"BİR ARKADAŞINIZ DİYOR Kİ!.. " EKREM DUMANLI İSİM VERMEDEN ERTUĞRUL ÖZKÖK'E YAZDI!..
Pazartesi günleri köşesini medya analizlerine ayıran Ekrem Dumanlı bugünkü analizinde isim vermeden Ertuğrul Özkök'ü yazmış.
'Bir arkadaşınız' diyor ki
Kesin kanaate vardım ki 'Karşı mahalle'nin asabı gerçekten bozuk. Toplumsal değişim trenini kaçırma telaşı içinde kendilerinden hiç de beklenmeyen şeyler yapıyorlar. Yakışıyor mu? Hayır! Ancak bu sevimsiz durumun farkındalar mı; onu da bilemiyorum. Çünkü bazen bir şeyi önce kurguluyorlar; sonra o kurgu gerçekmiş gibi bazı hükümler veriyorlar; daha da ötesi o mevhum tespitin üzerine sizden bir de özür bekliyorlar. E canım kardeşim, önermenin ta ilk cümlesi çürük olunca ona dayalı her şey çöküp gidiyor; görmüyor musunuz?
Geçenlerde böyle bir yazı okudum. Üzüldüm. Şöyle deniyor o yazıda: 'Bir arkadaşımız gazetesinde 'müthiş' bir senaryo yayınlamıştı. O melun planın medya ayağı... Altına da bizim gazetelerimizde çıkan bazı haberleri koyup, bu haberlerin o plan dahilinde hazırlandığını söylemiş, bizleri teşhir etmişti.' Neresini düzelteyim ki! Bu kısacık alıntıda bile o kadar çok bilgi hatası var ki! Ama hızını alamamış 'Sonra bir başka arkadaşımız da..' diyerek devam ediyor. O da yetmiyor, güya birçok köşe yazarı da 'Bunları neden içeri almıyorsunuz?' demişmiş...
Böyle durumlarda insanın kanı donuyor. Ayıp demekten başka bir şey gelmiyor elimden. Çünkü konuya mesnet yaptığınız haberi ya okumamışsınız ya da anlamamışsınız. Haberin başlığı bir soru cümlesine dayanıyor. Aynen şöyle: 'Haberler tuzak kokuyor: Yoksa eylem planı devrede miydi?' Sonra da eylem planında yer alan bazı maddelerle bazı haberler arasındaki büyük benzerlik sergileniyordu. Bu yapılırken o kadar beyefendice davranılıyordu ki kullanılan hiçbir kupürde hiçbir gazetenin logosuna yer verilmemişti. Hatta haberlerin hangi gazetede yer aldığı bile yazılmamıştı. Bu kadar kibar davranan bir gazeteye 'Bizi hedef gösteriyorlar' manasına gelecek laflar edip sonra çaktırmadan bizi hedef göstermek 'arkadaşlığa' yakışır mı?
Bizim sorduğumuz soru gayet basit: 'AK Parti ve Gülen'i bitirme planı'nda geçen eylem maddeleri ile o günkü gazetede örnek olarak sıraladığımız haberler arasındaki büyük bir benzerlik görülmekte; bu ne anlama geliyor? Bunu sormaya hakkımız yok mu? Benzerlik o kadar büyük ki özetlemek zorunda kaldığımız halde verdiğimiz örnek yaklaşık 50 haberden oluşuyor. Bu bir tesadüf mü?
'Bir arkadaşınız' der ki: Güzel ağabeyciğim, bir kere, bu yazı size hiç yakışmamış. Bizi resmen 'dokunulmazlar' ilan edip hedef göstermenin de bir anlamı yok. Sanırım yılların tecrübesi de size şöyle der: Bir yazmadan kırk düşünmek gerekiyor. Hem yazarken öfkelenmemek, sağa sola savrulmamak şart. Medya âleminde zaten 'arkadaş' diyebileceğimiz bir avuç insandan ibaret. Üstelik toplum biz medya yöneticilerinden sorumluluk ve olgunluk bekliyor; kurguladığımız bazı olaylardan hareketle 'arkadaş' kaybetmeyi değil...