BEYAZ TÜRKLERİN GAZETELERİ DEĞİŞİYOR!

Gazetelerin satış rakamları, satışların bölgesel dağılımı bize neleri anlatır? Ben çok şey anlattığını düşünüyorum. Kendi bölgemde gazete bayiini sürekli yoklarım: “Hangi gazete ne kadar satıyor” diye…
1980 öncesi insanların siyasi tutumlarını, okudukları gazetelere göre tasnif edilebilirdi?
Elbette gazete okurlarının tercihlerine bakarak, ülke çapında bir seçim sonucu tahmin edilemez. Ancak okurların tercihleri üzerinden gazetelerin siyasi çizgilerine göre zaman içindeki değişimleri inceleyebiliriz.
Sağ olsun, dostlarım istediğim materyalleri epey uğraştıktan sonra tamamladı.
Öğrenmek istediğim şuydu: Habertürk, Hürriyet, Milliyet, Sabah ve Sözcü gazetelerinin İstanbul’daki satın alma gücü yüksek semtlerdeki satış adetlerinin yıllar içindeki payı nasıl seyrediyordu? (Zaman gazetesinin bayi satışlarına bakılarak bir tespit yapmak güç. O yüzden onu bu listeye koymadım.)
Zaman Gazetesi cemaat gazetesi. Habertürk, Hürriyet kendini merkezde konumlandıran gazeteler. Sabah için de böyle denilebilir ancak hükümete yakınlığı, hükümete muhalif olanlarda alerji yaratıyor. Sözcü gazetesi ise “kanımızın son damlasına kadar muhalefet yapacağız” diyenlere seslenen ve hükümete küfürname düzeyinde bile seslenmekten çekinmeyen bir gazete…
***
Beş bölgeyi araştırdım: Sarıyer, Levent, Yeşilköy, Caddebostan, Moda…
Bu 5 bölgede toplam en çok gazete satan 50 noktada gerçekleşen 2009, 2010, 2011 ve 2012 yılı ortalama günlük gazete satışları (bu 5 gazete için) karşılaştırmalı olarak önüme geldi.
Bu 5 gazetenin yukarıda belirttiğim 50 satış noktasında 2011 satışlarının toplamı 19 bin 702 adet…
5 gazetenin 2012 yılında aynı bölge ve aynı bayilerdeki satış rakamı ise 17 bin 211 adet.
Yani günlük bazda 2.500 adetlik bir düşüş var. Oransal olarak tirajlarında yüzde 12 oranında bir düşüşten bahsediyoruz.
***
Bu düşüş, yıllar içinde gazetelerin tirajlarında görülen düşüşe uygun değil. 2011 yılının gazetelerin toplam günlük satışları 4 milyon 548 binler civarındaydı. Bu yıl ise 4 milyon 600 bin dolaylarında. Yani küçük de olsa bir artış var.
Gelir seviyesi yüksek, kişi başına düşen milli gelirin 10 bin doların çok üzerinde olan bu semtlerdeki bu düşüşü neye bağlayacağız?
Belki internet kullanımının artması olarak değerlendirilebilir bu gelişme. Ya da siyasetçinin sevdiği deyim ile beyaz Türklerin gazetelere olan inancı giderek zayıflıyor.
Ancak detaya indiğinizde görüyorsunuz ki, vatandaş kendine yakın bulduğu gazeteleri cezalandırmaya başlamış.
Bir başka gözlemim ise gazete okurunun profili giderek satın alma gücü düşük kesimlere doğru kayıyor.
Yerimiz giderek daralıyor. Yarın, hangi gazetenin, hangi bölgelerde satışının arttığı, (aslında muhtarlık düzeyinde bile bu tahlili yapabilecek durumdayım!) hangilerinin düşüş gösterdiğini tek, tek yazacağım.
Ancak 5 yıl önce aynı semtlerde manzara şöyleydi: En çok satan gazete açık ara Hürriyet idi. Onu Sabah takip ederdi. Sonra diğerleri gelirdi. Bugün iktidarın da seçimlerde zafer kazanamadığı bu bölgelerde manzara gazeteler acısından değişmeye başlamış…

Yavuz Semerci/Gazeteport