Bir dönemin ünlü TV yıldızı Çetin Çiftçioğlu: 10 yıldır işsizim

Yıllar önce yaptığı şakalarla adından söz ettiren Çetin Çiftçioğlu, 10 yıldır işsiz olduğunu söyledi.

Yaptığı şakalarla 7'den 70'e herkesi güldüren Çetin Çiftçioğlu, nam-ı diğer Şakacı, şimdilerde kameralardan uzak bir hayat sürüyor. 10 yıldır işsiz olduğunu belirten Çiftçioğlu, Günaydın''a konuştu.

- Bir gün bir kavşakta 'Ne yapmalıyım?' diye düşünürken televizyonculuğa karar verdim.
Bu kararı vermek için bir 40 sene geçirmişim. Nereden başlamam gerektiğini düşündüm.
Benim yüzüme kimse bakmazdı, televizyoncu değilim çünkü. Bir proje buldum. Aldım götürdüm kanalın birine, başka bir projede sunucu oldum fakat sekiz hafta sonra kovuldum. Yaptığım projemi Levent Altınay'a götürdüm, "Senin şakalarla aran nasıl" diye sordu, "Güldürmeyi severim" dedim. 10 tane şaka yazdım, 'Şakamatik' başladı, sonra 'Şakacı' devreye girdi. Üç sene acayip bir zirve yaptık. Samimiydik, güncel şakalar yapıyorduk ve hiçbir şey kurgu değildi.

'AMERİKA'YA GİDEMEDİM'

- Bir gün Müslüm Baba'yı şakalıyorum. Ben darbukacıyım, orkestra ve sunucular anlaşmalı. Ben darbuka çalarken Müslüm Baba tam şarkıya girecek, hata yaptım. Şöyle dönüp baktı "Ne oluyoruz?" dedi. Hemen açıkladılar: "Darbukacının eşi doğum yapmış, yan stüdyodan birini ayarladık." "Öyle mi, tamam o zaman bi daha girelim şarkıya" dedi.Bir daha girdik yine mort, bir daha girdik yine mort. Dört kez aynı şarkıda hata yaptım, dört kere de şans verdi. Sonrasında "Müslüm Bey, aslında biz size bir şaka yaptık" diyerek gerçeği söyledim. Şöyle bir baktı, güldü, "Aslında onun el sallaması lazım, ben onu şakaladım" dedi ve orada bitirdik.

- Geçmişte müzikle de ilgilendim.İlkokuldayken ay sonu müsamereleri yapılacaktı, ben de o esnada yetiştirme yurdunda kalıyordum. Bu arada beni ailem vermedi oraya, kendi isteğimle gittim. Sahneye ilk kez 10 yaşımda o müsamerede çıktım. Sonra bando takımındaydım.
Askerliğimi yapmak için Balıkesir'e gittiğimde direkt orduevine gittim. Davulcuyum ya belki bana ihtiyaçları vardır diye düşündüm."Bateristim" deyince yakamdan tuttukları gibi içeri soktular beni, davulcuları varmış da biraz tıraşmış. Hemen bana orkestra gömleği giydirdiler, sahneye çıktım. Generaller, albaylar karşımda oturuyor, ben davul çalıyorum. Oradan sonra Erol Büyükburç ile çalıştım. Sonra "Bu ülkeden bana artık iş çıkmaz" dedim, bir gemici cüzdanı çıkardım gemide çalışmak için. Gemiyle Amerika'ya gidiyordum ama gemiyi Büyükdere'de çevirdiler. Amerika'ya giderken Kıbrıs'ta buldum kendimi.Kıbrıs'ta gemiden indim.
Bir sene de orada kaldım, sonra 'Şakacı' olayı başladı.

'3 YAŞINDA BABAM ÖLDÜ'

- Hayat bana da büyük şakalar yaptı. Bunların içinde mutsuzluklar, kederler var.Bir insanların görmek istediği Şakacı var, bir de o Şakacı'nın altındaki Çetin Çiftçioğlu var.Ama çocukluğumdan bu döneme gelirsem, hüzün çıkar içerisinden, şaka, mutluluk çıkmaz

- 3 yaşında babamı kaybettim. Cenaze için Zonguldak'tan kalkan vapurla İstanbul'a geldim.
Anneme "Bekle beni burada' deyip çantalarımızı almak için gemiye döndüğümde Yeni Cami tarafına doğru yürümeye başlamıştım.Çok iyi hatırlıyorum, şaşkındım.İlk defa o kadar büyük bir cami görmüştüm. Kırmızı bir mont vardı üstümde, babam doğum günümde almış, o yüzden en sevdiğim renk kırmızıdır.

Şimdi Yeni Cami yerinde duruyor, köprüler aynı, oradan yürürken annemi düşünüyorum...
Millet beni yakalayınca 'Şakacı, naber?' diyor. Bir içinde yaşadığına bak, bir de dışarıda olana. 3 yaşında kaybolduğum Galata Köprüsü'nü, 40 yaşında bir şakada sattım.

- Hayatın bana yaptığı en acımasız şaka şu; 10 senedir işsizim. Ya ilahi bir cezaya uğradım ya da başka bir neden var benim bilmediğim. Halkın gündemindeyim fakat ekranlarda değilim. Halk da bana "Çok özledik sizi" diyor. Benim şakacı misyonum daha bitmedi, televizyonda bir hakkım daha var. 10 yıldır iş vermiyorlar bana. Hayatın bana yaptığı bir şaka mı bu? Öyleyse ne zaman açıklayacaksınız şaka olduğunu; bu şaka uzun sürdü.
Cumhurbaşkanı Erdoğan'la da karşılaştık bir gün; oturduk, konuştuk. "Görmüyorum seni" dedi, "İşsizim" dedim. "Şaka yapıyorsun" dedi.

CEZAEVLERİNE GİDİP MAHKUMLARA MORAL VERMEK İSTERİM

- Bana 'Şırnak'ta iş var, gider misin?' desen giderim; dil, din, ırk ayırmadan mesleğimi yapıyorum. Ama dönüşler sıfır, hiç istek yok. Benim de hevesim gitti, mesleğime karşı değil ama onlara karşı gitti. Ben belediyeden yardım istemiyorum ki, mesleğimi icraat etmek istiyorum. Mesela işimi cezaevlerinde yapmak istiyorum; insanlara moral günleri yapalım, hapishane hapishane dolaşayım. Hem insani görevimi yapmış olurum, hem de çorbam çıkar.
- Allah'tan umudum var, ikinci yarıya çıkmaya hazırlanıyorum. Arabamı çıkaramıyorum çünkü vergi dairesi haciz koymuş, çıkarsam bağlarlar. Ben bunları acındırmak için söylemiyorum, sadece hakkım olan ikinci yarıyı istiyorum. Vaktini bilmiyorum ama televizyonda bir şansım daha olduğunu biliyorum, bence bu şaka bir an önce bitsin.

DELİK AYAKKABIYLA GÖRÜŞMEYE GİTTİM

- Yıllar önce Star TV'ye görüşmeye giderken ayakkabımın altı delikti, su girmesin, daha çok yırtılmasın diye muşamba bağlıyordum. Koridorlarında yürürken ayaklarımı kaldırmazdım belli olmasın diye. Ama o günleri de yaşadığım için çok mutluyum.