BENJAMİN DOSTU BİRAND SENİ UĞUR DÜNDAR'A SORMAK LAZIM!
Mehmet Ali Birand ile Yiğit Bulut arasında Hasan Cemal'in Başbakan Erdoğan'a şikayet edilmesiyle başlayan polemik tam gaz sürüyor.
'Belçikalı Birand'a sevgilerimle
SEVGİLİ dostumuz Mehmet Ali Birand, bana cevap vermiş ama yazdıklarının "ne kadar zayıf" ve "O da benim topumu patlattı" tadında olduğunu, okuyan herkes gibi, sanırım o da anlamıştır...
Aslında üzülüyorum, benim 35 yaşında oturduğum koltuğa, adamcağız 70 yaşında oturdu, o da tam oturamadı "CNN'den kaldırıp kovdular", sadece Kanal D Haber Müdürü olarak yoluna devam etmek zorunda kaldı... Dediğim gibi aslında bu yaşta bir adamın böyle hırslarının esiri olması, üzerinde "Benjamin Franklin" resmi olan "yeşil kâğıtlara zaafla bağlanması" hazin ve dramatik... Dediğim gibi bu adamı görünce üzülüyorum ama ne yapayım, böyleleri silinmedikçe, Türk kamuoyunu işgal etmeye devam edecekler...
İddialarına gelince... Çok havada kalmışlar ama aklıma yeni detaylar getirdiler, çok iyi oldu...
1- Belçika vatandaşı olduğunu sonunda itiraf etmişsin, tek kelimeyle; AFERİN! Neden Belçika? Acaba başta Fehriye Erdal olmak üzere Türk düşmanı teröristlere kapılarını açan devletin Belçika olması ile Belçika vatandaşı gazetecilerin, Türk Devleti'nin raporlarına göre "BÖLÜCÜ" olarak nitelendirilmeleri TESADÜF MÜ!
2- "Benjamin dostu Birand" şöyle buyurmuş: "CNN TURK bana dava açacakmış da, açmamış!" Bak güzel kardeşim; ben o kanalda neredeyse 10 sene sadece program yaptım. Tek bir belgede imzam, program dışında o "kaos yuvasına" başka bir dahlim olmadı. Ama iyi hatırlattın, sana aktaran yanlış aktarmış, doğrusu şöyle: 10 yıl sonunda oradan ayrılırken acı bir gerçekle karşılaştım; CNN beni "212 yapmamış", yani beni "işçi statüsünde" göstererek yılların emeğini çalmış! Bu ortaya çıkınca şirket bana dava açmamam için tazminat ödedi, ayrıca Aydın Doğan "Farkı ben ödeyeceğim, kimse bilmesin, dava açma" diyerek, 212'li olsam ayrılırken alacağım tazminat farkını da ödemek zorunda kaldı! Bu paralar "banka havalesiyle" ödendi, belgeleri BENDE! Varsa yüreğin göndereyim, yayınla! Bir de not: O grupta maaşların bir kısmı zarfla ödenir? Hâlâ öyle mi? "YALAN" desene! Yanlış hatırlamıyorsam; "Cumhuriyet tarihinin en büyük vergi davası" da o gruba açıldı!
3- Dolandırıcılığa gelince... Ben senin gibi boş konuşmam. İşte belgesi. Senin TRT'yi dolandırdığın davada yargılandığın günün ertesinde, "Cemre Hanım'ın akrabalarının Doğan'dan aldığı, alırken de yüzüne gözüne bulaştırdıkları gazetede" çıkan haber: "...GAZETECİ Mehmet Ali Birand'ın, TRT'de yayınlanan Kıbrıs Belgeseli ve Kaleydeskop programlarının harcama belgelerini düzenlerken nitelikli dolandırıcılık yaptığı gerekçesiyle yargılandığı davada, mahkeme, Birand'ın iddia edilen suçu işlediği sonucuna vardı ancak davanın zamanaşımına uğraması nedeniyle Birand'a ceza verilemedi... TRT avukatı, bilirkişi raporuna dayanarak, Birand'ın, 238 bin 799 dolar, 105 bin 766 İngiliz Sterlini, 250 bin 380 Belçika Frangı ve bin 281 ruble ile 44 bin 380 dolar olmak üzere kurumu zarara uğrattığını söyledi ve bu miktarın da sanıktan alınmasını istedi... Duruşma sonunda Mahkeme Başkanı, Birand'ın 'nitelikli dolandırıcılık' suçu işlediğine kanaat getirildiğini, ancak en son makbuzun 1991'de düzenlendiğini belirterek, bu nedenle de zamanaşımı süresinin dolduğunu söyledi... Birand, 1989-1991 yıllarında TRT'de yayınlanan programlarla ilgili harcama belgelerini düzenlerken 'dolandırıcılık yaptığı' iddiasıyla 1 yıldan 8 yıla kadar ağır hapis cezası istemiyle yargılanıyordu... "
4- M. Ali Yalçındağ, "Kemal Derviş'in siyasete sokulması" dahil AK Parti iktidarı öncesinde ve sonrasında "Erdoğan'a karşı acil önlem planı" adı altında onlarca toplantı ve konuşma yaptı! Hepsinin şahitleri yaşıyor. Hatta senin yazdıklarından aklıma geldi, aylarca Yalçındağ'ın "Erdoğan gelecek BİZLERE biat edecek" sözlerini o binadaki herkes dinledi!
5- Akrabalık iddiana gelince... Sen "hanım tarafından uzak akrabalığa" GERÇEK AKRABALIK diyebilirsin ama ben demem! Ben asla Aydın Doğan'ın akrabası olmadım, Namık Kemal Zeybek'in damadı oldum! Bir de önemli not: Yaklaşık 3 yıldır da buradayım, iddia ettiğin "akrabalık bozuldu da şu-bu oldu" tezini gözden geçir, arada neredeyse 2 yıl var! Doğan Grubu'ndan ayrılma kararımın sebebini de açıkladım; özellikle "411 el kaosa kalktı" manşeti ve Hürriyet Almanya'da Kerem Çalışkan'ın açıkladığı olayların olması sonucu; "Buranın asıl sahibi ve amacı kim" diyerek o kapıdan çıktım ve "Türkiye'deki YERLEŞİK DÜZEN'e savaş açtım"!
6- "Doğan demez" diyorsun, üzgünüm ama dedi, istersen git sor!
Sevgili Birand, bende her söylediğimin belgesi var! AMA SENİN elinde ne belge, ne de iddia ettiğin teknenin faturaları VAR! Patronuna da sor; ne varsa dökelim ortaya! Sana son bir tavsiye; soyadını "brand" olarak değiştir, "marka" telifinden ve Avrupalı dostlarından daha çok "gelir" elde edersin!
Not 1: Seni Uğur Dündar'a sormak lazım! Soralım mı? Not 2: Bu köşeyi bu arkadaşın yazılarıyla işgal ettiğim için okuyucularımdan özür diliyorum fakat "yapılan saldırının iftiraya dönüştüğü" durumda, bu açıklamaları yapmayı sizlere duyduğum saygıdan dolayı gerekli görüyorum.