Yoldaşlarım, bugün ne bir şarkı, ne bir şiir…
Dümdüz, bir girişle, yazıyla karşınızdayım.
Çünkü bugün, Türkiye Cumhuriyeti Devleti için önemli ve asla unutulmaması gereken bir gün.
Devletin canına kastedenlerin millet tarafından derdest edilip, milli iradenin tokadını yedikleri bir gün.
Öncelikle şehitlerimizin ruhu şad olsun.
Allah hepsine gani gani rahmet eylesin.
Şimdi diyeceksiniz ki bre Keskin Kalem, 15 Temmuz darbe girişiminin yıldönümünde niye klavyenin başına geçtin?
Kesin bir nedeni vardır.
Var, olmaz mı?
Bugünkü yazımı MHP lideri Devlet Bahçeli ve onun çok önemli sözlerine ayıracağım yoldaşlar.
Yazıyı okudukça nedenini daha iyi anlarsınız.
Öncelikle bir kişisel görüşümün altını çizeyim.
Biliyorsunuz sırdaşlar, rengimi çok belli etmemek için gazetecilik geçmişime çok değinmiyorum.
Ancak bugün bir istisna yapacağım.
Bahçeli benim gazetecilik kariyerimde birebir takip ederken, hep çok ilgimi çeken bir siyasi figür oldu.
Hepimizin malumu, MHP lideri sert mizacıyla tanınır.
Meclis kürsüsünden verdiği sert mesajlarla gündem olur.
Bazı açıklamaları anlaşılması zor olsa ve internette viral olsa da, ne demek istediğini yakın çevresi çok iyi bilir.
Bahçeli’yle ilgili dikkatimi çeken hep, kendisini takip eden gazetecilere karşı nezaketiydi.
O nezaketten nasiplenmiş biri olarak, hep kürsüdeki sert Bahçeli’nin ardından onun bu nazik tarafını gördükçe şaşırırdım.
Verdiği mesajların alt metnini okumayı bilenlere de hep ayrı bir ilgi gösterirdi.
Bence yine önemli bir alt metin vakasıyla karşı karşıyayız yoldaşlar.
O nedenle bu kısa hikayeyi anlattım.
Ben de o alt metni anladığım kadarıyla, bu önemli günde aktarmaya çalışacağım sizlere sırdaşlar.
Bahçeli 15 Temmuz arefesinde, devlet ve millet için çok kritik bir meselenin altını çizdi.
Salı günü Meclis kürsüsünde dedi? Hatırlayalım…
“Hâlâ FETÖ'nün kripto damarının siyaset, bürokrasi, eğitim, ekonomi, medya ve diğer alanlarda dip dalga halinde faaliyet içinde olduğunu bilmeyen, duymayan, görmeyen kalmadı”
Aynen öyle…
Herkes biliyor… Duyuyor… Konuşuyor…
Amma kimse bir şey yapmıyor.
Ben müsaadenizle meselenin medya kısmına değineceğim.
Keskin kulaklarıma gelenlere göre, Bahçeli’nin kripto FETÖ meselesinde özellikle önem verdiği alanlardan biri medya.
Muhalif ve kendini merkez medya olarak niteleyen, bazı yayın kuruluşları da özellikle radarında.
İsmini şimdi vermeyeceğim bir yayın grubuyla, MHP’nin uzun süredir yaşadığı gerilim çok konuşuldu.
Bahçeli’nin yaptığı bu çıkışın unsurlarından birinin de bu grup olduğunu söylemek yanlış olmaz.
Tarafsızlık, muhaliflik ya da iktidara yakınmış maskesi takan bu kriptoların, en çok da medyadaki tarafsızlık ilkesine zarar verdiği görüşü hakim.
Bahçeli’nin ifadelerinin şifrelerini aslında Türkgün gazetesi yazarı olan ve Bahçeli’ye çok yakın bir isim olan Yıldıray Çiçek’in şu yazısından anlamak mümkün:
https://www.turkgun.com/kripto-damar-uyarisi
Şu cümlelerin özellikle altını kalınnnnn kalınnnnn çizmekte fayda var sırdaşlar:
‘’15 Temmuz’da iyot gibi açığa çıkanlar olduğu gibi, bir de perde gerisinde garantisini alıp ortaya çıkacak olanlar vardı yahut görevi yine kripto olan… Asıl üzerinde yoğunlaşılması gereken o kişilerdir. “Mehmet elma çaldı hırsız. Ahmet elma çaldı hırsız değil. Niye? Çünkü Ahmet benim arkadaşım” mantığıyla FETÖ ve terör örgütleriyle mücadele olmaz. Herkes bulunduğu yerde sağına-soluna baksın belki “Benim arkadaşım” diye sahiplendiği, koruduğu FETÖ’cüleri görecektir.’’
Çiçek’in yazısındaki şu kelimeleri de büyük harfle yazma ihtiyacı hissediyorum:
‘’15 TEMMUZ ŞEHİTLERİNİN RUHUNU İNCİTMEMEK, GAZİLERİNİ ÜZMEKEK İÇİN FETÖ BORSASINDAN BESLENENLERİN ÇARKI KIRILMALI VE KARARLI MÜCADELE YAPILMALIDIR.’’
Çiçek’in yazısından yola çıkılarak, sorulması gereken ağır sorular var:
Medyada hangi yöneticiler FETÖ’nün maşasıyken paçayı bir şekilde kurtardı?
Hangi gazeteciler FETÖ kumpaslarının meşalesini taşıdı, şimdi de hiçbir şey olmamış gibi aramızda dolaşıyor?
Kim bu FETÖ borsası müdavimleri?
Yoldaşlarım uzun lafın kısası…
Keskin kulaklarıma gelen bilgilere göre, önümüzdeki haftalar ve aylarda, bu meselenin daha da alevleneceği, özellikle medyaya yuvalanan kriptoların yavaş yavaş su yüzüne çıkarılacağı, dahası ifşa edileceği bir sürece şahitlik edeceğiz.
MHP’nin bu çıkışının pek çok kesimde de panik yarattığı yine bana gelen bilgiler arasında.
Bu kripto FETÖ’cü meselesi daha çok su kaldıracak gibi görünüyor…
Hep birlikte takip edeceğiz…