Bilim Kurulu üyesi uyardı: Salgın sonbaharda artabilir
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi Prof. Dr. Yeşim Taşova, havaların ısınmasıyla birlikte Koronavirüs salgınıyla mücadelede rehavete kapılınmaması gerektiğini, salgınların sonbaharda tekrar artabileceğini söyledi.
Sağlık Bakanlığı Bilim Kurulu Üyesi ve Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Enfeksiyon Hastalıkları Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Yeşim Taşova, havaların ısınmasıyla birlikte Koronavirüs salgınıyla mücadelede rehavete kapılınmaması gerektiğini, salgınların sonbaharda tekrar artabileceğini söyledi.
Taşova, “Ramazan Bayramı’nda alışkanlıklarımız anne-babaların elini öpmek. ‘Elimi yıkadım, maskemi taktım öptüm’ derken, riskli grubu tehlikeye atabilme şansımız oluyor. O yüzden hazır güzel bir şekilde engellemişken biraz daha sıkı tedbirler hatırlatılmalı” uyarısında bulundu.
Alınan tedbirler nedeniyle belirgin şekilde düşen vaka sayılarının sevindirici olduğunu kaydeden Prof. Dr. Yeşim Taşova, “Ancak bu azalmanın da rehavet getirmemesi gerek. Güzel havalarla birlikte korunmaya devam etmemiz lazım. Ülkemizde hastaların temas ettiklerini yüzde 99 oranında bulabiliyoruz. Günümüzde bu azalma devam edecek ama bu mikroorganizmanın ortadan kalktığı anlamına gelmiyor. Biraz uykuya çekiliyor diyebiliriz. Yüzde 40’ın üzerinde bağıl nem olması bunlara yardımcı faktör olarak görülebilir. Haziran-Temmuz aylarında daha az göreceğiz ama sonbaharda, belki daha fazla vaka çıkacak. O yüzden kulağımız her zaman aşı çalışmalarında olmalı. Aşı ortaya çıkınca rahatlayacağız” diye konuştu.
"Aşının tamamlanması 24 ayı bulabilir"
Virüste ikinci dalganın ortaya çıkmaması için hijyen ve sosyal mesafe kurallarının uygulanmaya devam edilmesi gerektiğine vurgu yapan Prof. Dr. Taşova, hastaların yüzde 5’inin çok ağır şekilde yoğun bakımda tedavi gördüğünü, yüzde 10-15’inin ise orta derecede zatürre aşamasında hastalığı geçirdiklerini kaydetti.
Taşova, virüs nedeniyle böbrek, karaciğer, damarların yanı sıra akciğerdeki hasarın uzun süre takip edilmesi gerektiğine dikkat çekerek, uzun süreli takip için özel bir merkez kurma aşamasında olduklarını anlattı. Aşı çalışmalarının da birçok kontrol listesi ve deneyler nedeniyle 24 ayı bulan bir zamanda tamamlanabileceğini aktaran Taşova, dünyadaki 70 çalışmadan 4’ünün önemli aşamada olduğunu söyledi. Taşova, normalleşmenin de aşı çalışmalarına bağlı olduğunu ancak eskisi gibi bir normalleşmeden söz edilemeyeceğini dile getirdi. Taşova, vakalardaki araştırmalar nedeniyle bulgu çeşitliliğinin arttığını, sadece ateş ve öksürük değil, ishalle seyreden vakaların da bulunduğunu belirtti.
SARS, MERS, kuş gribinde olduğu gibi yeni tip Koronavirüs'ten de ders çıkarılması gerektiğini aktaran Prof. Dr. Yeşim Taşova, bu virüsün önceki Koronavirüs çeşitleri gibi seyrettiğini ancak mutasyon da geçirebileceğini dile getirerek, Ramazan Bayramı'nda alınması gereken önlemleri şöyle sıraladı:
“Ramazan bayramı ile ilgili Bilim Kurulu üyesi olarak değil de kişisel olarak yorumda bulunabilirim. Bu düzenlemeler her bölgenin kendi alışkanlıklarına göre yapılmalı. Çin’deki, ABD’deki düzenlemelere veya bizdeki alışkanlıklara göre oralarda düzenlemeler yapmak anlamsız olur. Bayramlarda anne babalara gittiğinizde el öpmeyince sıkıntı çıkıyor. Hadi ‘Maskeli öptüm, elimi yıkadım’ derken riskli grubu da tehlikeye atabilme şansımız oluyor. O yüzden hazır güzel engellemişken, bir sıkımlık daha. Biraz daha sıkı tedbirler alınmalı. Belki sokağa çıkma yasağı olmaz ama şehirlerarası seyahat engellenmeli veya belli saatler arası kısıtlanmalı. Bunun dışında 65 yaş üstünü ve 20 yaş altını da biraz rahatlatmamız ancak dikkatli gitmemiz lazım.”