"BEŞAĞAÇ'TA SU YOK,12 ÖLÜ VAR" DİYE YAZAN SABAH YAZARI UMUR TALU'YA BÖLGEYİ İYİ BİLEN KURMAY ALBAY'DAN MEKTUP GELDİ!.. İŞTE ASKERİN AĞZINDAN GÜNEYDOĞU GERÇEĞİ!..

"Orada Allah'ın dağında şehit vererek ve hiçbir şeyi çözmeden orduyu boğuştururlar" diyen bir emekli kurmay albay, "Dürüst olunsa sorunlar daha kolay çözülecek" diyor...

Albay'ın mektubu

Pazartesi çıkan "Beşağaç'ta su yok, 12 ölü var" başlıklı yazı üzerine, bölgeyi iyi bilen, halen de oralarda sık sık bulunan "Emekli Kurmay Albay" dan bir mektup aldım.

Bir "sivil - asker" görüşüdür. Aktarıyorum.

"Güneydoğu halkının sıkıntısını yazınızda çok güzel özetlemişsiniz.
Köylüsüne sahip çıkamayan ülke, ya 48 saat içinde korucu olun ya da burayı terk edin diyebilmektedir. Bu Ankara Çankaya'da olsa, evimizin kapısına güvenlik dayansın ve şunları yapın yoksa evinizi boşaltın desin, ne yaparız acaba?
Kur. Al. olarak oralara görevli çok gittim.
Beşağaç köyünün başına gelen Van'da çadırda konaklamak zorunda kalan bir çok köy halkına da reva görüldü.
Bir devlet düşünün ki, halkını korumak yerine, önüne şartlar koyarak fakirliğe, göçebeliğe zorluyor.
Diyarbakır'da bugün on binlerce insanın zorunlu göçle geldiğini ve fakirlikten çok sayıda rezilliğe katlandığını biliyoruz.
Türkiye, Güneydoğu halkının fakirliğini çözemediği, halkını koruyamadığı sürece maalesef çok büyük dertlerle karşılaşmaya devam edecektir. Bana göre, halkın isteği tüm bölgelerdeki halkın istediğinden çok farklı değildir.
GAP bölgesinde, Güneydoğu'nun dağlık kesimlerinde halk çok fakirdir.
Beşağaç köyünü bilirim. Dağlar arasında, yeşil, kendi halinde bir köy.
Gelin görün ki, Ramazan günü, sulama kanalı ile dağdan köyüne su getiren insanların fakir kalması, acından ölmesi için PKK öldürüyor. Devlet de koruyamıyor. Rezalettir bu.
PKK, fakir halkın devlet ile PKK arasında kalmasından destek buluyor. Gündüz devlet baskısı, gece PKK baskısı.
Bölge halkı AKP'ye, belki beni tutar, fakirliğimi, derdimi çözer diye oy verdi. Bu oylar, daha iyi bir hayat için, toprak için sadece avanstır.
GAP bölgesine 1.5 milyon hektarlık sulama, Ilısu, Silopi, Cizre barajları, topraksız köylüye toprak verilmesi, sınır kapılarının açılması, mayınlı alanların temizlenmesi gerekiyor.
1.5 milyar dolar değerinde mayınlı birinci sınıf toprak 100 bin kişiye iş demektir.
CHP Milletvekili Atilla Kart Danıştay'da dava açıp mayınlı alanlarla ilgili olarak Maliye Bakanlığı'nın peşkeşine mani olmuştu. Ben de o dönemde bazı bilgi ve belgeleri Danıştay'a iletmiştim. Kart şimdi soru önergesiyle de konuyu takip ediyor.
Nusaybin sınır kapısı, Nusaybin ve Mardin'e milyar dolar getirir. Bir senedir karar ve yatırım bekleniyor.
Karkamış tarihi şehri temizlenirse inanılmaz tarih ortaya çıkar. Tren istasyonunda eskiden 500 kişi tamir atölyelerinde çalışırmış. Orası şimdi metruk.
Çobanbeyli tren istasyonu 40 dönümlük mayınlı alanda. Suriye'yle birlikte işletmeye alınmalı. Mayınlar temizlenmeli ama tık yok.
Suriye sınırında 500 bin dönüm mayınlı alan tarıma açılmayı bekliyor. Ama ses yok.
GAP bölgesinde sadece yüzde 11 sulama var. Sulama yapılabilse, Kaliforniya vadileri gibi verimli olacak.
Topraklar sadece yüzde 5'lik nüfusun, ağaların elinde.
Ama başta AKP, Güneydoğu milletvekilleri nereden geliyor, ağalıklardan mı, halkın içinden mi, buna bakmak lazım.
Yazınıza teşekkür ederim. Yazarken içinizin kan ağladığı belli oluyor.
Güneydoğu ve Doğu halkı iki yüzlü siyasetçilerden de çok çekti.
Dürüst olunsa sorunlar daha kolay çözülecek.
Dağda operasyon yapan birliklerin masrafı oralardaki halkın her türlü ihtiyacını kat kat aşar ve bu şekilde halkın fakirliğine çare bulamayız.