Bilal Erdoğan ilk kez canlı yayında: Harvard'a giren en genç öğrenci benim!
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan 'ın oğlu Bilal Erdoğan, A Haber 'de canlı yayında soruları yanıtladı.
Bilal Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
(İtalya'ya kaçtığı iddiaları): Şu an neredeyiz. Buradayız. Hologramla İstanbul'a ışınlanmadığıma göre...Bayramda da buradaydım. Ben vatanımdayım benim başka vatanım yok. Kaçmış falan değilim. Bunun yeterli cevap olduğuna inanıyorum.
BABAMA HEP SİTEM ETTİK: Siyasetin yoğunluğunu kendim bildim bileli babamın hayatında hissetmişimdir. Ramazanlar'da bile doğru dürüst iftar etmişliğimiz bile azdır. Babam çok yoğundu sitem ettik. Biz genç yaşta annem ve babamın ülke için yaptığı fedakarlıklarını ne kadar değerli olduğunu görmüş olduk. Siyaseti babamın hayatından öğrendim.
OKUL HAYATI: 1981 yılında İstanbul'da Kasımpaşa'da doğdum. Kaptanpaşa ilkokulunda eğitime başladım. Bayramlarda sokaklarda kızkaçıranlar, torpiller atardık. Çok güzel bir çocukluğum geçti Kasımpaşa'da. Kendimi bildim bileli babam siyasetin içindeydi. 8 yıl yatılı olarak okudum. 1991 yılında Kartal'da yatılı okula başladım. Beykoz'da yeni bir imam hatip okulu açılmıştı ve oraya gitmek istiyordum. Bu benim tercihimdi ama annem de babam da okulum için teşvik edici oldu. İmam hatipe gittiğim için pişman değilim. Okulda çok aktif bir öğrenciydim. Toplamda 8 yıl yatılı olarak okudum. Benim aslında hedefim İstanbul'daki en iyi bölüm Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmaktı. Ancak bu katsayı engeli bizi etkiledi 4 sınıf arkadaşımız başka yerlere geçişler yaptılar. Son senede şartları değiştirdiler. Yaşanması gereken bir dönemdi. Bizi güçlendirdi. Kız kardeşlerimiz okulda baş örtüsü mağduru oldu. Erkekler de kat sayısı mağduru oldular. Herkesin morali bozuktu. Benim vizyonum yurt dışına çıkmak değildi Boğaziçi'ne gitmekti. Yabancı dilim de fena değildi. 17-18 yaşında böyle bir sistem bize dur dedi.
Neden Türkiye 'de okumadınız?
Katsayısı mağduru olduğum için. Amacım Boğaziçi Üniversitesi'nde okumak istiyordum. Amerika'dan Indiana Üniversitesi'nden kabul almıştım. Babamın cezaevi çıkışında da burada olamadım.
FUTBOLDA İDDİALI DEĞİLİM: Futbolda çok iddialı olduğumu söyleyemem. Alt sokak ile üst sokak maç yapardık. Ne zaman aralık bulsak top oynardık. Topumuzu kesen öğretmenlerimiz vardı.
ERDOĞAN'IN CEZAEVİ GÜNLERİ: Ailecek ben uğurladığımız günü unutamam. Babamı cezaevine uğurlayaşımızı unutamam. Cezaevi kapısına gelindi babam orada toplananlara son sözlerini söyledi. Ben orada babamla vedalaşamadım. Kalabalıktan bir oraya bir buraya sallandım. Babamla vedalaşamam beni çok üzmüştü. Orada da çok yoğun bir trafiği vardı. Çok fazla mektup geliyordu. Babam mezuniyetime gelemedi ve çok üzüldüm. Babam mektup yollamıştı ve arkadaşlarıma okumuştum. Karakterimizde derin izler bırakan bir süreç oldu.
ABD'DE OKULU DERECEYLE BİTİRDİM: 3 senede iktisatta çift dal yaptım. Normalde 4 sene ama ben 3 senede yüksek bir dereceyle bitirdim.
Kıbrıs sorununu bir Yunan hoca ile çalıştım. Kıbrıs meselesinde onur tezimi yazdım. Güzel de bir tezi siyasal bilgilere verdim bundan dolayı onur derecesi verdiler. Harvard başvurusu için güzel bir temel oluşturdum.
11 EYLÜL'DE ORADAYDIM: 11 Eylül'de uçakların kuleye çarpışını ben canlı izlemiştim. 11 Eylül olduktan sonra bilmedikleri islam dini onlar için kötü bir çağrışım yaptı. Laf atılan müslümanlar oldu. Hırpalanan kişiler oldu. Genel itibariyle 11 Eylül'den sonra Amerika'da yaşamak müslümanlar için biraz zor oldu. Ben 10 yıla yakın Amerika'da yaşadım. Ve gerçekten Amerika'da kalmayı hiç düşünmedim. Muhakkak ülkeme döneceğim diye düşündüm. Masterdan sonra Türkiye'ye dönmeyi düşünürken bir arkadaşımdan Dünya Bankası fikri geldi. Bana katkısı olur mu diye düşündüm. Bu şekilde Dünya Bankası'na başvurdum. Orada iki mülakat yaptık. Mülakatları yapan kişilerle aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendim. Orada sözleşmeli danışman olarak girdim. 2 yıllık bir sözleşmeydi. Eğitim politikası üzerine çalışmalar gerçekleştirdik.
