BİLET PARANIZIN KIYMETİNİ BİLİN, BU YORUMLARI OKUMADAN SİNEMAYA GİTMEYİN!

Haftanın Filmleri: Bu hafta gösterime giren yeni film sayısı 5… Haftanın tek yerli yapımı ise 48. Antalya Altın Portakal Film festivalinde “En iyi ilk Film” ödülünü alan Zenne… Yapılan büyük PR hamlelerine rağmen gişe akıbeti şimdilik belli değil. Ben de Medyaradar’da bu haftadan itibaren, sinemaya gitmek isteyen okurlarımız için yol gösterici tarifler hazırlayıp paylaşacağım. İyi okumalar…

Zenne / 49 Salonda Kopya ile Gösterime Girdi



Ülkemizin hala kanayan yaralarından biri olan cinsel kimliğini açıklama, özgürce yaşama ve yaşayamama temalarına odaklanan film, ’erkek olmak’ ile bir tutulan askerlik tabusuna parmak basıyor. 3 sene önce bir cinayete kurban giden Ahmet Yıldız’ın yakın arkadaşları olan M.Caner Alper ve Mehmet Binay tarafından yönetilen yapımın başrollerini Kerem Can (Can), Erkan Avcı (Ahmet) ve Giovanni Arvaneh (Daniel) paylaşıyor.

Türkiye’nin ilk eşcinsel filmi olarak lanse edilen Zenne, hayatını marjinal klüplerde dansederek sürdüren, asker kaçağı Can ve onunla başlarda zoraki de olsa sıkı bir dostluk kuran kendisi gibi gay olan Ahmet’in öyküsüne odaklanıyor ama bu odaklanma hali biraz sıkıntılı… Bir çok yama ile kaplanmış hikayenin çok sağlam bir omurgası olmadığını düşünüyorum ama Zenne oyunculuklar ve sanat yönetimi açısından iddialı bir iş ve seyirciyi hipnotize edip kendisini finale kadar izletmeyi başarıyor. Cinsel tercihlerle ilgili çok katı düşünceleriniz yoksa eğlenmeniz ve duygusallaşmanız olası. Zenne, gay’lerin Türk sinemasındaki şablon tiplemelerini yıkan, güçlü bir film…

Demir Leydi / The Iron Lady / 30 Kopya ile Gösterime Girdi



2 Nisan 1982’de Arjantin’in Falkland ve Güney Georgia Adalarını işgal etmesi ile başlayan ve altı hafta süren Falkland Savaşı’nda yaşanan krizi odak noktasına alan film, o dönem İngiltere’nin başında olan Margaret Thatcher’ı ve yaşananları beyazperdeye taşıyor.

Tansu Çiller’in başbakanlığı sırasında giyim kuşam ve Kardak krizindeki tutumu dâhil esini nereden aldığı ortaya çıktı! Demir Leydi, İngiltere’nin ilk ve tek kadın başbakanı olan 80’lerin siyasi güç ikonlarından Margareth Thatcher’ın hayatına ışık tutuyor ama hala hayatta olan emekli başbakanı bir bunakmış gibi gösteren öznel yorumlara da sahip… Meryl Streep her zamanki gibi müthiş ama yine de bu kadar ağır bir makyaj altında verdiği oyunculuk şaşırtıcı! Bir dönem filmi olarak keyifli fakat yeni nesil sinema izleyicisine pek hitap etmiyor. Vizyonda şansı yok ama DVD’si alınıp izlenir pekala…

Melankoli / Melancholia / 16 Kopya ile Gösterime Girdi



Justin ve Michael evliliklerini Justine’nin ablası Claire’nın malikanesinde, görkemli bir davet ile kutlarlar. Tam da bu kutlama esnasında Melankolia adlı bir gezegen, şimdiye kadar güneşin arkasında saklı kaldığı yörüngeden çıkarak dünyaya doğru gelmektedir. Şimdi herkesin kıyameti kendisine göredir...

Lars Von Trier AntiChrist’ten sonra bir kez daha numarasını yapıyor ve tükenmişlik üzerine anlatılabilecek en güçlü hikayeyi muhteşem bir görsel şova dönüştürüyor. Sinemasını izlemek ve keyif almak zorlayıcı bir seyirci sabrı gerektirse de finalde ödül büyük… Zaten filmin başında tadımlık bazı şeyler gösteriyor yönetmen… Festivallerde kaçıranlar mutlaka izlesin fakat festival filmlerinden hazzetmeyen, daha formülize işleri sevenler uzak dursun derim.

Ejderha Dövmeli Kız / The Girl with the Dragon Tattoo / 85 Kopya ile Gösterime Girdi



Asılsız bir iddia ile suçlanan Mikael Blomkvist (Daniel Craig), adını temize çıkartmak için elinden geleni yapmaya and içer. İsveç’in zengin endüstri patronları arasında yer alan Henrik Vanger ise, çok sevdiği ve uzun zamandır kayıp olan yeğeni Harriet’ın ortadan kaybolmasının ardındaki gerçeği aydınlatması için gazeteci Blomkvist’i görevlendirir. Başı zaten dertte olan gazeteci, yeğenin ölümünden muhtemelen sorumlu olan ailenin malikanesine doğru yol alır…

Amerikalıların zaten daha birkaç yıl önce izlediğimiz filmleri İngilizce konuşan oyuncularla yeniden çekmelerinin tek mazereti artık hikaye bazında tamamen tükenmiş olmaları sanırım. Tabi bir de altyazılı film izlemekten nefret eden Amerikalı seyirci faktörü var. Hal böyle olunca Ejderha Dövmeli Kız’ı dünya pazarına yeniden sunmanın tek cazibesi kalıyor, o da projeyi müthiş bir sinemacıya teslim etmek… Öyle de yapmışlar. Biz de bu yeme kanıp David Fincher’ın elinden çıkma çok farklı bir “Ejderha Dövmeli Kız” izlemeye gittik basın gösterimine ama o da ne! Jenerik ve son 20 dk hariç asıl eserin sekans sekans kopyası bir film… Roman iyi olduğu için film de iyi ama yeniden çekmek neden! Sadece İsveç yapımı Ejderha Dövmeli Kız’ı seyretmemiş olanlar için…

Çizmeli Kedi / Puss in Boots / 194 Kopya ile Gösterime Girdi

Avrupa halk masallarının en cingöz, en iş bitirici ve en insansı kedisi… Asalet ve güç sembolü olan sarı çizmeleri içerisinde Çizmeli Kedi aslında zenginlik ve ün peşinde koşan oldukça zeki bir canlı. Sinema perdesindeki yolculuğu ise meşhur Altın Yumurtlayan Kazı çalma macerası çevresinde şekilleniyor.

Bunu da gördük! Shrek filmlerinin muhteşem yan karakteri Çizmeli Kedi kendi macerasıyla hem de 3D olarak sinema perdesinde… Sıkı macera, sıkı espriler ve nihayetinde çocuğunuzla gitseniz bile katlanabileceğiniz türden kaliteli bir animasyon… CGI animasyonlara da alıştık ama her yaştan seyirci keyif alarak izleyecektir. Sonuçta bir bilet parasına kimse dünyanın sırlarını vermiyor!

Haftaya görüşmek üzere, sinemada olun, sinema ile kalın…

Twitter.com/murattolga