Beypazarı İlçe Jandarma Komutanlığı personeli hakkındaki darbe girişimi davası

- Komutanlıkta görevli 6 kişinin, FETÖ'nün darbe girişimi sırasındaki eylemleri nedeniyle yargılanmasına başlandı

ANKARA (AA) - Beypazarı İlçe Jandarma Komutanlığında görevli biri er 6 kişinin, Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) darbe girişimine ilişkin eylemleri nedeniyle yargılanmasına başlandı.

Ankara 15. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmaya tutuklu sanık Turkut Gül, tutuksuz sanıklar Mustafa Yılmaztürk, Yasin Toksoy ve Ali Bağator ve bazı sanık avukatları katıldı.

Darbe girişimi sırasında üsteğmen rütbesiyle Beypazarı İlçe Jandarma Komutanlığı yapan tutuklu sanık Alişan Zor ile tutuklu bulunduğu cezaevinden telekonferans sistemiyle bağlantı kuruldu.

Zor, savunmasında, 15 Temmuz akşamı eşinin ailesini ziyaret için Bolu'dayken, saat 22.00-22.30 sıralarında televizyondan kalkışmayı gördüğünü, 23.00 sıralarında da Beypazarı'na doğru özel otomobiliyle hareket ettiğini anlattı.

Yoldayken karakol komutanı Astsubay Yasin Toksoy'u arayarak, "birlik dışında personel varsa birliğe dönmeleri" emri verdiğini ifade eden Zor, yol boyunca Beypazarı kaymakamı, ilçe emniyet müdürü ve belediye başkan yardımcısı ile telefonda, personelinin kalkışmaya iştirak etmeyeceği ve kalkışmanın bertaraf edilmesi konusunda konuştuğunu kaydetti.

Birliğe döndüğünde personeline darbecilerin mesaj emrini yerine getirmemeleri ve vatandaşla karşı karşıya gelmemeleri konusunda emir verdiğini bildiren Zor, iddianamede "darbecilerce Beypazarı'na gönderildiği, oradan da alt birim olan Kırbaşı karakoluna iletildiği" belirtilen mesajlardaki emirlerin yerine getirilmemesi, mesajların geri çekilmesi ve buna ilişkin tutanak tutulmasını istediğini ve tutanağı da imzaladığını anlattı.

Kendisi aleyhine ifade veren iki uzman çavuşa ilişkin, "Şikayetçilere disiplinsizlikleri nedeniyle birçok kez ceza verdim. O yüzden husumet besliyor olabilirler." diyen Zor, iddianamede belirtildiğinin aksine ByLock kullanmadığını savundu.

Tutuklu sanık Turkut Gül de karakolda uzman çavuş olduğunu ve olay gecesi nöbet tuttuğunu bildirerek, şunları söyledi:

"Karakol Komutanı Yasin Toksoy saat 22.00 sıralarında İstanbul'da tankların sokaklarda olduğunu söyledi. İstanbul'daki bir arkadaşımı aradım, hareketlilik olduğunu ama içeriğini bilmediğini anlattı. Yasin Toksoy ve Alişan Zor ayrı ayrı arayarak, tüm personelin karakola gelmesi emrini verdi. Saat 01.00 sıralarında komutanımız Alişan Zor geldi. Yapılanın kalkışma olduğunu, kimsenin bölükten çıkmaması talimatı verdi. Bu sırada sıkıyönetim direktifi karakola düştü. Ben de mesaj içeriklerini okumadan, talimat doğrultusunda Kırbaşı karakoluna gönderdim. Bölük komutanı dönünce gönderilen mesajların döndürülmesi talimatı verdi."

Gül, gelen mesajları alt birime iletmek dışında eylemi olmadığını söyleyerek, tahliyesini istedi.

Tutuksuz sanık Yasin Toksoy ise Alişan Zor'un kendisini arayarak, İstanbul'daki hareketlilikten bahsettiğini, televizyonu açtığında tankların köprüleri tuttuğunu gördüğünü anlattı.

Tekrar görüştüğü Alişan Zor'un "Personeli çağırıp, yoklama alalım" dediğini bildiren Toksoy, "İzindekiler hariç, karakolda bulunmayan herkesin çağrılması talimatı verdi. Personel geldi. Ben, karakolda güvenliği alacak şekilde personel görevlendirdim. Hiçbir şekilde darbe girişiminde yer almadım. Turkut Gül'ün mesajları Kırbaşı'na gönderdiğimden haberim yoktu." diye konuştu.

Sanık Ali Bağator da olay akşamı nöbetçi olduğunu, kalkışmayı saat 23.00-00.00 sıralarında sosyal medyadan öğrendiğini ifade etti. Karakoldaki bir askerin, birkaç tane mesaj emri getirdiğini ifade eden Bağator, "Yasin Toksoy, 'Darbe olmuş. Böyle yazıyor' dedi. Alişan Zor birliğe geldi, 'Kesinlikle bu emirlere riayet edilmeyecek' dedi. Mesajların Kırbaşı'na ulaştığından haberim yoktu." ifadesini kullandı.

Sanık Mustafa Yılmaztürk de 15 Temmuz'da izinde olduğunu, 17 Temmuz'da birliğine döndüğünü anlattı.

Yılmaztürk, "Kırbaşı'na gönderilen sıkıyönetim direktiflerinin silinmesi talimatı verdiğine" ilişkin ise "Bu mesajların resmi mesaj olmaması sebebiyle silinmesi talimatı verdim. Ama bu mesajlar zaten savcılıkta vardı. Ben aramadan önce Turkut uzman çavuş da Kırbaşı'nı arayarak, aynı mesajların silinmesini talep etmişti." dedi.

Mahkeme, tutuklu sanıklar Zor ve Gül'ün tutukluluğunun devamına karar verdi. Olay tarihinde karakolda er rütbesiyle askerlik yapan sanık Salih Harbutoğlu'nun ifadesinin alınması için yazılan talimatın cevabının beklenmesine hükmeden heyet, duruşmayı erteledi.

Sanıklardan Zor ve Gül'e "anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etmek", "TBMM'yi ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "Türkiye Cumhuriyeti Hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etme", "silahlı terör örgütüne üye olma", diğerlerine ise "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçları yöneltiliyor.