(İtalya'ya kaçtığı iddiaları): Şu an neredeyiz. Buradayız. Hologramla İstanbul'a ışınlanmadığıma göre...Bayramda da buradaydım. Ben vatanımdayım benim başka vatanım yok. Kaçmış falan değilim. Bunun yeterli cevap olduğuna inanıyorum.
BABAMA HEP SİTEM ETTİK: Siyasetin yoğunluğunu kendim bildim bileli babamın hayatında hissetmişimdir. Ramazanlar'da bile doğru dürüst iftar etmişliğimiz bile azdır. Babam çok yoğundu sitem ettik. Biz genç yaşta annem ve babamın ülke için yaptığı fedakarlıklarını ne kadar değerli olduğunu görmüş olduk. Siyaseti babamın hayatından öğrendim.
OKUL HAYATI: 1981 yılında İstanbul'da Kasımpaşa'da doğdum. Kaptanpaşa ilkokulunda eğitime başladım. Bayramlarda sokaklarda kızkaçıranlar, torpiller atardık. Çok güzel bir çocukluğum geçti Kasımpaşa'da. Kendimi bildim bileli babam siyasetin içindeydi. 8 yıl yatılı olarak okudum. 1991 yılında Kartal'da yatılı okula başladım. Beykoz'da yeni bir imam hatip okulu açılmıştı ve oraya gitmek istiyordum. Bu benim tercihimdi ama annem de babam da okulum için teşvik edici oldu. İmam hatipe gittiğim için pişman değilim. Okulda çok aktif bir öğrenciydim. Toplamda 8 yıl yatılı olarak okudum. Benim aslında hedefim İstanbul'daki en iyi bölüm Boğaziçi Üniversitesi'ni kazanmaktı. Ancak bu katsayı engeli bizi etkiledi 4 sınıf arkadaşımız başka yerlere geçişler yaptılar. Son senede şartları değiştirdiler. Yaşanması gereken bir dönemdi. Bizi güçlendirdi. Kız kardeşlerimiz okulda baş örtüsü mağduru oldu. Erkekler de kat sayısı mağduru oldular. Herkesin morali bozuktu. Benim vizyonum yurt dışına çıkmak değildi Boğaziçi'ne gitmekti. Yabancı dilim de fena değildi. 17-18 yaşında böyle bir sistem bize dur dedi.
Neden Türkiye 'de okumadınız?
Katsayısı mağduru olduğum için. Amacım Boğaziçi Üniversitesi'nde okumak istiyordum. Amerika'dan Indiana Üniversitesi'nden kabul almıştım. Babamın cezaevi çıkışında da burada olamadım.
FUTBOLDA İDDİALI DEĞİLİM: Futbolda çok iddialı olduğumu söyleyemem. Alt sokak ile üst sokak maç yapardık. Ne zaman aralık bulsak top oynardık. Topumuzu kesen öğretmenlerimiz vardı.
ERDOĞAN'IN CEZAEVİ GÜNLERİ: Ailecek ben uğurladığımız günü unutamam. Babamı cezaevine uğurlayaşımızı unutamam. Cezaevi kapısına gelindi babam orada toplananlara son sözlerini söyledi. Ben orada babamla vedalaşamadım. Kalabalıktan bir oraya bir buraya sallandım. Babamla vedalaşamam beni çok üzmüştü. Orada da çok yoğun bir trafiği vardı. Çok fazla mektup geliyordu. Babam mezuniyetime gelemedi ve çok üzüldüm. Babam mektup yollamıştı ve arkadaşlarıma okumuştum. Karakterimizde derin izler bırakan bir süreç oldu.
ABD'DE OKULU DERECEYLE BİTİRDİM: 3 senede iktisatta çift dal yaptım. Normalde 4 sene ama ben 3 senede yüksek bir dereceyle bitirdim.
Kıbrıs sorununu bir Yunan hoca ile çalıştım. Kıbrıs meselesinde onur tezimi yazdım. Güzel de bir tezi siyasal bilgilere verdim bundan dolayı onur derecesi verdiler. Harvard başvurusu için güzel bir temel oluşturdum.
11 EYLÜL'DE ORADAYDIM: 11 Eylül'de uçakların kuleye çarpışını ben canlı izlemiştim. 11 Eylül olduktan sonra bilmedikleri islam dini onlar için kötü bir çağrışım yaptı. Laf atılan müslümanlar oldu. Hırpalanan kişiler oldu. Genel itibariyle 11 Eylül'den sonra Amerika'da yaşamak müslümanlar için biraz zor oldu. Ben 10 yıla yakın Amerika'da yaşadım. Ve gerçekten Amerika'da kalmayı hiç düşünmedim. Muhakkak ülkeme döneceğim diye düşündüm. Masterdan sonra Türkiye'ye dönmeyi düşünürken bir arkadaşımdan Dünya Bankası fikri geldi. Bana katkısı olur mu diye düşündüm. Bu şekilde Dünya Bankası'na başvurdum. Orada iki mülakat yaptık. Mülakatları yapan kişilerle aynı okuldan mezun olduğumuzu öğrendim. Orada sözleşmeli danışman olarak girdim. 2 yıllık bir sözleşmeydi. Eğitim politikası üzerine çalışmalar gerçekleştirdik.