzde. Sanatçıyı son model arabasıyla görüp onun hayatına özenebiliyorsunuz. İyi bir aile terbiyesi almadıysanız kültür şoku yaşıyorsunuz. Bu mesleği iki yıl yapıp sonra çok farklı bir dünyaya adım atan, kendini kaybeden çok sayıda arkadaşımız var maalesef." diyor. Bazen bir çiçekçi, bazen bir gece kulübü sahibi magazin muhabirlerine özel haber konuları söylüyor. Birbirlerine karşı kin besleyen sanatçılar da rakiplerinin uygunsuz hallerini muhabire bildirebiliyor. Kimin sanatçılarla arası iyiyse onun maaşı artıyor. Polis tarafından dövülmek ve tinerci tacizine uğramak, onlar için sıradan bir durum.
"Üç ay haberlerini yapmazsak müdürlerimizi arayıp şikayet ediyorlar"
Magazin muhabirleriyle ilgili, "Polisle işbirliği yapıyorlar, eğitimsizler, soru sormasını bilmiyorlar, çok salaş giyiniyorlar, sanatçıların uygunsuz fotoğraflarını çekip şantaj yapıyorlar" şeklinde çok sayıda iddia var. Aslında bu iddiaların hepsini birden doğru kabul etmek ya da hepsini birden yok saymak doğru değil. Türkiye'deki magazin dünyasını, yapılan seviyesiz haberleri ve gündeme gelen son üzücü olayları anlamak için muhabirlerin hayatını yakından bilmek gerekiyor. Onlar da aralarında çürük elmaların olduğunu kabul ediyor. Magazindeki yozlaşmanın tek bir nedeni yok. Muhabirlere göre, 10 yıl önce aklıselim sanatçılar vardı. Şimdi ise reyting rekorları kıran dizilerle birlikte günlük yıldızlar türedi.
Takvim Gazetesi'nde magazin muhabirliği yapan Halil Çilingir, Timuçin Esen olayını da bu duruma bağlıyor. Kameraların çektiği ham görüntülerdeki Esen'in gazetecilere saldırdığı kareleri hatırlatıyor. Uğur Yücel ve Levent Kırca olayında ise gazeteci arkadaşlarını savunuyor. Çilingir, "Uğur Yücel, bar çıkışında rögar kapağına takılıp düştü. Bunda bizim ne suçumuz var? Yerden kaldıran bizdik. Levent Kırca ise kendisini böcekle dinlediğimizi iddia ediyor. Bu, bir kere mümkün değil. Biz ajan değiliz, muhabiriz." şeklinde konuşuyor. Çilingir, bazı sanatçıların, "Magazin gazetecilerini protesto edelim" sözlerine çok alınmış. Çilingir, "Bizi galalara, açılışlara ve film gösterimlerine çağırırken 'sayın basın mensubu' diyorlar. Açılıştan sonra sanatçıyı uygunsuz bir şekilde yakalıyorsun ve yarım saat önceki sanatçı bize 'şerefsiz' diye bağırıyor. Madem bizi protesto etmek istiyorlarsa biz de onlar hakkında haber yapmayız. Ama daha sonra müdürlerimizi arayıp, 'Senin elemanı hiç görmüyorum, benim haberimi yapmıyor.' demesinler." şeklinde dert yanıyor.
Yönetmenler, akrabalarını işe alıyor
Muhabirlere göre, magazin dünyasındaki seviyesizliğin bir nedeni de dış yapım şirketleri. Programı daha ucuza mal edebilmek isteyen şirketler, sigortasız ve düşük maaşlı magazin muhabirleri çalıştırıyor. Televizyon ve gazetelerin kendi bünyelerinde çalışan muhabirler ortalama 1500 TL maaş alırken, dış yapımlarda çalışan gençlere 750 TL ödeniyor. Ellerine bir kamera ya da fotoğraf makinesi veriyorlar ve sahaya çıkartıyorlar. Deneyimli muhabirler, bu duruma çok kızıyor. Muhabir İbrahim Şahin, "18 yaşında çocuğun eline mikrofon veriyorlar. Mikrofonu alan çocuğun benlik duygusuyla içi kabarıyor. O masum çocuk, bir canavara dönüşüyor." diyor.
Sayit Durmaz (Akşam), İbrahim Şahin (Milliyet), Halil Çilingir (Takvim), Serhat Öztürk (Fox TV)
Üçüncü üniversitemi bitiriyorum, bizi hor görmesinler
İbrahim Şahin: İstanbul tam bir kurt kapanı. Beyoğlu ise geceleri ayrı bir dünya. Çalışma şartlarımız çok zor. Ben bu işi ekmek parası için yapıyorum. Bizi hor görüp "bunlar lise mezunu" diyenler var. Ben üçüncü üniversitemi bitirmek üzereyim.
Oğlum 6 yaşına kadar beni tanıyamadı
Sayit Durmaz: Şimdiye kadar onlarca kez dayak yedim. Pascal Nouma 2000 yılında bana bir yumruk attı ve bayıldım. Çoğu zaman can güvenliğimiz yok. Bazen silahlı çatışmaların arasında bile kalıyoruz. Muhabirler arasında her türlü insan var. İçki içeni de var, namaz kılanı da. Gece çalıştığım için oğlum 6 yaşına kadar beni tanımadı.
Kim ne dedi?
Oktay Kaynarca: "Şiddete karşı şiddet, ben üç dört yıldır bunu söylemek istiyorum. Bunun karşılığı şiddet ise biz de şiddet göstereceğiz. Sokaktaki insanlar magazincilere haddini bildirecek."
Okan Bayülgen: "Paparazzilik gazetecilik değil. Artık bizim ülkemizde de paparazzi ile gazeteci ayrımına gidilsin. "
Halil Ergün: "Ben magazin muhabirlerinde suç bulmuyorum. Onlardan öyle işler isteyen müdürleri hatalı."
Hande Ataizi: "Saçma sapan provoke edici sorular soruyorlar. Ne zaman Beyoğlu'na gitsem gazetecilerle yürümek zorunda kalıyor ve bundan rahatsız oluyorum."
Levent Kırca: "Olay çıkarmak istiyorlar, çünkü dünyanın her yerinde magazine düşen sanatçı izleniyor."
Ozan Güven: "Timuçin Esen olayından sonra birkaç arkadaş basına röportaj vermeme kararı aldık."
Neco: "Paparazziler medyanın içerisinde değiller. Onlar mikrobik sentez olarak yaşıyor."
BÜNYAMİN KÖSELİ / www.zaman.com.tr