BİLİM SOHBETİ BÖYLE Mİ YAPILIR ABİLER?

Murat Bardakçı ve Erhan Afyoncu'nun Tarihin Arka Odası'nda Virginia Woolf hakkında yaptıkları yorumlar, Telesiyej yazarını isyan ettirdi.

Bilim sohbeti böyle mi yapılır abiler

Tarih, 12 haziran gecesi Tarihin Arka Odası’nda dünyanın en büyük yazarlarından biri için şu tesbiti yaptı:

“Virginia Woolf’u okumak zaman kaybıdır.”

Tarihin bu tesbitine vesile olan bu mühim saptamayı tarihçi addedilen Murat Bardakçı yaptı.

Tarih, bir tesbit daha yaptı aynı gece: Virginia Woolf, bir intihar beceriksiziymiş. Çünkü hayatında birkaç kez teşebbüste bulunmuş, –sonuncusu hariç- başarılı olmamış.

Bu da, Murat Bardakçı’nın bir açıklamasıydı yine.

Pelin Batu’nun, Virginia Woolf’un bir feminist olduğunu söylemesi üzerine gelişen sohbette –aslında tartışmada ve susturmacada-, Bardakçı; “İntihar etmeyi bile beceremiyorlar” diyerek feministlere de bir gönderme yaptı aynı zamanda.

Tarihin Arka Odası’nda, programın demirbaşlarından akademisyen tarihçi Erhan Afyoncu, feminizm konusunda hızını alamayıp; “Ben de eşit olmak istiyorum” diye insanın nereye oturtacağını bilemeyeceği kendinden menkul mühim bir laf etti. Ustası Murat Bardakçı da, “Evet, erkekler eşit olmak istiyoruz,” diye Afyoncu’yu onayladı.

Murat Bardakçı, ayrıca o gece müteaddit defalar feminist kadınların çirkin, hatta olağanüstü çirkin olduklarını ima ederek, tarihe bir mühim kayıt daha düştü.

Bu kültür yuvası programdaki nadide sohbetlerin mini minnacık bir bölümü böyle akıp gitti işte.

Murat Bardakçı, öyle bir tonlamayla “Virginia Woolf’u okumadım gerçi” dedi ki; okumuş da mı –ama yeteri kadar değil- fikrini söylüyor; yoksa okumadan, sırf Virginia Woolf bir kadın yazar ve feminist olduğu için mi, “okumaya değmez” diyor muallakta.. zaten o da öyle bir izlenim yaratmak istiyor. Biri çıksa okumamışsın ne konuşuyorsun dese; hemen aksini söyleyebilecek durumda olabilmek için...

Bu ne yavu?

Bunlar ne gıllıgışlı işler?

Tarih programında Virginia Woolf’u ne konuşursunuz? Konuşacaksanız, neden doğru dürüst edebiyatını eleştirecek, üzerine akıl yürütecek kadar okumazsınız.. yok okumak istemiyorsanız, bilmediğiniz hususlarda ne fikir yürütürsünüz?

Tarihin Arka Odası, bir tv programı; ne bir özel muhabbet, ne akademik bir muhabbet, ne de bir kulüp muhabbeti bu; karşınızda büyük bir televizyon seyirci kitlesi var. Ağzınızdan çıkan her sözcük dikkate alınıyor, her ifadenin tartışmasız kabul edilebilirliği var. Seyirci, karşısında bir uzman ve akademisyen olduğunu düşünüyor.

Bilim sohbeti böyle mi yapılır abiler?

Odanın içinde de olsa, arkasında da olsa, sohbetli de olsa, ispatlı da olsa, olgusal da olsa, dedikodusal da olsa!

Telesiyej/Taraf